Sabrın sonu nereye kadar

Başbakan Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'a, "Suriye'de sivillerin öldürülmesine daha ne kadar sessiz kalabilirsiniz? Sabrın sonu nereye kadar" diye sordu. Ahmedinecad ile önceki gün akşam yemekli olarak planlanan görüşme, İran tarafından gelen, "Sayın Cumhurbaşkanımız rahatsızlandı. Mümkünse görüşmeyi yarın gerçekleştirmek istiyor" mesajı üzerine dün saat 12.00'de gerçekleşti. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede, Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın güç dengesini kullandığını belirterek şu mesajları verdi: "Esad'ın arkasında ne halk var, ne de askeri güç. İran-Rusya-Çin güç dengesine oynuyor. Şu an zaman lehine işliyor ama bu ilelebet sürmez. Siz sabredin diyorsunuz, bir şans daha verelim diyorsunuz. Verelim ama nereye kadar? Sabrın sonu neresi, nereye kadar?" Erdoğan Ahmedinejad'a ayrıca Türkiye'nin, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını desteklediklerini söyledi. Ahmedinecad, Esad'ın Annan Planı'nı kabul ettiğine işaret ederken, Suriye'de muhalefetin ayaklanmasından İsrail ve Batıyı suçladı ve "Bu Siyonistlerin işi" dedi.
İRAN'DAN AÇIKLAMA
İki liderin görüşmesinin tamamlanmasından sonra İran Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama yapıldı. Türkiye'nin, İran'ın nükleer programını desteklemeye devam edeceği belirtilen açıklamada "Türkiye hükümeti ve halkı, İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer konumunu her zaman desteklemiştir ve gelecekte de aynı politikayı sıkı bir şekilde izleyecektir" denildi. Açıklamada Ahmedinecad'ın görüşmede Başbakan Erdoğan'a da bu "açık ve dürüst" duruşundan dolayı teşekkür ettiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Erdoğan-Ahmedinecad görüşmesinde ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra iki ülke arasındaki enerji ticaretinin de geliştirilmesi görüşüldü. Ahmedinecad, hem Türk hem de İranlı yetkililerin, özellikle petrol ve enerji alanında olmak üzere iki ülke arasında ticaretin gelişmesini engelleyen faktörleri birbirleriyle görüşerek bu konuda işbirliği yapmaları gerektiğini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Türkiye'nin, nükleer program konusundaki duruşunu överken, "İran ve Türkiye'nin birçok uluslararası konuda aynı yerde durduklarını" vurguladı.

ESAD'IN İKTİDAR ŞANSI
Bir Türk yetkili, BM ve Arap Ligi Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın Şam rejimine önerdiği plan ile uluslararası camianın desteklediği Suriye'nin Dostları sürecinin birbiriyle çelişmediğini belirtip nihai amacın aynı olduğuna işaret etti. Türk yetkilinin yorumu şöyle oldu: "Annan Planı'nda muğlak ifadeler yer alıyor. Plan, muhalefet ile rejim arasında müzakereler öngörüyor. Bu taktiksel bir manevra. En baştan sınırları keskin şekilde çizilmiş önkoşullar yerine esnek ifadeler kullanarak Rusya, Çin ve Esad rejimini sürece dahil etmek amaçlanıyor. Annan Planı'ndaki tüm unsurlar uygulamaya konulduğunda Esad'ın iktidarda kalma ihtimali kesinlikle yok. Katliamın durması ve ülkeye uluslararası gözlemcilerin girmesinin ardından protesto gösterilerinin güçlenerek devam etmesi bekleniyor. Annan'ın girişimi uluslararası camianın girişimlerine daha fazla meşruiyet kazandıracak; Rusya ve Çin'in üzerindeki baskıları daha da arttıracak. Belli bir noktadan sonra Rusya ve Çin politikasını değiştirmeye başlamak zorunda kalacak."
Başbakan Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'a, "Suriye'de sivillerin öldürülmesine daha ne kadar sessiz kalabilirsiniz? Sabrın sonu nereye kadar" diye sordu. Ahmedinecad ile önceki gün akşam yemekli olarak planlanan görüşme, İran tarafından gelen, "Sayın Cumhurbaşkanımız rahatsızlandı. Mümkünse görüşmeyi yarın gerçekleştirmek istiyor" mesajı üzerine dün saat 12.00'de gerçekleşti. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede, Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın güç dengesini kullandığını belirterek şu mesajları verdi: "Esad'ın arkasında ne halk var, ne de askeri güç. İran-Rusya-Çin güç dengesine oynuyor. Şu an zaman lehine işliyor ama bu ilelebet sürmez. Siz sabredin diyorsunuz, bir şans daha verelim diyorsunuz. Verelim ama nereye kadar? Sabrın sonu neresi, nereye kadar?" Erdoğan Ahmedinejad'a ayrıca Türkiye'nin, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını desteklediklerini söyledi. Ahmedinecad, Esad'ın Annan Planı'nı kabul ettiğine işaret ederken, Suriye'de muhalefetin ayaklanmasından İsrail ve Batıyı suçladı ve "Bu Siyonistlerin işi" dedi.
İRAN'DAN AÇIKLAMA
İki liderin görüşmesinin tamamlanmasından sonra İran Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama yapıldı. Türkiye'nin, İran'ın nükleer programını desteklemeye devam edeceği belirtilen açıklamada "Türkiye hükümeti ve halkı, İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer konumunu her zaman desteklemiştir ve gelecekte de aynı politikayı sıkı bir şekilde izleyecektir" denildi. Açıklamada Ahmedinecad'ın görüşmede Başbakan Erdoğan'a da bu "açık ve dürüst" duruşundan dolayı teşekkür ettiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Erdoğan-Ahmedinecad görüşmesinde ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra iki ülke arasındaki enerji ticaretinin de geliştirilmesi görüşüldü. Ahmedinecad, hem Türk hem de İranlı yetkililerin, özellikle petrol ve enerji alanında olmak üzere iki ülke arasında ticaretin gelişmesini engelleyen faktörleri birbirleriyle görüşerek bu konuda işbirliği yapmaları gerektiğini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Türkiye'nin, nükleer program konusundaki duruşunu överken, "İran ve Türkiye'nin birçok uluslararası konuda aynı yerde durduklarını" vurguladı.

ESAD'IN İKTİDAR ŞANSI
Bir Türk yetkili, BM ve Arap Ligi Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın Şam rejimine önerdiği plan ile uluslararası camianın desteklediği Suriye'nin Dostları sürecinin birbiriyle çelişmediğini belirtip nihai amacın aynı olduğuna işaret etti. Türk yetkilinin yorumu şöyle oldu: "Annan Planı'nda muğlak ifadeler yer alıyor. Plan, muhalefet ile rejim arasında müzakereler öngörüyor. Bu taktiksel bir manevra. En baştan sınırları keskin şekilde çizilmiş önkoşullar yerine esnek ifadeler kullanarak Rusya, Çin ve Esad rejimini sürece dahil etmek amaçlanıyor. Annan Planı'ndaki tüm unsurlar uygulamaya konulduğunda Esad'ın iktidarda kalma ihtimali kesinlikle yok. Katliamın durması ve ülkeye uluslararası gözlemcilerin girmesinin ardından protesto gösterilerinin güçlenerek devam etmesi bekleniyor. Annan'ın girişimi uluslararası camianın girişimlerine daha fazla meşruiyet kazandıracak; Rusya ve Çin'in üzerindeki baskıları daha da arttıracak. Belli bir noktadan sonra Rusya ve Çin politikasını değiştirmeye başlamak zorunda kalacak."

Hamaney: Kaygılıyım
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'la (yanda) görüşmesinden sonra Meşhed kentine geçerek Ayetullah Ali Hamaney ile görüştü. Hamaney Erdoğan'a Suriye konusundaki kaygılarını iletti. İran'ın dini lideri Hamaney'in Tebriz'in en önemli dini ziyaretgâhı olan "Harem-i İmam Rıza" dahilindeki makamında yapılan ve tarafların 1+8 olarak temsil edildikleri görüşmede, Başbakan Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar refakat etti. Yaklaşık 2 saat süren görüşmede Hamaney'in nükleer enerji zirvesinin İstanbul'da yapılmasına sıcak baktığını ifade ettiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Hamaney Suriye konusunda ise, "Müslüman kanının dökülmesinden çok rahatsızım. Bölge dışı güçlerin müdahalesinden kaygı duyuyorum" mesajı verdi. Hamaney'in görüşmede ayrıca, "Suriye halkı kendi geleceğini kendisi seçimle belirlemeli" dediği belirtildi.