Tarihi davada ilk karar!

2 sanıklı tarihi 12 Eylül davası başladı.Beklendiği gibi sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya duruşmaya katılmadı. Davaya 80 avukat müdahil oldu. Müdahil avukatları işkencelerin asıl faili Kenan Evren'dir dedi. Evren ve Şahinkaya'nın avukatları darbede kontrgerilla ve ABD'nin rolünün araştırılmasını istedi. Evren'in avukatı anayasa kitapçığını göstererek '12 Eylül darbedir ancak bu mahkeme yetkisiz, Evren'i yargılayamaz' dedi. Mahkeme heyeti, avukatların davanın düşürülmesi yönündeki talebini reddetti.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Evren ve Şahinkaya, duruşmaya sağlık durumlarını gerekçe göstererek katılmazken, avukatları hazır bulundu.

Duruşma salonuna iddianamede ismi geçenler, müştekiler, izleyiciler, basın mensupları ve taraf avukatları alındı. Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık adına Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Sami Arslan Aşkın, TBMM adına İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile komisyon üyesi Hamza Dağ ve davaya müdahil olan siyasi partilerin temsilcileri katıldı.

MAHKEME 3 GÜN BOYUNCA SAAT 19.00'A KADAR ÇALIŞMA KARARI ALDI
12 Eylül davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 gün boyunca saat 19.00'a kadar çalışma kararı aldı. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, bugün ve bundan sonraki 2 gün duruşmaların 19.00'a kadar süreceğini açıkladı.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK
Davaya müdahil olarak katılan BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Mahkeme Başkanı'yla tartıştı.
Duruşmaya izleyici olarak katılan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, kendisinin de bu sürecin mağduru olduğunu belirterek, "12 Eyül zihniyeti toplumun neredeyse yüz yılını aldı. Zihniyetin yargılanması lazım. Türkiye'de bütün toplumun geleceğini kararttı'' dedi.
''Bugün bu zihniyetin yenilgisidir'' ifadesini kullanan Zana, Türküyle, Kürdüyle bütün toplumun bu davada birleştiğini söyledi.

SANIK SANDALYESİNE OTURMADILAR
Hakim, duruşma salonunda yer kalmaması üzerine boş kalan sanık sandalyelerine de oturulmasını istedi. Ancak duruşmaya katılanlar bu talebi reddetti.
'BU BİR DARBEDİR AMA SİZ YARGILAYAMAZSINIZ'
Sanık avukatı, yargılama kararına itiraz etti. İtirazına dayanak olarak anayasayı gösteren avukat, "12 Eylül, 1980-1983 arası anayasının teminanatındadır. Bu anayasaya göre yargılayamazsınız" dedi.
Avukat "12 Eylül bir darbedir ama bu mahkeme yetkisizdir" diye konuştu.

'BAYRAK HAKERAT' PLANI İSTENDİ
Mahkeme, dava kapsamında, Genelkurmay Başkanlığı'ndan Aralık 1979'da TSK tarafından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e teslim edilen uyarı mektubunun, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları arasında yapıldığı iddia edilen toplantılara ilişkin tutanakların, darbe öncesinde hazırlandığı iddia edilen "Bayrak Harekat Direktifi"nin ve darbenin yapıldığı günle ilgili hazırlanan planların onaylı suretlerini istemiş, MİT Müsteşarlığından, özellikle darbe öncesi döneme ait kurum içerisinde bulunan bilgi ve belgelerle bu konudaki raporların gönderilmesini talep etmişti. Mahkeme, ayrıca, işkence iddialarına ilişkin belgeleri de ilgili kurumlara yazı yazarak istemişti.

Davanın yaklaşmasıyla Evren ve Şahinkaya'nın avukatı, davaya ilişkin bazı tespit ve itirazların bulunduğu dilekçeyi, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmuş, dilekçede, Türk ceza düzeninde, "anayasal düzenin kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması suçu diye bir suçun bulunmadığı" savunularak, "Böyle olunca, Türk ceza düzeninde hiç kimse, anayasal düzenin kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması suçu diye bir suçu işlediği iddiasıyla soruşturulamaz, kovuşturulamaz ve yargılanamaz" denilmişti.

'EVREN VE ŞAHİNKAYA TUTUKLANSIN VE KAFES İÇİNDE GETİRİLSİN'
Duruşmada müdahil avukatlar Evren ve Şahinkaya'nın tutuklanmasını talep etti.
Avukat Fikret Babaoğlu Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in de hasta olduğunu ve duruşma salonuna kafes içinde getirildiğini anımsatarak, Evren ve Şahinkaya'nın da kafes içinde duruşmaya getirilebileceğini savundu. Babaoğlu, Evren'in Mübarek'ten daha az diktatör olmadığını söyledi.

TÜRK: "MESELE 90 YAŞINDAKİ İNSANLARIN CEZA ALMASI DEĞİL"
Ahmet Türk, 12 Eylül döneminde solcusuyla, sağcısıyla, Kürdüyle, Türküyle çok büyük acılar yaşandığını, büyük zulümler yapıldığını söyledi.
Bu davayı geçmişle yüzleşmek açısından önemsediğini belirten Türk, "Meselemiz 90 yaşında iki kişinin ceza alması değil. Acı dolu bir dönemde, ayak oyunları, Bizans oyunlarıyla iktidar için insanların birbirlerini nasıl kırdığını görmek" dedi.

İDDİANAME BUGÜN OKUNMAYACAK
12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, ara kararları açıkladı. İnce, iddianamenin okunmasıyla ilgili sanıkların olmadığından iddianamenin bugün itibariyle okunmamasına karar verildiğini açıkladı.

SUÇ: ANAYASAYI ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS
İddianamede, Ahmet Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya "sanık" olarak yer almış ve "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek" suçlarını işledikleri ileri sürülmüştü.
MAHKEMEDEN RET
12 Eylül askeri darbesine ilişkin davada mahkeme, sanık avukatlarının davanın düşürülmesi talebini reddetti.
12 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 12 Eylül darbesine ilişkin davada mahkeme başkanı, mahkemenin yetkili olduğunu söyleyerek, sanık avukatlarının davanın düşürülmesi talebini reddetti.
Bu arada Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın avukatları, Evren ve Şahinkaya'nın duruşmaya katılmamak için gönderdikleri mazeret dilekçelerini mahkemeye sundu.
MÜDAHİL AVUKATLARI: 12 EYLÜL İDDİANAMESİ SANIKLARIN YÜZÜNE OKUNSUN
12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, davaya müdahillik başvurusunda bulunanların isimlerini tek tek okudu.
Bir avukat, Türk Tabipler Birliği, avukatlar ve sanık avukatların belirleyeceği birer doktor seçilerek heyet oluşturulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, iddianamenin sanıklar yokken okunacağı yönünde bir düşünceleri olduğunu belirterek, buna itiraz olup olmadığını sordu.
Bunun üzerine müdahil avukatları, iddianamenin sanıkların yüzüne okunması gerektiğini ifade ederek, bu konuda kanunun açık olduğunu vurguladılar. Bu nedenle iddianamenin okunmasına geçilmemesi gerektiğini dile getiren avukatlar, oluşturulacak bir kurul ile yapılacak inceleme sonucunda sanıkların bu salona getirilmesinin sağlanmasını istediler. Bunların sağlanması için duruşma tarihinin yeniden belirlenmesi talep edildi.
EVREN VE ŞAHİNKAYA'NIN AVUKATINDAN SAVUNMA
12 Eylül Davası'nın sanıkları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın avukatı, savunmada 82 Anayasası'nı dayanak göstererek bu Anayasa'nın yargılanamayacağını, mahkemenin erksiz/yetkisiz olduğunu kaydetti.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen tarihi duruşmaya kısıtlı sayıda kişinin alınmasına rağmen duruşma salonunda çok sayıda insan ayakta kaldı. Mahkeme Başkanı, sanıklar Evren ve Şahinkaya'nın sağlık gerekçeleri nedeniyle duruşmaya katılmamaları yüzünden boş kalan sanık sandalyesine oturulabileceğini söyledi. Ancak salondakiler sanık sandalyesine oturmayı reddetti.
Evren ve Şahinkaya'nın avukatı Bülent Hayri Acar, 12 Eylül'ün bir darbe olduğunu belirtirken, Milli Güvenlik Konseyi ve Anayasa'nın halk oylaması ile yapıldığı, 1980 ve 1983 yıllarının Anayasa'nın teminatında olduğu ve Anayasa'nın yargılanamayacağı görüşlerini savundu. Avukat Acar savunmaya başladıktan sonra mahkemenin erksiz olduğunu, soruşturmanın ve yargılamanın yokluğuna karar verilmesini, mahkemenin bundan önceki işlemlerinin de yok sayılmasını istedi.
SALON TIKA BASA DOLDU, AVUKATLAR VE MÜDAHİLLER AYAKTA KALDI
12 Eylül askeri darbesine ilişkin davanın ilk duruşması salondaki izdiham nedeniyle geç başladı. Mahkeme salonu davayı izlemek için gelenlerle tıka basa doldu. Avukatlar ve davaya müdahil olanların bir kısmı salonda yer kalmadığı için ayakta kaldı.
İLK DURUŞMAYA GELMEDİLER
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, duruşmaya sağlık durumlarını gerekçe göstererek katılmadı. Kolu kırılan Evren Ankara GATA, Tahsin Şahinkaya ise İstanbul GATA'da tedavi görüyor.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin tarafından hazırlanan 12 Eylül iddianamesinde, sadece 2 sanık yer alıyor. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 82 sayfalık iddianame, 1980 darbesine zemin hazırlanması ve darbe sonrası yaşananları ele alıyor.

ADLİYE ÖNÜNDE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ
Davanın görüldüğü Ankara Adliyesi önünde polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. Adliye binasının her bir tarafı emniyet birileri tarafından demir bariyerlerle çevrilirken, adliye etrafında panzerler, Tomalar ve itfaiye araçları hazır bekletiliyor. Adliyenin Atatürk Bulvarı girişindeki kapısı önünde ise 12 Eylül mağdurları ve yakınları eylem için toplandı.
BERFO ANA DA GELDİ
Adliye önünde toplanan kalabalık arasında 12 Eylül 1980 darbesinde oğlu Cemil Kırbayır'ı kaybeden Berfo Kırbayır da vardı. 'Berfo Ana' ismiyle anons edilen Kırbayır, yaptığı konuşmada, yargılamanın geç kaldığını ifade etti. Kendisinin de davaya destek olmak için adliye önüne geldiğini kaydeden Kırbayır, Kenan Evren'e "Hiç mi korkmadın hangi Müslüman bunu bir başka Müslümana yapar, Hiç mi korkmadın? Allah, evini yıksın. Ellerim yakanda." diye beddua etti.
FERHAT TUNÇ İLE EYLEMCİLER DÜET YAPTI
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 12 Eylül davasında yargılanan generalleri protesto etmek için Ankara Adliyesi önünde toplanan eylemcilere sanatçı Ferhat Tunç da destek verdi. Tunç ile eylemciler 1980 darbe sürecinde hayatını kaybedenler anısına "Özgürlük mahkumları" ve Kürtçe "Daye" adlı türküleri söyledi.
12 Eylül 1980 darbesi davasına, 32 yıl aradan sonra bugün, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasıyla başlandı. Davanın sanıkları ile 1980 darbesi sürecinde sorumluluğu bulunanları protesto etmek için ise sabah saatlerinden itibaren Ankara Adliyesi önünde yoğun bir kalabalık toplandı. Eylemcilere sanatçı Ferhat Tunç da destek verdi. Adliye önüne 78'liler Federasyonu tarafından getirilen eylem otobüsü üzerinde bir konuşma yapan Tunç, "Bugün sevinemiyoruz, toplandığımız bu alanda büyük bir burukluk, hüzün var. 32 yıldır hepimizi demokrasi aldatmacasıyla karşı karşıya bıraktılar. Bu ülkede gerçek anlamda darbelerle, darbeci zihniyetle mücadele edecek bir siyasal iktidar çıkmadı" diye konuştu. Bugün Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın göstermelik olduğunu ileri süren Tunç, "Bugün bu mahkemeyi kuranlar 12 Eylül darbesinde olduğu gibi bugün de halka kan kusturuyorlar" dedi. Tunç, "katiller hakkettiği cezayı bulana kadar" davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Darbe sürecinde yaşamını yitirenleri anmak için Tunç eylem otobüsü üzerinde, "Özgürlük mahkumları" adlı türküyü tüm eylemcilerle birlikte seslendirdi. Tunç daha sonra Diyarbakır, Mamak, Bayrampaşa ve Metris Cezaevi'nde işkence gören dönemin mağdurları için Kürtçe "Daye" türküsünü seslendirdi.
Ankara Adliyesi önündeki protestolar, yapılan konuşmalar ve sloganlarla sürüyor.

SÜREÇ NASIL BAŞLADI?
Anayasanın geçici 15. maddesinin, 12 Eylül 2010'da yapılan referandum ile kaldırılmasının ardından, darbe yapanların yargılanmasının önü açılmıştı. Türkiye'nin dört bir tarafından ulaşan şikayet dilekçelerini değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül sürecine ilişkin soruşturma başlatmış, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin tarafından hazırlanan iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
GÜL'DEN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Eylül davasına siyasi partilerin müdahil olduğunu anımsatarak, ''Bu Anayasamız da 1980 döneminin ortaya çıkarttığı bir belgedir. Dolayısıyla bütün siyasi partilerimizin gösterdiği bu dayanışmayı, bu Anayasa'nın yerine yeni bir anayasa yapılması konusunda da göstermelerini doğrusu beklerim. Çok tenkit ettiğimiz bir dönemin ürünü olan Anayasa, ülkeyi ve hayatımızı yönlendiriyor durumda. Bunu göz ardı etmemek gerekir'' diye konuştu.