Çarşamba 27.06.2012 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 27.06.2012 16:29

Hürkuş hangardan çıktı

Türk havacılık tarihinde bir hayal daha gerçek oldu. Türk mühendisler tarafından üretilen eğitim uçağı Hürkuş, hangardan çıktı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TUSAŞ tarafından geliştirilen Hürkuş eğitim uçağının açılış töreninde yaptığı konuşmada Suriye'ye yönelik sert mesajlar verdi.
İnsansız hava aracı ANKA'dan sonra Türk Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından tamamı Türkiye'de Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş, TUSAŞ Kazan tesislerinde gerçekleştirilen bir törenle hangardan çıkarıldı. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, TAI ve TUSAŞ yetkilileri ile uçağa adını veren Vecihi Hürkuş'ın kızı Gönül Hürkuş ve diğer aile mensupları katıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada Savunma sanayideki yatırımlara dikkat çekerek, Suriye ve Türkiye üzerine senaryo üretenlere sert mesajlar verdi 'Büyük ülkelerin her zaman düşmanı olur' dedi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Erdoğan konuşmasında, savunma kavramının altını özellikle çizmek istediğini belirterek, ''Biz Türkiye olarak, Türk milleti olarak saldırı niyetinde değiliz. Biz, barışı korumak, istiklalimizi korumak, Türkiye'ye, birlik ve bütünlüğümüze yönelik her tehdidi bertaraf etmek için, yani savunma için yatırım yapıyoruz'' dedi.
Türkiye'nin hiçbir ülkenin topraklarında asla ve asla gözü olmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir ülkeye hasmane tutum sergilemediğini, hiçbir ülkenin güvenliğini asla ve asla tehdit etmediğini kaydetti.
Türkiye'nin başta komşuları olmak üzere dünyanın her ülkesinin kendisinden emin olacağı bir devlet olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ancak bize yönelik hasmane tutumlara, bize yönelik saldırılara, tehditlere karşı da var olan gücümüzle aynı zamanda tarihimizden aldığımız güç ve ilhamla en sert şekilde karşılık verir, gerekeni yapmakta asla tereddüt etmeyiz. Biz her türlü terör örgütüne, illegal yapılanmaya, çeteye karşı amansız mücadele vermekten vermekte olan bir devletiz. Halkı nezdinde meşruiyetini yitirmiş çete devletlerine, halkına devlet terörü uygulayanlara ve Türkiye'nin büyüklüğünü test etmeye kalkanlara da hadlerini bildirmekten asla kaçınmayız.''

''Büyük devletlerin düşmanları olur''

Büyük devletlerin, büyüyen ve etkili bir güç haline gelen devletlerin hasımları, kıskananları, çekemeyenleri olacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Uçağımıza, gemimize, askerimize, polisimize zaman zaman bayrağımıza yönelik alçakça saldırıları, dış politikada bir zaaf olarak görenler büyük devlet vizyonundan yoksun olanlardır. Büyüdükçe, geliştikçe, ilerledikçe belli çevreler Türkiye üzerine senaryolar üretecektir ve üretiyor. Allah'ın izniyle biz bunların hepsini aşacağız, hepsini bertaraf edeceğiz. Milletçe hep birlikte Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023 hedeflerine kararlılıkla ilerleyecek ve dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olduğumuzu ortaya koyacağız.''
Başbakan Erdoğan, bugün uçuşa başlayacak HÜRKUŞ uçağının, barışa, dayanışmaya yönelik uçmasını, huzur ve istikrara hizmet etmesini, bir barış güvercini olarak hayırlara vesile olmasını diledi.
''Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en eski, en tecrübeli ve en güçlü ordularından biri"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en eski, en tecrübeli ve en güçlü ordularından biri. Dünyanın en güçlü ordularından birini biz, artık kendi yerli imalatımızla, kendi teknisyenlerimizle, kendi mühendislerimizle ve onların ortaya koyduğu eserlerle inşallah teçhiz ediyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, TAI TUSAŞ Havacılık ve Uzay Günü dolayısıyla Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Tesisleri'nde, ''Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı'' HÜRKUŞ'un hangardan çıkarılış töreninde yaptığı konuşmada, TUSAŞ'ın yöneticilerine, mühendislerine, teknisyenlerine ve bilim adamlarına yaşattıkları büyük gurur dolayısıyla teşekkür etti.
Konuşmasına ''Dün, Eruh'ta 4 askerimiz, 4 kahraman evladımız teröristler tarafından şehit edildi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyorum'' diyerek başlayan Erdoğan, terörün çirkin yüzünü her fırsatta ve her durumda gösterdiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, ''Ama bir kez daha samimi bir inançla ifade ediyorum ki, Türkiye her geçen gün daha da artan siyasi, ekonomik, askeri gücüyle terör belasının üstesinden mutlaka ama mutlaka gelecektir. Nitekim bugün, burada katıldığım programlar kararlılığımızın en bariz göstergeleridir'' diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bundan 101 yıl önce, iki Osmanlı subayının uçuş eğitimi almalarıyla başlayan havacılık tarihimizde bugün gerçekten büyük bir dönüm noktasını hep birlikte, gururla idrak ediyoruz. Osmanlı Tayyare Bölüğü başlangıçta sadece iki ithal uçaktan müteşekkildi, bugün ise en modern hava araçlarıyla hem de artık kendi imal ettiğimiz hava araçlarıyla bölgemizin ve tüm dünyanın en güçlü hava kuvvetlerinden birine sahip olma yolundayız. Türkiye'nin hava kuvvetlerinde, savunma sanayinde bu seviyelere ulaşmasında katkısı olan herkese buradan şükranlarımı sunuyorum.
İlk hava subaylarımız olan Yüzbaşı Fesa Bey ve Mülazım-ı Evvel Yusuf Kenan Bey'i rahmetle yad ediyorum. 1914 yılında Taberiye Gölü yakınlarında uçakları düşen, Şam'da Selaahhatin Eyyubi'nin türbesi yanı başında kabirleri bulunan ilk hava şehitlerimiz Yüzbaşı Fethi Bey ve Üsteğmen Sadık Bey'e aynı şekilde Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Geçtiğimiz hafta uluslararası sularda alçakça bir saldırı sonucu kaybolan pilotlarımız Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un da milletçe umut dolu bekleyişimizi mutlu bir şekilde neticelendirmelerini diliyor, ailelerine sabırlar temenni ediyorum.''
''Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ, Cumhuriyet tarihimizin son derece önemli şahsiyetleridir''
Türk havacılık ve savunma sanayinin gelişmesinde Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ isimlerinin çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bu iki isim, Cumhuriyet tarihimizin son derece önemli şahsiyetleridir. Maalesef özellikle yeni nesiller bu isimleri tanımıyorlar. Bu isimlerin hayat hikayelerini, bu iki abide şahsiyetin verdikleri büyük mücadeleyi yeterince bilmiyorlar'' diye konuştu.
Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ'ın tüm olumsuzluklara, engellemelere, kısıtlamalara rağmen çok büyük bir heyecanla, eksilmez bir umutla Türkiye'de havacılık sektörünün gelişmesi için örnek bir mücadele yürüttüklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Büyük sıkıntılara maruz kaldılar, dönemlerinde başarıları yeterince takdir edilmedi, ödüllendirilmesi gereken çabaları teşvik yerine hep engellenmeye çalışıldı. Zor şartlarda yaşamış olmalarına rağmen bugün ulaştığımız havacılık ve savunma sanayine isimlerini silinmeyecek şekilde yazdırdılar. Onların hayat hikayeleri film oldu, kitap oldu, ama bunların yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum. Başta aileleri olmak üzere ilgili herkese bu iki ismin kitap, film, belgesel yoluyla genç nesillere tanıtılması için çok yoğun şekilde gayret etmelerini rica ediyorum. Vecihi Bey'in, Nuri Bey'in izinden giden nesillerimiz şu anda bu tesislerde gördüğüm nesiller olarak onları tanımlıyorum. Onlar oldukça, onları örnek alan, onların mücadelesini sürdüren nesillerimiz oldukça biz bugünden de çok daha ileri seviyeleri yakalayabiliriz. Bu anlamlı günde kendilerini tekrar rahmetle yad ediyor, milletçe şükranlarımı ifade ediyorum.''

''2005 yılında biz TUSAŞ'ı adeta yeniden canlandırdık, ayağa kaldırdık''

Başbakan Erdoğan, TUSAŞ'ın 40 yıl önce ''kendi uçağını kendin yap'' kampanyası çerçevesinde kurulduğunu anımsatarak, 1980'li yıllara kadar TUSAŞ'ın beklenen atılımı yapamadığını, 1980'lerde yabancı uçakların lisanslı üretimine başlandığını, 2000'li yıllarda da montaj projelerinin tamamlanmasıyla TUSAŞ'ın neredeyse kapanma noktasına geldiğini belirtti.
''2005 yılında biz TUSAŞ'ı adeta yeniden canlandırdık, ayağa kaldırdık'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''TAI'deki yabancı hisseleri satın aldık, bu milli havacılık şirketimizi yeniden yapılandırdık, milli teknolojiye dayalı havacılık projelerini ardı ardına başlattık. Buraya gelmeden önce ANKA insansız hava araçlarımızın uçuşlarını ve termal kamera görüntü aktarmasını izledik. Hamd ettim, şükrettim, 'bugünü gördük' dedim. Artık kendi insansız hava aracımız var. TUSAŞ'ta ürettiğimiz ilk ATAK helikopteri başarılı manevralarıyla göğsümüzü kabarttı, onu seyrettik ve bu yıl itibarıyla önümüzdeki yıl artık savaş helikopterlerimizi kendimiz, bu gördüğünüz tesislerden üretmek suretiyle, temin edeceğiz. Uzaya fırlatılmak üzere son çalışmaları devam eden Göktürk gözlem uydumuz da burada hazırlanıyor, onunla da gurur ve memnuniyet duyduk.
1911 yılında iki ithal uçakla başlayan havacılık tarihimizde bugün artık kendi uçağını, kendi helikopterini, uydusunu imal eden bir seviyeye ulaşmış durumdayız. Şu anda ANKA uçağımızla bu alanda dünyadaki 3 ülkeden biri Türkiye'dir, ATAK helikopterleriyle, gözlem uydusu Göktürk ile aynı şekilde dünyada bu imalatı başarabilen birkaç ülkeden biri Türkiye'dir. Zırhlı araçlar ve savaş gemileri imalatıyla Türkiye, küresel ölçekte savunma sanayinde öne çıkan bir ülke konumuna gelmiştir. Bugünden itibaren artık havacılık alanında da Türkiye dünyanın önemli bir ülkesi olarak öne çıkıyor.''
''Savunma ve havacılığın kalbi: Ankara''

Başbakan Erdoğan, TUSAŞ'ın bu yıl dünyanın ilk 100 savunma şirketinden biri konumuna geldiğini, ASELSAN'ın son 3 yıldır kademe kademe yükselerek ilk 100 şirket arasındaki yerini muhafaza ettiğini vurgulayarak, ''Türkiye, her geçen gün dünyada savunma sanayinde söz sahibi, iddia sahibi, güç sahibi bir ülke konumuna yükseliyor. Tüm teknisyenlerimizi, mühendislerimizi, bilim adamlarımızı, savunma sanayimizin şirketlerimizin tüm yönetici ve mensuplarını Türkiye'yi bu konuma yükselttikleri için tebrik ediyorum. İnşallah hükümet olarak savunma sanayimizdeki vizyonumuzu kararlıkla sürdürecek, savunma sanayimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bu alanda hepimizi gururlandıran yeni başarılara hep birlikte şahit olacağız'' diye konuştu.
Ankara için ''savunma ve havacılığın kalbi'' olma hedefini geçen yıl belirlediklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, Ankara'nın Kazan ilçesinde, TUSAŞ'ın çevresinde ihtisas organize sanayi bölgesinin hızla yapılandığını, çıkarılan yeni teşvik uygulamasıyla da savunma ve stratejik yatırımları en güçlü şekilde destekleyerek, havacılık ve savunma sanayinde daha büyük yatırımları göreceklerine olan inancını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, ''Milli savaş uçağı, özgün helikopter, gözlem ve haberleşme uydularıyla yolcu uçağı projeleri de artık bu bölgede başlatılacak. Umuyorum ki Türkiye, bu alanlarda da kendisini ispat edecektir'' dedi.
HÜRKUŞ uçağının yüksek akrobasi yeteneklerine sahip, gerektiğinde silahlandırma dahil çok maksatlı kullanım alanı olan bir araç olduğunu anlatan Erdoğan, ''Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en eski, en tecrübeli ve en güçlü ordularından biri. Şu anda hükümet olarak savunma sanayine yaptığımız büyük yatırımlarla elde ettiğimiz başarılar, dünyada artık savunma sanayinde de güçlü bir konuma yükseldiğimizin ifadesidir. Dünyanın en güçlü ordularından birini biz, artık kendi yerli imalatımızla, kendi teknisyenlerimizle, kendi mühendislerimizle ve onların ortaya koyduğu eserlerle inşallah teçhiz ediyoruz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, TUSAŞ'ın yaş ortalamasının 30'un altında olduğunun kendisine söylendiğini de ifade ederek, ''İşte burası çok önemi. Gelecek demek ki Türkiye'nindir. Bu noktada önümüz açık'' dedi.
HÜRKUŞ SAATTE 574 KM HIZLA 10 BİN KM GİDEBİLİYOR
TUSAŞ tesislerinde üretilen eğitim uçağı Hürkuş, saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş'un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor. Azami servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş'un, 15 bin ft'de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Yine 15 bin ft'de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip. Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan uçağın iniş mesafesi ise 593 metre.
Hangardan çıktıktan sonra test uçuşları yapacak olan Hürkuş, dünyadaki muadilleriyle rekabet edebilecek kalitede üretildi. Yetkililer, kendi sınıfının en iyisi olarak anlatılan uçağın, uçuş mührü aldıktan sonra başta Arap ülkeleri olmak üzere yurtdışına da pazarlanabileceğini belirtiyor.
1600 beygir gücü motora sahip TUSAŞ tasarımı aerodinamik özelliklere sahip uçakta, sıfır hız ve sıfır irtifada pilotları kurtarma kabiliyetine sahip. Uçakta ayrıca pilotlar için uçuş sırasında oksijen üreten bir sistem bulunuyor. Avrupa Havacılık ve Uzay Dairesi tarafından da sertifikalandırlacak olan üst sınıf eğitim uçağı, ismini de Cumhuriyet dönemi ilk pilotlarından Vecihi Hürkuş'tan adını alıyor.
12-13 AY İÇERİSİNDE ÜRETİME HAZIR HALE GELECEK
Uçak için bundan sonraki süreçte 4-5 ay süresince yer testleri yapılacak. Statik, metal yoğrulması ve titreşim testleri gibi testlerden geçecek ve havacılık otoriteleri tarafından uçuş izni verilecek. Ardından uçak için uçuş testlerine geçilecek.
500'e yakın test uçuşu yapacak olan Hürkuş, 7-8 ay içinde de ayağını yerden kesecek. Hürkuş, 12-13 ay içinde de üretime hazır hale gelecek.
TAI yetkililerinin verdiği bilgiye göre uçağın üretim sürecinde 140 mühendis ve 70 teknisyen çalıştı. Bu ekibin ya ortalaması ise 30 olarak açıklandı. Çalışanların birçoğunun ilk görevinin de Hürkuş projesi olduğuna dikkat çekildi.
Sınıfının en iyisi olarak tanıtılan uçağın bütün tasarım verilerinin de TUSAŞ'a ait olduğu belirtildi. 22 milyon tasarım kriterinin değerlendirildiği projede 1 milyon saatten fazla tasarım çalışması yapıldı.

VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğan Vecihi Hürkuş, askeri eğitiminin ardından katıldığı 1. Dünya Savaşı'nda uçak düşüren ilk Türk pilotu oldu.
1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev alan Hürkuş, bu bölükte görevliyken bir av uçağı tasarımı yaptı. Hürkuş'un bu projesi Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalanmasıyla yarım kaldı.
1930'lu yıllarda ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu (Vecihi Sivil Tayyare Mektebi 1932) açan Hürkuş, okulda ilk Türk kadın pilotu Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirdi.
1954 yılında Türkiye'nin ilk sivil havayolu şirketi Hürkuş Havayollarını kuran Vecihi Hürkuş, 16 Temmuz 1969'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde vefat etti.
NURİ DEMİRAĞ KİMDİR?

Nuri Demirağ, Mühürzade Mehmet Nuri Bey (1886; Divriği, Sivas - 13 Kasım 1957, İstanbul), Türk iş adamı, siyasetçi.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları inşaatının ilk müteahhitlerindendir. Türkiye'nin 10 bin km'lik demiryolu ağının 1250 km'lik bölümünün inşasını gerçekleştirmiş ve bu nedenle kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Demirağ" soyadı verilmiştir. Cumhuriyet döneminin sayılı zenginleri arasına girmiş ve hayırseverliği ile tanınmış bir iş adamıdır.
Türkiye'de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri gerçekleştiren, İstanbul Boğazı üzerine köprü yapılması, Keban'a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini ilk kez gündeme getiren kişidir. Özellikle havacılık sanayisinde başarıları ile anılır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalafet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'nin kurucusudur. Demirağ, 13 Kasım 1957'de İstanbul'da şeker hastalığı nedenile hayatını kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
UÇAK FABRİKASI

Devrin en zengin iş adamı olan Demirağ[4], 1936 yılında devletin ilk uçak fabrikasına kurma girişimine başladı. O yıllarda ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlarla karşılanmaktaydı. Kendisinden uçak satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına katılması istendiğinde "Benden bu millet için bir ?ey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim." sözleriyle karşılık vermişti[4].
Fabrikayı memleketi Divriği'de kurmayı planlamıştı. Ancak öncelikle İstanbul'da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul'da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi'nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy'deki Elmaspaşa Çiftliği'ni satın aldı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atöleysi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa'nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi[4]. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılır.
Uçakları kullanacak Türk pilotların yetişmesi için bir havacılık okulu kurmak gerekiyordu. Pistin bulunduğu arazide Gök Okulu kuruldu. Okul, 1943 yılında kadar 290 pilot yetiştirdi. Yeşilköy'deki Gök Okulu'ndan önce Divriği'de de bir Gök Ortaokulu açtı. Sivas'ın hiçbir ilçesinde ortaokul yokken açılmış bu okulda öğrencilerin tüm masrafları karşılanıyor; öğrenciler havacılığa özenmeleri için İstanbul'a getirtilip uçuş dersleri veriliyordu.[3]
Beşiktaş'taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936'da ilk tek motorlu uçak üretildi ve ND-36 adı verildi. 1938'de NuD-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.
Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına 1939'da Türkiye'nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941'de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul'dan Divriğ'e uçtu. Nuri Demirağ'ın oğlu ve Gök Okulu'nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuşta pilot idi[4].
THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adlı 24eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul'da gerçekleşmişti.
UÇAK ATÖLYESİ'NİN KAPANMASI

THK'nın siparişi olan ve son olarak İstanbul'dan Eskişehir'e uçan uçakların teslimi için Eskişehir'de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmişti. Test uçuşunu uçuş tecrübesi az olan başmühendis Selahattin Alan'ın kendisi yaptı ve iniş sırasında kaza geçirerek hayatını kaybetti. Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlanınca fabrika ve Gök Okulu kapandı;Beşiktaş ta üretilen uçakların uçuş deneme testleri ve gök okulu için yapılan pistler, hangarlar, üzerlerindeki bütün yapılı binalar o yıllarda Dünyanın en büyük havalimanı Amsterdam Havalimanı büyüklüğündaki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. Bu havalimanı günümüzdeki Atatürk havalimanıdır. İspanya, İran ve Irak'tan alınan siparişler engellendi; elde kalan uçaklar hurdacıya satıldı. Nuri Demirağ'ın davayı kaybettikten sonra hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanına mektuplar yazarak yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı girişimler başarısız oldu; fabrika tekrar açılamadı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.