Cuma 30.03.2012 00:00
Son Güncelleme: Cuma 30.03.2012 23:40

"Bu yasa milli egemenliğin ispatıdır"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili milletvekillerinin TBMM'de yoğun bir çalışma yürüttüğünü belirterek, ''Sizler tarihimize kara bir leke olarak kazınmış, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'ın son izini 28 Şubat'tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına Allah'ın izniyle kaldırdınız'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen yemekteki konuşmasına, ''Doğrusu bugün ben çok duyguluyum. TBMM, özellikle de sizler bugün bir kez daha tarih yazdınız. Tarihe silinmeyecek bir not düştünüz. Belki bunu biz anlamıyor olabiliriz ama inanıyorum ki gelecek kuşaklar, gelecek nesiller bunu anlayacaklar ve hayırla yad edecekler'' diyerek başladı.
Bu yasanın sadece milli eğitimi ilgilendirmediğini dile getiren Erdoğan, ''Bu yasa, Türkiye'de milli egemenliğinin gerçek sahibinin kim olduğunu bir kez daha ispat etmiş, bir kez daha teyit etmiş bir yasadır. Çıkardığımız yasa, Türkiye'de demokrasinin ne kadar ileri standartlara ulaştığının, aynı zamanda ne büyük bir işlerlik kazandığının ispatı olan bir yasadır'' diye konuştu.
''Sizleri tebrik ediyorum, kutluyorum''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çıkan bu yasayla egemenliğin millete ait olduğu bir kez daha kayıt altına alınmıştır. AK Parti'yi kurarken, 3 Kasım seçimlerine girerken sıkça tekrarladığımız 'yeter söz de karar da milletindir' ifadesi, bu yasanın çıkmasıyla bir kez daha anlam kazanmıştır. Baskıyla, dayatmayla getirilen bir düzenlemeyi milletin vicdanına ve kendi vicdanınıza kulak vererek demokratik yollarla düzelttiniz. Sizler azınlığın çoğunluğa hükmetmesinin bir eseri olan kesintisiz eğitimi, milletin egemenliğini yüceltmek yoluyla tashih ettiniz. Hani parlamentoda dediler ya, diyorlardı ya 'faşist, şu, bu'... Aslolan, faşist bir baskıyla gelen düzenleme işte bugün tamamen demokratik bir yolla düzeltilmiştir. Sizler tarihimize kara bir leke olarak kazınmış, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'ın son izini 28 Şubat'tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına Allah'ın izniyle kaldırdınız. İşte bu nedenle sizleri kutluyorum. Tarihi bir düzeltme yaptığınız için, egemenliği tekrar millete tevdi ettiğiniz için, millet egemenliğini ve demokrasiyi bir kez daha yücelttiğiniz için sizleri tebrik ediyorum, kutluyorum.''
''Adını tarihe yazdıran, adını milletin hafızasına, milletin vicdanına yazdıran bu kadroyu yürekten kutluyorum'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bir kez daha sizlere teşekkür ediyorum. Gerek bakan ve bakanlık kadromuz, gerek komisyon çalışmalarında komisyon başkanı ve komisyondaki arkadaşlarımız, gerek Genel Kurul çalışmalarında grup başkanvekili arkadaşlarım ve tüm Genel Kurul üyesi arkadaşlarım, ortaya koyduğunuz tablo gerçekten son derece anlamlıdır. Bundan dolayı bu mücadele, bu verilen mücadele, tabii burada özellikle aralıksız bu mücadeleyi gece gündüz demeden sürdüren Meclis Başkanımıza, Meclis Başkanvekiline huzurlarınızda tüm Divan'a da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Aralıksız bu işi sürdürmek kolay bir iş değil. Ona orada tahammül etmek kolay bir iş değil.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP, tüm çirkinliğine, tüm hırçınlığına, uyguladığı şiddete, tahriklere, provokasyonlara rağmen millet iradesini çiğneyememiş, statükonun galip gelmesini sağlayamamıştır'' dedi.
Partisinin genel merkezinde AK Parti'li milletvekilleriyle bir araya gelen Erdoğan, kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde muhalefet partileri tarafından sergilenen tavrın son derece anlamlı olduğunu söyledi.
Bu tavrı 12 Eylül halk oylaması öncesinde de aynı şekilde gördüklerini belirten Başbakan Erdoğan, sabrederek ve tahammül göstererek TBMM'de 26 maddelik anayasa değişikliğini gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Daha sonra yapılan halk oylamasında da milletin kendi temsilcilerini haklı mücadelesinde yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Millet, haksız bir mücadelenin içinde olanları da sandığa her zaman olduğu gibi gömdü. Milli egemenliği, hukuku, demokrasiyi güçlendirmek adına anayasada yaptığımız değişiklik aynı bugün olduğu gibi blok bir muhalefetle karşı karşıya kalmıştır. CHP, MHP ve BDP tıpkı bugün olduğu gibi 12 Eylül halk oylamasında da birlikte hareket ettiler'' dedi.
''Hem pedagojik tedaviye ihtiyaçları var hem psikolojik''

Üç partinin Genel Kurul'da ortak hareket ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Genel Kurul'da ortak hareket eden bu partiler, Genel Kurul dışında, TBMM dışında, sokaklarda da birlikte provokasyon ürettiler, birlikte polisle çatıştılar. 12 Eylül'de nasıl milletten derslerini aldılarsa bugün de aynı şekilde milletten derslerini aldılar.
Tandoğan Meydanı'nda bu Anamuhalefet Partisi, grup toplantısı yapacak kadar bu ülkede bir TBMM İçtüzüğü'nü bilmeyenlerden oluşan bir partidir. Orada gidersin, bir normal miting yaparsın ama 'salı günü grup toplantımızı orada yapacağız' dediğiniz zaman şecaat arz ederken sirkatin söylersiniz. Bunların durumu bu.
Destek kıtalarının neler yaptıklarını gördünüz. Kim bunların destek kıtaları? İşte o malum sivil toplum kuruluşları ve o malum sivil toplum kuruluşlarının da pedagojik yanları varmış, psikolojik yanları varmış... Doğru, aynen öyle. Hakikaten hem pedagojik tedaviye ihtiyaçları var hem psikolojik. Bu durumu da gördük. Ama hemen faturayı da kime kesiyorlar? Polise kesiyorlar. Yahu polise taşla, sopayla saldıran kim? Bunlar. Ondan sonra polis ne yapmış? Su sıkmış. E, ne yapacaktı? Başka bir şey sıkmadı ya su sıktı. Neymiş, boyalı suymuş... Olabilir.''
CHP'nin, TBMM'de olsun ya da olmasın, kendi köhnemiş zihniyetini her zaman ülkeye dayattığını vurgulayan Erdoğan, bu partinin ülkenin karanlığa sürüklenmesinde her zaman başrol oynadığını belirtti.
''CHP, MHP, BDP bugün ders aldı''

Erdoğan, CHP'nin, demokratik yollarla engelleyemediği düzenlemeleri bürokratik yollarla engelleme yoluna gittiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Anayasa Mahkemesi ve Danıştay ile engelleyemediği düzenlemeleri tahrikle, provokasyonla, sokak sokak çatışmayla önlemeye çalıştı. Hiçbirinde başarılı olamadığı zamanlarda da CHP orduyu göreve çağırmaktan, darbeye çanak tutmaktan, darbe çığırtkanlığı yapmaktan hiçbir zaman çekinmedi.
Bugün çıkardığımız yasayla, CHP azınlık olarak çoğunluğa hükmetme iradesinin artık ortadan kalktığını görmüştür. CHP, Türkiye'de sadece ve sadece demokratik zeminde siyaset yapılacağını bugün bir kez daha görmüştür. İnşallah anlamıştır. CHP, tüm çirkinliğine, tüm hırçınlığına, uyguladığı şiddete, tahriklere, provokasyonlara rağmen millet iradesini çiğneyememiş, statükonun galip gelmesini sağlayamamıştır. Tabii sadece CHP değil, CHP'nin dümen suyuna giren, CHP ile omuz omuza veren mücadele eden MHP, o da ne yazık ki şiddetle, tahrikle, provokasyonla, ifadede yakıştıramadığımız cümlelerle bu yola girmiştir. BDP'yi zaten söylememe gerek yok. Onlar da sokak eylemleri ile millet iradesinin gölgelenemeyeceğini bugün bir kez daha görmüş ve anlamıştır.
12 Eylül halk oylamasında omuz omuza mücadele veren CHP, MHP, BDP, oradan alamadıkları dersi bugün bir kez daha TBMM Genel Kurulu'ndan almışlardır. Ben eminim ki millet tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi bu yasanın görüşmelerinde de kimin kiminle hareket ettiğini, kimin nerede durduğunu, kimlerin kimlerle hareket ettiğini net olarak görmüştür.
''Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran bir süs eşyası değildir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran bir süs eşyası değildir. Kuran bir ilham kaynağıdır. Onun için Akif'i biraz okuman lazım'' dedi.
Erdoğan, partisinin milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulundu.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''9. Madde esnasında Kuran'ın ve Peygamberimizin hayatının, ikinci ve üçüncü kademede, yani ortaokul ve lisede seçmeli olarak verilmesine yönelik önergeler verilmesinden tabii CHP çok rahatsız. Fakat bugün İzmir'de baktım, metro konuşmasında O da bunu işliyor. Orada ne dese beğenirsiniz? Biz diyor 'Kuran-ı Kerim'i böyle gayet güzel işlemeli kılıflar içerisinde, odamızın başucunda hep saklarız. Yastıklarımızın hemen altında, başucumuzda saklarız'. Gel de Akif'i anma. Akif merhum çok güzel söylüyor. 'Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına, ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına, inmemiştir Kuran bunu hakkıyla bilin, ne mezarda okunmak, ne fal bakmak için'...
Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran bir süs eşyası değildir. Kuran, bir ilham kaynağıdır. Onun için Akif'i biraz okuman lazım. Sadece milli marş olarak İstiklal Marşı'nı da okumak yetmez. Anlamak lazım. Onu duymak lazım. Bunlarda böyle bir şey yok. Biz diyor 'Besmeleyi çekeriz, okuruz'. İnşallah öyledir.''
''Zoraki değil, mecburi değil''

''TBMM'de de bir tanesi, 'din bezirganları' olarak AK Parti'yi kastediyor. Olsa olsa en ala din bezirganı sizden olur, sizden'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü bu yaşanır, konuşulmaz. Aradaki fark bu. Bundan niye o kadar rahatsız oluyorsunuz? Bunda madem sıkıntımız yok. Oy birliğiyle genel kuruldan bu iş çıksa böyle bir tartışma olur mu? Niye bu sizi rahatsız ediyor? Bunun sizi hiç rahatsız etmemesi gerekirdi. Ya ne demek, seçmeli yahu. Zoraki değil, mecburi değil. Kemal Efendi, torununu oraya cebren gönderme. Gerek yok. İsteğe bağlı. İster gönderirsin, ister göndermezsin. Böyle bir şey yok. Rahat ol. Bütün efradınız, onlar da rahat olsun. Cebir yok. İstersen gönderirsin. Niye bundan rahatsız oluyorsun? İşte üzen nokta bu. Niye? Rahatsızlar. Çünkü geleceği görüyorlar. Neyi görüyorlar? Çünkü bu milletin ruh kökünde bunun arayışı var. Bunu bekliyor.''
''15 yaşından sonra o çocuk daha neyi öğrenecek yahu?''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat döneminde çocukların camiye gönderilmesinin yasaklandığını belirterek, 15 yaşından büyük çocukların camiye gönderilmesi kararının o dönemde alındığını söyledi. Erdoğan, ''O, faşizan bir baskıydı ama siz millet iradesiyle bunu düzelttiniz. 15 yaşından sonra o çocuk daha neyi öğrenecek yahu? Bitiriyor zaten her şeyi. Artık o başka işlerle meşgul'' dedi.
Erdoğan, çocukların, 15 yaşına kadar ne verilirse aldığını dile getirdi.
''Üniversiteler belli çocuklara, belli sınıf ve zümrelere değil, artık bu ülkenin tüm çocuklarına kapılarını ardına kadar açacaklar''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Üniversiteler belli çocuklara, belli sınıf ve zümrelere değil, artık bu ülkenin tüm çocuklarına kapılarını ardına kadar açacaklar'' dedi.
Erdoğan, partisinin milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkaran kanunla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Milletin bu konuda kendilerine, ''bu yanlışı düzeltin'' dediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''İşte bugün genel kurulda bu yanlışı sizler düzelttiniz. Şunu söyleyeyim, 9. Madde'de MHP'nin verdiği desteğe, daha ileri gidiyorum, BDP'den de 5 arkadaşın verdiği desteğe de şahsım, milletim adına da teşekkür ediyorum.
Sizler bugün Türkiye'de b
ir dönemi kapattınız, sizler bugün 28 Şubat'ın son izini sildiniz. Sizler bugün azınlığın çoğunluğa hükmettiği çarpık demokrasi anlayışını bir kez daha yerle bir ettiniz. Kesintisiz eğitim Sincan'da yürütülen tankların, brifinglerin, dayatmaların, bir yerlerden gelen gizli telefonların, talimatların gölgesinde çıkmıştı. Siz hiçbir dayatmaya boyun eğmeden, sadece ve sadece vicdanınızla karar vererek milletin vicdanının sesi olarak tarihi bir yanlışı düzelttiniz.
Çıkan yasanın pedagojik boyutu da en az demokratik boyutu kadar önemlidir. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez milli eğitim sistemi halkın iradesiyle, halkın talep ve arzuları doğrultusunda şekillenmiştir. Milli eğitim sistemi bugün dinamik boyutları ile adeta gençlerimizi formatlama aracı olarak bir yola girmiş olanlara bugün durun bakalım demiştir. Şimdi biz bunu düzeltiyoruz. Sizin sayenizde hem eğitimi, hem öğretimi öne çıkaran bir yapıya milli eğitim bugün kavuşmuştur. Milli eğitim Türkiye'nin büyüme ekonomisine paralel, büyüyen ekonomisine destek sağlayacak bir niteliğe kavuşmuştur. Çocukları 7 yaşında okula alıp 15 yaşına kadar 8 yıl boyunca kesintisiz şekilde formatlama dönemi artık sona ermiştir.''
''Herhalde bu gece hamdı unutmazsınız, şükrü unutmazsınız''

Çocukların artık kendi ve anne babalarının tercihleri doğrultusunda milli ve manevi değerlerini, dini değerlerini çok daha güçlü şekilde öğreneceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Üniversiteler belli çocuklara, belli sınıf ve zümrelere değil, artık bu ülkenin tüm çocuklarına kapılarını ardına kadar açacaklar'' dedi.
Artık çocukların ayak bileklerinde zincirlerin bağlı olmayacağını kaydeden Erdoğan, çocukların zihinlerinde bulanık yapının bulunmayacağını söyledi. Çocukların rahat hareket edeceklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Kör ideolojilerin, dar kalıpların, ikna odalarının esir aldığı okullarımız bugünden itibaren özgürleşecekler, modernleşecekler, çağa en güçlü şekilde ayak uydurup dünya ile rekabete girişecekler'' diye konuştu.
Bugünün neresinden bakılırsa bakılsın tarihi bir gün olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugünün Türkiye için önemli bir gün olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Gururluyuz, ama kibirli değiliz. Onurluyuz, ama hiçbir zaman şımarmıyoruz, şımarmayacağız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde AK Partili milletvekillerine teşekkür etti. Erdoğan, ''Değerli kardeşlerim hamd noktasındayız, şükür noktasındayız. Herhalde bu gece hamdı unutmazsınız, şükrü unutmazsınız. Sizlerden razı olsun Rabbim'' diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.