Son Güncelleme: Pazartesi 13.08.2012
Arakanlılar ölümle burun buruna
Yoksulluk, açlık ve ölümle pençeleşen Arakanlıların bir başka sorunu ise vatansızlık...
DEHŞETE DÜŞTÜM
Hele yanındaki Muhammed. Bir yandan durumu anlatmak isteyip, diğer yandan da heyetimizi anbean kameraya alan polisin kayıtlarına girmek istemeyen o çocuk. Bir köşeye çekip neler anlattı neler... Dehşete düştüm. Bu arada kafam bir nokta yüzünden karışıktı. Dünya gündemine oturan haberlere göre Arakan'da Müslümanlara resmen katliam yapılıyordu. İnternette dönen videolarda diri diri insanlar yakılıyor ve öldürülüyordu. Ama Myanmar'ın başkentine vardıktan sonra bize anlatılanlar tamamen aksi yönde olmuştu. Hükümet katliam yaptıkları yönündeki bütün iddiaları reddediyordu. Zaten Arakan'a girmesine izin verilen tek ülke olmamızın asıl nedeni de buydu! Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun görüştüğü Devlet Başkanı Thein Sein ve diğer yetkililer Arakan'da gerçeği görmemizi ve o gerçeği dünyaya aktarmamızı istedikleri için kabul etmişlerdi bizleri. İşte o kafa karıştıran soruyu da sordum Muhammed'e. Çok masum bir görüntüsü vardı ve emindim bana doğruyu anlatacağına. Dedim ki; "Arakan'da katliam yapılıyor diyorlar. Binlerce insan öldürüldü diyor bazıları. Doğru mu bu rakam Muhammed? Madem hedefiniz dünyaya doğruyu aktarmamız. Dürüst ol bana lütfen" dedim. "Bayan" diyerek başladı söze ve sonra şöyle devam etti; "Size doğruyu söyleyeceğim. Bizim tespitimize göre binden fazla kişi öldü. Ama şuan hükümet silahla katliam yapmıyor. Ama bizi belirlediği bu alanlarda aç ve yoksul bırakarak, salgın hastalıkların kucağına atarak ölmemizi istiyor. Bakın babam 4 4 yaşında ve şu anda evde ölmek üzere. O ölüyor. Gözümüzün önünde eriyor ama biz hiçbir şey yapamıyoruz. Çünkü doktor yok! Aşı yok! İlaç yok! Söyleyin şimdi lütfen. Bu katliam değildir de nedir?" Kalakaldım öylece... Çünkü gerçekten de doğruyu söylüyordu Muhammed. Tamam. Belki Myanmar hükümeti silahla topla tüfekle bir katliam yapmıyordu ama Arakanlıları açlığa, yoksulluğa ve hastalığa terk ederek resmen soykırım yapıyordu. Görüntüleri izlemişsinizdir hepiniz. Durumun vahameti kabak gibi ortada. İnsanlar pislik içinde yaşıyor. Aç ve susuz. Ve doktor görmedik bölgede görev yapan. Aşı yok! İlaç yok! Bu insanların hastalanmaması ve yok olmaması mümkün mü o yaşam koşulları içinde? Kaldı ki Arakan'dan çıkarken Dışişleri'nden bir yetkili koleranın başladığını söyledi bölgede. Gelelim işin özüne. Biz Arakan'a doğru yola çıkarken birtakım insanlar kıyametler kopardı Türkiye'de. "Türkiye'deki yoksullar Arakanlılardan aşağı mı kalır? Ayrıca Türkiye'nin bu kadar sorunu varken. Dibinde, Suriye'de insanlar katledilirken ne alaka Arakan?" şeklinde hükümetin Myanmar seyahatini eleştirenler oldu.
SİLAHLI KATLİAM YOK AMA...
Onlara sesleniyorum... O oturduğu yerden ahkâm kesen arkadaşlara... Gittik. Gözlerimizle gördük. Evet bence de Arakan'da hükümet silahla katliam filan yapmıyor. Bu doğru. Hükümet silahını sadece çektiğim fotoğraflarda gördüğünüz gibi ayakkabısız, pisliğin içinde yaşam savaşı vermeye çalışan bir lokma çocukların gözünü korkutmak için kullanıyor. Ama o hükümet aynı zamanda o topraklarda doğup büyüyen insanları vatandaşlığına kabul etmeyip açlık ve yoksullukla terbiye etmeye çalışıyor. Bu gidişle terbiye olmayacaklar. Kolera salgını hepsini avucunun içine alırsa binlerce insan yok olup gidecek göz göre göre. Hal böyleyken; "Ne işimiz var Arakan'da?" demek biraz insafsızlık olmuyor mu? Ayrıca tüm dünya Arakan'daki trajediden bihaber uyur iken, o bölgeye girmek için ilk izni alan ve yaşanan trajediyi dünyaya aktararak uyanmasını sağlayan Türkiye bu yaklaşımıyla kötü bir iş mi yapmış oluyor? "Suriye'de katliam var. Biz bakacaksak ona bakalım. Arakan'a da başkaları baksın!" diyebilmek hangi insani özellikle örtüşüyor biri söyleyebilir mi bana?
'SALGIN BAŞLARSA ÖLÜMLER DE GELİR'
BM temsilcisi ile görüştüm. Aynı soruyu ona da sordum. "Kaç bin insan öldü? Katliam var mı?" diye. Temsilci aynen şunları aktardı bana: "Çatışma iki halk arasında yaşanmış. Yani Budistlerle Müslümanlar arasında. O nedenle bir katliam olduğunu söylemek yanlış. Tespitimize göre toplam 77 insan hayatını kaybetmiş. Yarısı Budist. Yarısı Müslüman. Burada sorun katliam değil. Açlık ve yoksulluk! Çok yakında salgın hastalıklar başlarsa büyük ölümler de beraberinde gelir. O nedenle dünyanın acilen Arakan'a yardım eli uzatması lazım!"
EN SON HABERLER
- 1 Başkan Erdoğan'dan Türk Metal Sendikası'na taziye ziyareti: Pevrul Kavlak dualarla anıldı
- 2 AB ile "Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu" toplantısı! Bakan Bolat "karar verdik" diyerek duyurdu
- 3 MSB duyurdu! 2 PKK'lı terörist teslim oldu
- 4 Bakan Yerlikaya başkanlığında "Güvenlik Toplantısı"
- 5 İşte dünyanın en güçlü orduları güncel liste! 2024 listesinde Türkiye kaçıncı sırada? İşte en güçlü ordular
- 6 Bakan Güler'den terörle mücadelede net mesaj: Teröristi kaynağında yok etme stratejisinde hareket ediyoruz
- 7 FETÖ’nün mahrem yapılanmasına darbe: 17 ilde operasyon, 36 şüpheli gözaltına alındı
- 8 Başkan Erdoğan, Prof. Dr. Mehmet Öz'ü kabul etti
- 9 17 ilde FETÖ'ye "Kıskaç" operasyonu: 36 gözaltı
- 10 Boğaziçili öğrenciler Filistin için eylem yapan ABD'li öğrencilere destek verip gıyabi cenaze namazı kıldı