Salı 05.06.2012
Son Güncelleme: Salı 05.06.2012

Görmez: ceninin de hayat hakkı var

Vatandaşların, kürtaj konusundaki görüşlerini sorduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı, "Anne, karnındaki bebeğin gerçek anlamda sahibi değildir. Keyfi olarak öldüremez" dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Sapanca Güral Otel'de düzenlenen İl Müftüleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada kürtaj tartışmaları konusundaki görüşünü açıkladı. Görmez, "Birkaç gündür yüzlerce vatandaşımız, 'Diyanet bu konuda neden bir açıklama yapmıyor. Din İşleri Yüksek Kurulu neden kararlarını toplumla paylaşmıyor' diye serzenişte bulunurken, bazı köşe yazarlarımız da 'Bu Diyanet'in işi değildir' mealinde yazılar yazıyor. Kürtaj konusu insanın, hayatın, dinin, bilimin, ahlâkın, hukukun, vicdanın kesiştiği ender konulardan biridir" dedi. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konuda ilk kararı 1956'da aldığını anlatan Görmez, 1993'te Bosna Savaşı'nda Sırp askerleri tarafından tecavüzle hamile bırakılan kadınlara kürtaj yapılıp yapılamayacağının Din İşleri Yüksek Kurulu'na sorulduğunu belirtti. Görmez, "Her ne şekilde olursa olsun ana rahminde meydana gelen bir canlının kesin ve meşru bir mazeret olmadıkça dıştan bir müdahale ile (düşürme, aldırma, kürtaj gibi yollarla) yaşam imkanının yok edilmesi cinayet sayılmıştır. Ancak söz konusu olaya, İslam'ın izzeti ve İslam toplumunun bu bölgede varlığını devam ettirmesi veya yok olması açısından da bakılması gerekmektedir. Kurulumuz, annenin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokmamak şartı ile zorla tecavüz sonucu gebe bırakılan Müslüman kadın ve kızların, kendi iradelerine bağlı olarak ilaç veya tıbbi müdahale yolu ile rahimlerinin tahliyesine cevaz verilebileceği kanaatine varılmıştır" dedi Görmez, 2007-12 arasında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonu'na kürtajla ilgili 2 bin 500'ü aşkın soru sorulduğunu ve hepsine aynı ilkeler, aynı prensipler, aynı hassasiyet çerçevesinde, müspet bilimin verileri de dikkate alınarak cevaplar verildiğini söyledi.
'YAŞATMAKLA GÖREVLİ'
Görmez, "İnsanın hayat hakkı bedeni üzerindeki hakkı bir mülkiyet hakkı değildir. Dinimizce de hukuk kurallarınca da bu böyledir. Bedenimiz ve hayatımız bize mülkiyet olarak değil emanet olarak verilmiştir. Onu yaşamak ve yaşatmak en iyi şekilde muhafaza etmek görevimizdir. Hukuk diliyle hayat hakkı devredilebilen, vazgeçilebilen bir hak değildir. Anne karnındaki ceninin de kendisine ait hayat hakkı vardır. Annesinin, babasının onun üzerinde mülkiyet hakkı olmadığı gibi, hayatını sonlandırma yetkisi yoktur. Bu yüzden gebe olan anne, beden benim değil mi, ben onu istediğim gibi kullanırım, bebek de yaparım, istersem onu da atarım deme hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü karnındaki bebeğin gerçek anlamda sahibi değildir. Keyfi olarak terk edemez, öldüremez. Ona bakmak, korumak ve yaşatmakla görevli bir emanetçidir" dedi. Görmez, "Kürtaj meselesinin sadece bir kadın meselesi olarak ele alınması büyük bir haksızlık olur. Zira tarih boyunca bu meselenin en büyük sorumlusu, en büyük müsebbibi erkekler olmuştur. Bunun en büyük ıstırabını çekenler, mazlum ve mağdur olanlar da hep kadınlar olmuştur" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.