"Maliki'ye şov fırsatı vermeyiz"

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi Irak'ın içişlerine karışmakla suçlayan Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye hem Katar'dan hem de yurda dönüşünde yanıt verdi. Doha'da "Irak'ın içişlerine karışma niyetimiz yok" diyen Erdoğan, "Maliki'nin ceberut anlayışı demokrasi ile uyumlu değildir. Mezhepsel çatışmadan bahsediyor, bizim böyle bir derdimiz yok" açıklaması yaptı. Erdoğan yurda dönüşünde de Maliki'nin şov yapmasına fırsat vermeyeceklerini belirterek, "Kem söz sahibine aittir, diyorum"dedi. Doha'da Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:

SURİYE VE ANNAN PLANI
(Suriye) Katar ve Türkiye olarak şu ana kadar BM, Arap Ligi ve İKO ile konuyu müşterek yürütme noktasını teyit ettik. Daha önce tecrübelerden yola çıkarak Libya türü bir müdahaleyi düşünmüyoruz. Şu anda ortaya konan Annan Planı'nın ne kadar ve nereye kadar işleyeceği tartışılıyor. Verilen süreler tutmuyor. 10 gün denildi, 12 gün denildi, en son Cenevre'de yapılan anlaşmaya göre Suriye ağır silahlarını çekmeyi taahhüt etti. Ama bu silahlar nereye kadar çekilecek, sadece mahalle arasına çekmek yetmez. Kışlaya çekmek gerekir. Böyle bir niyeti de görünmüyor. Suriye ordusundan ayrılanların mevcudu 60 bine çıkmış durumda. Zaten ordunun tamamı 290 bin. Ama gerek Suriye'deki muhaliflerin gerekse Hür Suriye ordusunun insani yardıma ihtiyacı var. Hillary Clinton NATO'nun 4'ncü maddesi çerçevesinde Türkiye'nin her zaman bilgilendirme hakkı olduğunu söyledi. Bu bilgilendirmeyi yapacağız ki NATO üyeleri konu hakkında yeterince bilgilensin. NATO'nun sınır güvenliği konusundaki yaklaşımı tek sınır anlayışıdır. Türkiye'nin o sınırı aynı zamanda NATO sınırıdır. Aksi bir hareket halinde NATO'nun 5'inci maddesi devreye girer. Eğer bundan sonra ikinci bir sınır ihlali olursa uluslararası hukuktan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanırız.
(Suriye ve PKK) Suriye ile ilişkiler iyiyken PKK konusunda olumlu yaklaşım içindeydi. Yakaladığı militanları bize teslim ediyordu. Şimdi ise örgütü kullanmaya başladı. O bölgede bir hareketlenme var ama PKK'ya destek noktasında çok etkili değil. Suriye rejimi PKK'yı kullanma niyetinde ama bu Suriye için sıkıntı yaratır.
(Irak Başbakanı Maliki'nin 'Türkiye düşman ülke gibi davranıyor' sözleri) Biz Irak ile 48 anlaşma yaptık o zaman herkes iyiydi. Hatta 'Türkiye bizim ikinci ülkemiz' deniliyordu. Şimdi rahatsız olmak niye. Irak'ın içişlerine karışma niyetimiz yok. Ekonomik olarak Türkiye'nin Irak'a girmesini isteyen Maliki. Türkiye'de bu konuda ekonomik seferberlik ilan etmiş durumda. Biz yabancı değiliz. Sınır komşusuyuz. 10 bin km öteden başkaları gelip müdahale ediyor. Gidip hesap veriyorsun. İran çağırınca gidiyorsun. Ama Türkiye'ye gelince bu lafları söylüyorsun. Maliki ne derse desin, Iraklı kardeşlerimizle aramıza giremez. Irak halkının fikri bu değil. Maliki hiç bir sözünü tutmuyor. Bu sözlerini tutmadığı için bu durumlar oluyor. Maliki'nin çok iyi bilmesi gerekir. Maliki'nin ceberut anlayışı demokrasi ile uyumlu değildir. Mezhepsel çatışmadan bahsediyor, bizim böyle bir derdimiz yok. Ama onun bekli ki var. Kendi iç dünyasında mezhep problemi var.

DIŞİŞLERİ YANIT VERDİ
Başbakan Erdoğan, Katar ziyaretinin ardından geldiği İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında ise temasları hakkında bilgi verdi. Gazetecilerin, Irak Başbakanı Maliki'nin "Türkiye bölgede düşman ülke haline geliyor" şeklindeki açıklamasını hatırlatmaları üzerine Erdoğan şöyle dedi: "Sayın Maliki'ye cevabı Dışişleri olarak verdik. Orada en güzel şekilde ifade ettik. Sayın Maliki'ye fazla söz verirsek bu onun orada şov yapmasına fırsat verir. Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok. Sadece 'Kem söz sahibine aittir' diyorum. Irak'ın içindeki her kesimle, her inanç grubuyla, her siyasi partiyle bugüne kadar irtibat halinde olduk, yarın da oluruz, olmaya devam ederiz. Bu bizim kardeşlik ilişkilerimizin bağıdır. Ne Sünni ayrımı ne Şii ayrımı yaparız. Hepsiyle görüşürüz, oradaki Arabı, Kürdü, Türkmeni hepsi bizim kardeşimizdir. Maliki'nin bu tavırları bizi hiçbir zaman Iraklı kardeşlerimizden ayıramayacaktır, bunu bilmesi lazım." Erdoğan, "daha önce görüştüğü Şii liderlerin çoğunun Maliki'den rahatsız olduğunu" belirtirken "Hatta en önemlilerinden biri açıklama yaptı. 'Maliki Saddam'dan daha diktatör'dedi. Kim kime karşı? Onlar bile artık yaka silkmeye başladı. Bu denli artık bu işten nefret etmeye başladılar" diye konuştu.
'MESELE SADECE ASKERLE BAĞLANTILI DEĞİL'
(28 Şubat soruşturması) Darbelerde evladını kaybetmiş insanlar var. Halen 80-90 yaşına gelmiş, çocuklarını darbelerde kaybetmiş bu insanlar, adaletin yerini bulması için bekliyorlar. 12 Eylül referandumunda verdiğimiz sözleri uygulama aşamasına geldik. İşin asıl sorumluları tutuklandı. Biz darbenin askeri olanına da sivil olanına da karşıyız. Demokratik parlamenter sistem bizim için esastır. Yargı, yürütme, yasama çalışıyor. Yargı nereye varacaksa oraya ulaşsın. Çıkının içinde ne varsa ortaya çıksın. Millet kim kimdir bunu bilsin. Cadı avına çevirmek yanlış ama adalet de yerini bulmalı. İş gidebildiği yere kadar gitmeli. İşin içine kimler karışmadı ki.. İş dünyası, basın, sivil toplum, rektörler... Kimler neler yaptı mesele sadece askerle bağlantılı değil. Bunlar ortaya çıksın.
KILIÇDAROĞLU'NA: ÖNCE AYNAYA BAKSIN
Erdoğan, Doha'dan dönüşünde düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert bir şekilde eleştirdi. Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Bizi izlemeye yeni başladı herhalde. Biz her zaman şunu söyledik. Bölücü terör örgütü silahı bıraktığı anda, şüphesiz ki güvenlik güçlerimiz de hemen operasyonları keser. Çünkü güvenlik güçlerimiz operasyona meraklı değildir. Bunlar terör örgütünün uzantısıyla işbirliği halinde çalışmıştır. 'Hakkâri mitingi bunun en güzel ispatıdır' dedik. Bölücü terör örgütü ile anlaşmanın neticesinde Hakkâri mitinginde bir tane Türk bayrağı sallayamadılar. Çünkü dediler ki oraya Türk bayrağı sokamazsınız. CHP de ona uydu. Onun için önce aynaya baksın. Kendine çeki düzen versin."