Salı 07.08.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 07.08.2012 22:37

Başbakan Erdoğan'dan İran yorumu!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tahran ile ilgili general kriziyle ilgili olarak 'Yapılan açıklama düşündürücü ve üzücüdür' dedi.
AK Parti İl Başkanlığı'nın verdiği iftar yemeğinde bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, il başkanlarına seslendi. Erdoğan, İran ile yaşanan general kriziyle ilgili olarak "İran'a hesap sormak düşmez. Yapılan açıklama düşündürücü ve üzücüdür" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin Suriye konusunda tutarlı siyaset izlediğini belirtti.
"KILIÇDAROĞLU SEVİYESİZ DİL KULLANIYOR"
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Erdoğan, "Seviyesiz bir dil kullanıyor" dedi. Erdoğan Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeye şu sözlerle devam etti: "CD çıkmamış olsaydı şimdi meydanda yoktun. Önce aday değilim dedin 24 saat geçmeden genel başkanlığa aday olduğunu açıkladın. Akşam başka sabah başkta. Senin ağzından çıkan doğru bir şey var mı?

AK PARTİ TERÖR GÜNDEMİYLE MECLİS'E GELMEYECEK
Başbakan Erdoğan , CHP'nin Meclis'i acil toplantıya çağırmasıyla ilgili olarak "AK Parti CHP'nin önerisiyle TBMM'ye gelmeyecektir. CHP istiyorsa gitsin istediğiyle görüşsün. Böyle bir önerinin TBMM'ye gelmesi, terör örgütünün istediği herşeyi yaptırıyor anlamına geliyor demektir. Kılıçdaroğlu samimiyse gelir bilgi verir." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İran Genelkurmay Başkanı'nın devrim muhafızlarına ait bir siteden Suriye'deki bu kanlı gelişmelerin sorumlusunun Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar olduğunu açıklaması düşündürücüdür, üzüntü vericidir. Dünyada yanında hiç kimsenin kalmadığı bir dönemde İran'ın yanında her şeye rağmen bulunan ülke Türkiye'ydi ve bunu nükleer enerji konusunda sonuna kadar savunan ülke Türkiye oldu'' dedi.
Erdoğan, partisinin Ankara İl Başkanlığı'nın Altınpark'taki iftarının ardından yaptığı konuşmada, ramazan ayının İslam coğrafyasında meydana gelen acı hadiseler dolayısıyla buruk yaşandığını belirtti.
Myanmar'ın Arakan bölgesindeki Müslümanlar'a yönelik çok acımasız saldırılar gerçekleştirildiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Türkiye olarak Myanmar'daki bu acı hadiseleri çok yakından takip ediyor, uluslararası kamuoyunun dikkatlerini bunu bölgeye çekmek için yoğun diplomasi trafiği yürütüyoruz'' diye konuştu.
Başbakanlık olarak Myanmar'daki Müslümanlar için yardım kampanyası başlatıldığını hatırlatan Erdoğan, yarın eşi Emine Erdoğan ile kızı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da bulunduğu geniş bir heyetin Myanmar'a gideceğini söyledi. Üç günlük program kapsamında idarecilerle ve siyasetçilerle görüşüleceğini, kampların ziyaret edileceğini dile getiren Erdoğan, ''Arakan Müslümanları'nın barış ve huzura kavuşması için Türkiye olarak samimi çaba sarf etmeye bundan sonra da devam edeceğiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 2012 Londra Olimpiyatları'nın açılışı için gittiği İngiltere'de de Başbakan David Cameron ve Myanmar'a komşu ülkelerin liderleriyle de bu konuyu görüştüğünü bildirdi.
-''Esed rejimi için artık hiçbir çıkış yolu kalmamıştır''-
Suriye'nin de ramazan ayını acı ve kanlı hadiselerle geçirdiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Suriye ordusu başta Halep olmak üzere şehirlere yönelik kanlı, acımasız saldırılarını hız kesmeden sürdürüyor. Soruyorum Allah aşkına, böyle bir yönetime biz hangi gözle Müslüman diyeceğiz' dedi.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kaybettiğini anlayan, gideceğini gören Esed rejimi, şiddetin dozunu daha da artırarak arkasında kandan bir eser bırakmak için her yola başvuruyor. 3 Ağustos'ta Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 60'dan fazla ülkenin sunduğu bir karar BM Genel Kurulu'nda oylandı ve 133 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Uluslararası toplum da artık Suriye'de Esed rejiminin geleceğinin olmadığını, insanlık dışı eylem ve katliamları kınadığını bu kararla ifade etmiş oldu. Açıkçası Esed rejimi için artık hiçbir çıkış yolu kalmamıştır. Düşünebiliyor musunuz, atadığı başbakanı bile o ülkeyi devrederek, terk ederek Ürdün'e sığındığı bir ülkenin artık geleceği kalır mı? Artık sona yaklaşıyoruz. Esed ve arkadaşlarının önünde halkın taleplerini kabul etmek dışında hiçbir seçenek bulunmuyor. Bu aşamadan sonra şiddeti tırmandırmak, provokasyonlara girişmek, komşu ülkeleri tahrik etmek ne Esed rejimine ne de bölgeye hiçbir şey kazandırmaz.
Bu arada bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum, komşu ülkelerden bazıları, ne yazık ki İran Genelkurmay Başkanı'nın devrim muhafızlarına ait bir siteden Suriye'deki bu kanlı gelişmelerin sorumlusunun Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar olduğunu açıklaması düşündürücüdür, üzüntü vericidir. Dünyada yanında hiç kimsenin kalmadığı bir dönemde İran'ın yanında her şeye rağmen bulunan ülke Türkiye'ydi ve bunu nükleer enerji konusunda sonuna kadar savunan ülke Türkiye oldu. Ama Suriye'de tüm kardeşlerini ki şu anda 25 bine ulaştığını zannediyorum, öldüren bir rejimi savunmanın bizim değerlerimizde, bizim inancımızda acaba yeri var mıdır, yok mudur? Bunu ben İranlılar'a daha önceki gidişimde sormuştum, yine soruyorum. Şu anda 250 bini aşkın, 300 bine yakın Suriyeli Müslüman eğer ülkesini terk ediyorsa, Ürdün'e kaçıyorsa, Lübnan'a kaçıyorsa, Türkiye'ye kaçıyorsa bunun hesabını sormak İran'a düşmez mi? Ve hesaba çekilmeden önce İran yönetiminin de kendini hesaba çekmesi lazım. Biz her an kendimizi hesaba çekmenin idraki içerisindeyiz.''
-''Suriye'de Baas Partisi, Türkiye'de Halk Partisi''-
Suriye'deki gelişmeleri en başından itibaren büyük bir soğukkanlılıkla, büyük bir sabır ve sağduyuyla takip ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan ''Esed rejiminin Türkiye'yi çekmek istediği karanlık tuzağa düşmedik, tahriklere, oyunlara gelmedik'' diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikasına ilişkin bazı hususları da değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizim Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketlerinin başlamasında hiçbir dahilimiz olmamıştır. Türkiye bir ilham kaynağı olmuş olabilir ve bu halk hareketlerinin esin kaynağı olabilir ama hiçbir ülkenin içişlerine karışmamıştır, karışmaz ve karışmayacaktır da. Suriye'de de en başından itibaren bizim tavrımız çok net oldu. Rejime gerekli uyarıları yaptık, yaklaşmakta olan risklerden haberdar ettik. Gerekli reformların yapılması yönünde de teşvik ettik. Olayların başlamasından itibaren kan akmaması, acıların yaşanmaması için Türkiye olarak gereken her türlü telkini yaptık. Biz Suriye politikamızı gündelik reflekslerle, günübirlik tepkilerle belirlemiyoruz. Her türlü gelişmeyi en ince ayrıntısına kadar izliyor, inceliyor, analiz ediyor ve adımlarımızı ona göre atıyoruz. Türkiye, Suriye konusunda son derece ilkeli, tutarlı, sağduyulu bir politika izledi ve izlemeye devam ediyor. Son günlerde başta anamuhalefet partisi CHP olmak üzere, belli çevrelerden Suriye politikamıza yöneltilen eleştiriler Türkiye aleyhtarı uluslararası bir kampanyanın yan ürünü olmaktan öteye gitmiyor. Merak ediyorum acaba bu Kılıçdaroğlu, ne zamandan beri Esed'in avukatlığına soyundu? Suriye'de Baas Partisi, Türkiye'de Halk Partisi. Olay bu.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.