Sevenleri mezarı başında toplandı

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 19. yıl dönümünde Topkapı'daki Anıt Mezar'da anıldı. Törene katılan Semra Özal, merdivenlerden inmekte güçlük çekince portatif asansörle mezarın başına geldi.
Özal'ın Anıt Mezar'daki kabri başında düzenlenen anma törenine eşi Semra Özal, oğulları Ahmet Özal ve Efe Özal, gelini Sinem Özal, torunları Naz ve Serra ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve çok sayıda kişi katıldı.
Semra Özal, merdivenlerden inmekte güçlük çektiği için özel olarak yaptırılan portatif asansörle mezarın başına geldi. Özal, basın mensuplarının sorularını ise yanıtsız bıraktı.
Törene katılan Mustafa Sarıgül, Özal'ın Türkiye'ye çağ atlatan önemli devrimler yaptığını ifade ederek, "Onunla beraber aynı dönemde milletvekiliydim. O zaman da muhalefet partisinin milletvekiliydim. Şimdi geriye dönüp baktığımızda o dönem yaptığımız eleştirilerin ölçüsünü fazla kaçırmışız. Özal'ın öğretileri Türkiye'ye çok şey kattı" dedi.
Ahmet Özal ise babası Turgut Özal'ın ölümünün üzerinden 19 sene geçtiğini ifade ederek, "Sanki hala 1 sene geçmiş gibi. Hala herkesin aklında, gönlünde ve konuşmalarında var. Milyonlarca insan hala onu unutmadı. 'Yapmaya çalıştıklarımdan sonra anlaşılacaklar' demişti. Şimdi anlaşılıyor" diye konuştu.
Bir basın mensubunun, "Özal'ın ölümünün arkasında başka bir şey mi var?" sorusu üzerine de Özal, "Bu konuyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu ve savcılığın çalışmaları devam ediyor. Eminim takın süre içinde bunlarla ilgili açıklama yapılacaktır. Pek normal olmadığı zaten açık. Zaten Türkiye'nin 90'lı yılları rahmetlinin ölümünden önce Uğur Mumcu'yla başlayan ölümle Adnan Kahveci'nin ölümü, diğer ölümler 98'e kadar olan bölüm çok karanlık. Sadece rahmetli Özal'la ilgili olan değil, birçok insanı
ilgilendiren konular ortaya çıkacak. Ahmet Taner Kışlalı, Hablemitoğlu akla gelen kim varsa bunlar çok karanlık zamanlar. Ama yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor. Bundan kaçış yok. Her şey açık açık konuşuluyor. Her şey zamanla ortaya çıkıyor. Nasıl ki Kenedy 60'lı yıllarda suikaste uğradı, 35 yıl sonra katilleri bulundu. Türkiye artık aydınlanma sürecine girdi" şeklinde konuştu.
Törene katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da Özal'ın, Türkiye'nin dünyayla bütünleşmesinde, gözünün açılmasında ve kalkınmasında en önemli harcı koyan kişi olduğunu ifade ederek, "Türk insanının özgüveninin artmasında en önemli insanımızdı. Türkiye'de çok partili demokratik rejime geçildikten sonra rahmete intikal eden iki büyük insanımız var. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal. Bunlar Türk tarihine altın harflerle isimlerini yazan iki insandır" dedi.
Anma töreninde, Cumhurbaşkanı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan, Cumhurbaşkanlığı adına çelengi mozoleye bıraktı. Ardından 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Törende Kuran-ı Kerim okunduktan sonra hep birlikte dua edildi. Anma töreninde, Turgut Özal'ın minik torunu Serra'nın, dedesinin fotoğrafını sevdiği görüldü. Tören, okunan duaların ardından sona erdi.
12 Eylül darbesiyle başa gelen Kenan Evren'den sonra seçildiği Çankaya'da "Sivil Cumhurbaşkanı" olarak anılan Özal, her zaman sivil yönetimin üstünlüğünü ve demokratik değerleri savunmasıyla öne çıkmıştı. Resmi programlarda kravatsız, keten pantolon ve tişörtlerle halk tipi sivil kıyafetleri tercih eden Özal'ın askeri birlikleri şortla denetleyerek verdiği "sivil" mesajlar dikkat çekmişti. Cenaze töreninde açılan "sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı" pankartları da bu tutumunun vatandaşlar tarafından benimsendiğini göstermişti. 1927'de Malatya'da doğan ve siyasete atılmadan önce bürokraside başarılı bir dönem geçiren Özal, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanı.
TÜRKİYE'NİN UFKUNU DEĞİŞTİRMİŞTİ

20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kurarak 6 Kasım 1983'deki darbe sonrasındaki ilk seçimlerde 400 sandalyeli parlamentoda 211 milletvekiliyle tek başına iktidar olan Özal, iktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 5,2 oranında büyümesini sağladı. Siyasi hayatında çok iddialı hedefleri olan ve icraatlarıyla dönemindeki siyasetçilerden ayrılan Özal, 1980'lerde Türkiye'nin daha önce olduğundan çok daha yoğun bir şekilde komşu ülkelere yönelmesini sağladı. Türkiye, Özal döneminde başta İran ve Irak pazarları olmak üzere çevre ülkelerinin pazarlarına açılmış, Özal'ın inisiyatifiyle kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi projesi de Türkiye'yi bölgede etkin bir role taşımıştı. Bir yandan Avrupa ve ABD ile ilişkilere önem verirken diğer yandan Ortadoğu ve İslam dünyası ile ilişkilerde antlaşmaların ön plana çıktığı Özal dönemi, son dönemde AK Parti Hükümetinde yapılan dış ilişkiler atağının ilk ayağı olarak kabul ediliyor.
ÖLÜMÜ SIRRINI KORUYOR
1993 yılı Nisan ayı başında, 12 günlük Türk Dünyası gezisine çıkan Özal, gezi dönüşünde 17 Nisan 1993'te vefat etti. Eşi Semra Özal'ın de gündeme getirdiği zehirlenme iddialarıyla birlikte Özal'ın ölümü yakın tarihin karanlık olaylarından biri haline geldi. Özal'ın vefat ettiği günün öncesinde katıldığı bir sergi açılışında içtiği limonata içerisine zehir konulduğu iddiaları Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından geçen yıl soruşturma konusu yapıldı. Aradan geçen 19 yıla rağmen iddialar aydınlatılamadı.