'AB ile aramızdaki duvarı yıkmalıyız'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakareci Egemen Bağış, aday ülkeler arasında sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Schengen bölgesine giderken vize almak zorunda kaldığını belirterek "Vize uygulaması, Türkiye-AB arasındaki duvardaki tuğlalardan bir tanesidir. Bizim bu tuğlayı indirmemiz ve o duvarı yıkmamız lazım" dedi. AB üyesi ülkelerin oy birliğiyle Avrupa Komisyonu'na, Türkiye ile vize muafiyet müzakerelerine başlama yetkisi verdiğini hatırlatan Bağış, bir yandan da terörle mücadelede çok farklı bir boyutta işbirliğini artırdıklarını, istihbarat paylaşımında bugüne kadar görülmeyen şekilde dayanışma içerisine girmeye başladıklarını kaydetti. Bağış, şu mesajları verdi:

TÜRKİYE'NİN GÜCÜ
Türkiye'nin ekonomik ferahı arttıkça, insan hakları standartları yükseldikçe, AB standartlarında bir ülke olma yolunda reform adımları attıkça Avrupalılar da Türkiye'nin gücünü farkına varmaya başlayacak. AB, Türkiye'nin bu hızlı ve adaletli kalkınmasının, güçlenmesinin birlik için ne kadar önemli ve elzem, aynı zamanda kritik olduğunu algılıyor. Böylece onlar da gerekli adımları atmaya başlıyorlar.
AB dönem başkanlığını, şu an takvimsel süreç öyle gerektirdiği için tanımadığımız bir ülke ve diplomatik ilişkileri kurmadığımız bir ülke üstlenmiş durumda. Ancak AB Komisyonu bu dönemde bile ilişkilerin sekteye uğramaması için Türkiye için bugüne kadar yapılmamış bir şeyi yaptı ve 'pozitif gündem' denen bir süreci icat etti. Pozitif gündem sürecinde biz 8 ayrı fasılla ilgili olarak çalışma grupları oluşturduk.
Maalesef vize konusu, 80 darbesinin vatandaşlarımıza attığı en büyük kazıklardan bir tanesidir. O atılan kazığı hala çıkartmaya çalışıyoruz. Şu aşamada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları diğer aday ülkelerle kıyaslandığı zaman Schengen bölgesine giderken vize almak zorunda kalan tek ülke vatandaşıdır.
25 yıl sonra ilk defa üye ülkelerin tamamı, komisyona Türkiye'yle vize muafiyeti müzakerelerine başlama yetkisini verdi. Bu yetkiyi diğer ülkelerle ilgili olarak alındıktan sonra, yaklaşık 3-4 yıl içerisinde vizelerin kalktığını görüyoruz.
Vize uygulaması, Türkiye-AB arasındaki duvardaki tuğlalardan bir tanesidir. Bizim bu tuğlayı indirmemiz ve o duvarı yıkmamız lazım. Nasıl Berlin duvarı yıkıldıysa artık Meriç'in kıyılarında yeni duvarların inşa edilmesinin ne Avrupa'ya ne de başkalarına bir yarar getirmeyeceğini, tüm Avrupa'daki muhabir ve meslektaşlarımızın ve Avrupa kamuoyunun algılamasını sağlamamız gerekiyor.
BAĞIŞ'TAN SON GÖREV
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakareci Bağış, vefat eden iş adamı Sait Koç'un (39) Elazığ'daki cenaze namazına katıldı. Çok iyi bir insanı, çok başarılı bir iş adamını kaybettiklerini, kendisinin de çok sevdiği bir kardeşini, bir dostunu kaybettiğini ifade eden Bağış, "Sait kardeşimiz Elazığ'dan çıkıp kendi tırnaklarıyla uluslararası bir şirketin yönetim kurulu başkanlığına kadar yükselmiş, gerçekten çok başarılı, azmederek, çalışarak, okuyarak, dürüst ve insanca yaklaşımla neler başarılabileceğini göstermiş, çok genç yaşında çok büyük başarılara imza atmış bir kardeşimizdi" dedi. Elazığ'a bugüne kadar hep keyifli sebeplerle geldiğini belirten Bağış, ilk defa inanmakta hala zorlandığı bir sebeple geldiğini ifade ederek, "Çok sevdiğim bir kardeşimize son görevimizi yapmaya geldik. Nur içinde yatsın" diye konuştu. Bağış daha sonra İzzetpaşa Camisi'ne geçerek, Koç'un cenaze namazına katıldı. Bağış, burada Sait Koç'un babası Naim Koç'a sarılarak, başsağlığı diledi. Elazığ Müftüsü Peyami Güngör'ün kıldırdığı cenaze namazına, Vali Muammer Erol, Elazığ AK Parti milletvekilleri Şuay Alpay, Faruk Septioğlu, Sermin Balık ile çok sayıda vatandaş katıldı. Koç'un cenazesi daha sonra kentin eski yerleşim yeri Harput'taki aile mezarlığında defnedildi.