Sel bölgesine siyasetçi akını

SAMSUN'DA 10 kişinin hayatını kaybettiği sel sonrası Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar kente gidip incelemelerde bulunurken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Canik ilçesinde sel felaketi yaşanan bölgeyi gezdi. Siyasetçilerin açıklamaları şöyle oldu:
CEZASINI ÇEKER
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: Beş tane insanımızı TOKİ konutlarında kaybettik, ama yitirdiğimiz canların sorumluluğu bizimdir. Ve bir hatası olan varsa, başta ben olmak üzere cezasını çekmelidir. Bu alanda 2500 konut planlandı. 1970 yılından beri burası konut alanı. Ama neydi buradaki binalar? Derenin yatağındaydı. Çekme mesafesinde bunu yaptık, ÇED raporu da burada. Zemin etüd raporu, imar planı hepsi alınmıştır. Ama belki bizim imar kanunumuzda olan bodrum katları hususu gözden geçirmemizi gerektirecek. TOKİ'nin yaptığı bir yanlış yoktur. Su baskını vardır, konutlarda ne hasar var ne de kırılma var.
Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu: Bu vadide 70'li yıllardan başlayarak depolama alanları kurulmuş. 2002 yılında vazgeçildi. Ancak yılanlı vadisinde gelen akım karşısında, bu çöp yığınlarını şehri kaplamaması açısından bizde bakanlık olarak katı atık çöp deposunun yukarı kısmına, 50 metrelik sel kapanı yaptık. Samsun taşkın konusunda riskli bir alan. Afet durumundaki debinin iki buçuk katı kadar debi geldi. Allah'a şükür bu sel kapanı vazifesini yaptı. Aksi takdirde bunun çok büyük sıkıntısı olabilirdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: Yaşanan bu doğal afetin neticesinde çıkarılacak dersler vardır.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Derenin yerine dolgu alanı yapılmış.Sayın Başbakan'ın bu işleri yapan ilgiliyi görevden alması lazım. Siz dere yatağında bodrum katında insanların oturmasına izin veriyorsunuz. Siyasi otoritenin sorumluluğu vardır burada. Burada can kaybı var, ilgililer görevden alınmalı. Siz gidip, bir vatandaş bir dere yatağına ev yaptığı zaman o vatandaşı suçluyorsunuz, şimdi aynı işi TOKİ yaparsa kimi suçlayacağız?