Cuma 15.06.2012 00:00
Son Güncelleme: Cuma 15.06.2012 13:25

Bülent Arınç'tan çarpıcı açıklamalar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, A Haber Ankara temsilcisi Murat Akgün’e verdiği röportajda gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.

İşte Arınç'ın açıklamalarından satırbaşları
YÜZBİNLERCE İNSAN GÜLEN'İN DÖNMESİNİ BEKLİYOR
Dün akşam İstanbul'da Türkçe olimpiyatlarının final gecesi vardı. Başbakanın oradaki konuşmasını izledim. Gurbet ve hasret kelimelerini yan yana getirerek Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi'ye atfen artık bu hasretlik, bitsin gurbetli bitsin diye sayın başbakan konuşmasını yaptı. İnanıyorum ki yüz binlerce insan bu gurbetliğin bu hasretliğin bitmesini Sayın Hocaefendi'nin Türkiye'ye dönmesini arzu ediyor ve bekliyor. Türkiye'de binlerce insanın da 10 yılı aşkın bir zamandır Türkiye dışında bulunan bu muhterem insanın artık Türkiye'ye dönme zamanının geldiğine inanıyor olabilir.
Ben düşüncemi çok daha önce de ifade etmiştim. Artık Türkiye'ye gelmesinde yasal bakımdan da hiçbir sakınca yok. Yıllarca önce hakkında açılan dava beraatla sonuçlandı. Yargıtay katarı tasdik etti. Hiçbir kovuşturması, soruşturması olmayan, Belli malum çevrelerin zaman zaman aleyhinde yazı yazdıkları suçladıkları bir kişiydi. Artık Türkiye'deki demokratikleşmenin de, özgürlüklerde atılan adımların da geldiği nokta da odur, Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında geçmişte olumsuz beyanatlarda bulunan siyasetçiler bile artık bunu yapmıyorlar. Onların da müşterek arzusu sanki Türkiye'ye dönebileceği yönünde.
DÖNÜŞ KARARINI SADECE GÜLEN VEREBİLİR
Bunun dışında tüm kurumlar kuruluşlar kişiler, sivil toplum hoca efendinin hizmetlerinin Türkiye için çok yararlı olduğu, dünya çapında birisim haline geldiği, eğitim hizmetlerine yönelik çok yeni ve güzel hedefler gösterdiği noktasında. Bence dönüş kararını sadece kendisi verebilecek.
GÜLEN BİR BARIŞ ELÇİSİDİR
Ben daha evvel bu arzumu ifade ettiğim zamanlarda bazı endişelerini dile getirmişti. Türkiye'deki siyasal durum karışabilir mi? Türkiye'de yeni bir huzursuzluk kaynağı olabilir mi? buna ben mi sebep olabilirim. Ama bunların düşünülecek yönü artık kalmadı. En muhalifleri bile zaman içerisinde gördüler ki Fethullah Gülen Hocaefendi masumdur, Türkiye sevdalısıdır, bu vatan toprakların her şeyin üzerinde tutan bir insandır. Hizmet dediğimiz kapsam içerisinde Yaptığı tüm çalışmalar, verdiği tüm hedefler Türkiye'nin de insanlığın da lehinedir. O bir barış elçisidir. Bu kanaat bugün yüz binlerin milyonların kararı oldu.
ZANA'NIN AÇIKLAMALARI İÇTEN, TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM
Leyla Zana, bir sayfalık röportajında olumlu ve gerçeklere uygun bir röportaj olduğunu gördüm. Sayın Zana'ya teşekkür etmemiz lazım. İçten bir konuşma, bir özeleştiri ve bir vizyon gördüm. Bu işi çözse çözse Tayyip Erdoğan sözü bir gerçektir. Bunu başka siyasetçiler de dile getiriyor. Esasen bölge halkı da Türkiye'de bu sorunu güçlü bir lider çözebilir o da Tayyip Erdoğan'dır diyerek ona karşı duyduğu sevgiliyi ve güveni yüksek sesle dile getiriyor.
ZANA'NIN 10 YILI HAPİSTE GEÇİRMESİ IZDIRAP VERİCİ
1994'te DEP'in kapatılmasıyla, pek çok milletvekili gözaltına alındı ve tutuklandı. 1994'te girdilerse 2004'te çıktılar. Bir siyasi hükümlünün 10 sene cezaevinde fiilen yattığı bizim yakın siyasi tarihimizde görülmemiştir. İdam mahkûmlarının bile bir şekilde afla cezaevinden çıktıkları biliniyor.10 sene fiilen içeride kaldılar. Bu büyük bir iştir. Zor bir iştir. Bir kadın milletvekilinin genç yaşlarda 10 senesini cezaevinde geçirmiş olması bence ıstırap duyulacak bir konudur. Ben şahsen bu ıstırabı duydum. Sayın Zana bu dönem yemin edip görevine başladığında da tebrik etmiştim. Halk onu tekrar seçti ve o parlamentoya gönderdi.
ZANA RÖPORTAJININ HER SATIRI ÖNEMLİ
Bu konuşmayı ve röportajı çok önemsiyorum ve bunun başkalarına örnek olmasını da diliyorum. Burada bizim eleştirildiğimiz yönler de var. Keşke BDP'li arkadaşlarımızın büyük bir kısmı Sayın Zana'nın gösterdiği bu özeleştiriyi ve geleceğe yönelik perspektifi aynen görüp yaşayabilseler. Bu sadece Erdoğan'a duyulan güven olarak ortaya konulursa karşı taraf bundan rahatsız olur. Bu bir sayfalık bir röportaj içerisinde bir tek cümledir. Diğer konular da çok önemli. Yani BDP'nin nasıl siyaset yapması gerektiğini, halkın beklentilerini, hükümetin hangi konularda daha cesur davranması gerektiğini, şiddet dilinin terk edilmesi gerektiğini söylüyor. Bence her satırının üzerinde ayrı ayrı durmamız lazım.
BOYNER ÖZENSİZ ÇIKIŞLAR YAPIYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in kürtaj çıkışı ile ilgili olarak "Kendi kurumunu düşünmeden özensiz çıkışlar yapıyor" dedi. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, dün gerçekleşen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda, "Gündemde tartışılan kürtaj konusu, neredeyse tecavüzün doğal karşılandığını belirten aşağılayıcı beyanlar tüm kesimleri rencide etti" demişti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.