"Baksanıza ne kadar da küçükmüş o yavrular"

Uğursuz bombacıya, onun ipini elinde tutana, terör kuklalarının ardındaki anahtarı kurana, fırsatçıya, fesatçıya, 'hâyına' bir şamar indi dün Gazi kentin böğründen. Sanki düşsel bir ses yankılandı o eli kanlı tezgâhçılara doğru ve sanki dedi ki: "Kör olasın demiyorum. Kör olma da gör beni." Nakıpoğlu Camisi'ne giden labirent yolları dolduran binlerce yurttaşın acı bölüşmesi erdem abidesi gibi. Güvenlik görevlilerinin böylesi zor zahmetli bir günde dahi kalabalıklara sıcacık, şefkatli, anlayışlı yaklaşmasını, yerel ve ulusal medyanın yüzlerce kişilik bir basın ordusuna dönüşüp takip yapmasına rağmen kişi haklarına saygıda titiz, yapıcı tavırları, devletin zirvesi tabir edilen kadroların birbirlerine olan samimiyeti, koşulsuz yakınlığı böyle konuşturuyor beni işte.
BAKANIN ÇİFTE ACISI
Tek tek cımbızlayıp notlar halinde sunulacak bazı şeyler de var elbette. Bomba kurbanlarıyla aynı saatlerde annesi Perihan Kıymık'ı da kaybeden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Gaziantep milletvekili Fatma Şahin bu katmerli acıyı yaşarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Bakan Şahin'e sarılarak ağlıyordu. Kederinden, ayakta durmakta dahi zorlanan Bakan Şahin o halinde bile çevresindekilere çocukların tabutlarını gösterip "Baksanıza ne kadar da küçükmüş o yavrular" diyerek hassasiyetini sergiliyordu.