Giriş Tarihi: 14.6.2012

Mezarı açılmalı

Otopsi yapılmaması, delil toplanmaması 'akıl tutulması' ile izah edilebilir Sağlık hizmeti yetersizdi, ambulans yoktu, hastaneye zamanında götürülmedi Mahallede ölen insana komşuların yaptığının ötesinde muamele yapılmadı Soyut nitelikteki 'öldürüldü' iddialarının bu aşamada araştırılması imkansız

Devlet Denetleme Kurulu (DDK), 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün şüpheli olduğunu belirterek, mezarının açılması önerisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Özal'ın ölümünü inceleyen DDK, raporunun özetini açıkladı. DDK raporunda, Özal'ın 17 Nisan 1993'te, görevi başında ölen Cumhurbaşkanı olduğu hatırlatılarak, şunlar kaydedildi: "Uzun süreli devam eden ağır bir hastalık neticesinde ve beklenen bir ölüm değildir. Görevi başında ve ani şekilde ölen bir cumhurbaşkanının ölümü her zaman 'şüpheli' bir ölümdür. Bu itibarla ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla herhangi bir otopsi ve/veya Köşk yerleşkesinde delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olması tam anlamıyla 'akıl tutulması' ile izah edilebilecek bir durumdur. Bunun sonucunda da ölüm nedeninin belirlenmesi konusunda gerek doktorlar ve aile üyelerince gerekse yargı organları ve diğer devlet ricali tarafından otopsi yapılması konusunda gerekli ihtimam ve tavır gösterilmemiştir."
23 yıllık ambulans

Cumhurbaşkanlarına sunulan sağlık hizmetlerinin kapasitesi ve kalitesiyle ilgili ciddi sorunların varlığı olduğuna işaret edilen raporda, Özal'ın geçmiş sağlık bilgileri ve yoğun program trafiği bilinmesine rağmen derhal müdahaleye uygun ve yeterli sağlık personeli, ekipmanı ile donanımlı bir ambülansın bulundurulmamasının, kabul ve izah edilebilir bir yönetim anlayışı olmadığı vurgulandı. Özal'ın rahatsızlandığı anda kendisine ne gerekli vasıfta ilk müdahale yapılabildiği ne de uygun şekilde ve tam zamanında hastaneye götürülebildiği belirtilen raporda, söz konusu dönemde cumhurbaşkanının acil bir rahatsızlık geçirmesi anında izlenecek yöntem ve süreçlerin tanımlanmamış olması nedeniyle adeta herhangi bir mahallede aynı şekilde vefat eden bir insan için hane halkı ve komşularca yapılanların ötesinde bir uygulama yapılamadığı kaydedildi. Özal'ın öldüğü dönemdeki Çankaya Köşkü sağlık hizmetlerine ilişkin saptamalara da yer verilen raporda ihmaller şu şekilde sıralandı: "Cumhurbaşkanının zatına ve ailesine sağlık hizmeti vermek üzere 'özel doktorluk' müessesinin oluşturulmadığı, gerek Köşk'te gerekse Konut'ta, 7 gün 24 saat esasına göre sağlık hizmetinin planlanmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan tam donanımlı ambulansın bulunmadığı tespit edilmiştir." Ambulansın gelişi ve hastaneye ne zaman giriş yaptığına ilişkin bilgilerin çelişkili olduğu belirtilen raporda, ambulansın o tarihte bile 23 yaşında olduğuna dikkat çekiliyor. Özal'ın yemeklerinin kontrol edilmemesinin eleştirildiği raporda "Yemeklerin kontrol edilmesine yönelik bir sestemin oluşturulmadığı, hazırlanan yemeklerden numune alınmadığı belirlenmiştir" deniliyor. Özal'ın naaşı üzerinde Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve GATA'da otopsi yapılması konusunun gündeme geldiği belirtilen raporda, "Ancak ailesinin (Semra Özal) istememesi gerekçe gösterilerek otopsi işleminin yapılmadığı kanaatine varıldığı" tespiti yer aldı. Kişilerin kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesinde otopsi işleminin "altın standart" olarak kabul edildiği belirtelen raporda, Özal'ın mezarının açılması istendi: "Merhum Cumhurbaşkanının naaşı üzerinde otopsi yapılmadığı için kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği, çürüme olayının istisnalarının olduğu, kimyasallarla etkileşim durumunda (tahnit) uygun şartlarda çürümenin kısmen ya da tamamen engellendiği, dolayısıyla birçok adli tıbbi delilin korunduğu, kemik, tırnak, saç artıklarından toksikolojik incelemelerde faydalanıldığı, feth-i kabir suretiyle yapılacak otopside faydalı bilgilere ulaşılabileceği dikkate alındığında, Merhum Cumhurbaşkanının ölüm nedeninin belirlenebilmesi ve vefatı ile ilgili şüphe ve iddiaların izah edilebilmesi için -sonuç alınıp alınamayacağı kesin olarak bilinememekle birlikte- takdiri adli makamlara ait olmak üzere feth-i kabir yapılmasının uygun olacağı sonuç ve kaanatine varılmıştır." Raporda "vefatın beklenmedik bir anda olması ve yapılan kan analizlerinde açıklanması zor olan anormalliklerin bulunması birlikte değerlendirildiğinde, ölüm nedeni olarak zehirlenme ihtimalinin de göz ardı edilemeyeceği" belirtildi. Raporda "Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Klinik Patoloji Laboratuvarında kolinesteraz testinin çalışılabildiği, alınan plazma ya da eritrosit örneklerinde bu test çalışılmış olsaydı ve enzim aktivitesinde %25-50 aralığında bir düşüş tespit edilseydi, organofosfat zehirlenmesini düşündürecek önemli bir bulgu ortaya konulabileceği, sonuç ve kanatine varılmıştır"denildi. ANKARA


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.