Pazar 30.09.2012 00:00
Son Güncelleme: Pazar 30.09.2012 17:32

Dünya Başbakan'ı izledi

Tarihi AK Parti Kongresi için Ankara Spor Salonu'nu dolduran onbinlerce partili Başbakan Erdoğan'ı ayakta alkışladı. Başbakan'ın konuşması ve kongrenin bütün ayrıntıları Sabah.com.tr'de...

Başbakan Erdoğan, tarihi konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. Başbakan Erdoğan, konuşmasına Sezai Karakoç'un Ey Sevgili şiirini okuyarak başladı.
İşte Başbakan'ın tarihi konuşması:
Sevgili, en sevgili, ey sevgili,
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
(Başbakan Ey Sevgili şiirini okurken salon gözyaşlarına boğuldu.)

KONGREDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

Rabbime hamd ediyorum. Rabbime bize bu günleri yaşattığı için hamd ediyorum. Hepsinden öte, bize böyle bir yol arkadaşları nasip ettiği için, kardeşlerimle yol yürümeyi mukadder kıldığı için Rabbime.
Bu salondan Türkiye'yi selamlıyorum. Sizin engin yürekleriniz bugün buradan tüm dünyaya umut dağıtıyor. 75 milyon aziz milletimi kalpten selamlıyorum.
Bugün buradan Suriye'nin bütün kahramalarını saygıyla selamlıyorum. Orada bağımsızlık mücadelesi veren kardeşlerime yürekten selam gönderiyorum. İnsanlığa bir anıt gibi yükselen Kudüs'ü hasretle selamlıyorum. Bu muhteşem salondan sevgililer sevgilisinin şehri Medine'yi, Kıblemiz Mekke'yi selamlıyorum.
EN ÇOK ALKIŞI HALİD MEŞAL VE MUHAMMED MURSİ ALDI
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi, Kırgizistan Devlet Başkanı Atambayev'i, Irak Meclis Başkan Yardımcısını, Sudan Devlet Başkan Yardımcısını, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi'yi, Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, Eski Almanya Şansölyesi Shroder'i, Tunus El Nahda Lideri Gannuşi'yi, Filistin Hamas Lideri Halid Meşal'i, AP Grup Başkanını ve diğer misafirlerimizi selamlıyorum, hoş geldiniz.
(Başbakan Erdoğan'ın Halid Meşal'in ismini anons etmesine partiler yoğun alkışlarıyla karşılık verdi.)

Bu teşkilat bütün övgüleri hak ediyor. Daha bu yola çıkarken gençler, sizlere büyük bir itimatla bağlandım. Bu hareket en çok sizlerin omuzlarında yükseldi gençler.
Sınır karakollarında gönlünü namlu ucuna koyan askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum.
Bir kez daha söz veriyorum, şehitlerimizin hatırasını asla yere düşürmeyeceğiz, şehitlerimiz karşısında asla mahcup olmayacağız. Onlardan aldığımız emaneti onurumuz bileceğiz. Vatan için çalışmaya devam edeceğiz.
"BİZLER 2013'Ü SİZLER DE 2071'İ İNŞA EDECEKSİNİZ"
Bundan yaklaşık 11 yıl önce 11 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken uzun soluklu bir mücadelenin içinde olduğumuzu biliyorduk. Yaklaşık 950 yıl önce 26 Ağustos 1071'de Sultan Alparslan ordusuna şöyle seslendi: Ey kumandanlarım, ey askerlerim. Bütün müslümanların bizim için minberlerde dua ettiği şu saatlerde, kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olurum, ya şehit olurum. Üzerimde sultanlığa dair alamet yok, şehit olursan üzerimdeki beyaz elbise kefenim olsun. Allah'tan başka sultan yoktur, emir ve kader onun elindedir. İşte bu adanmışlıkla savaşa giren Sultan Alparaslan yüzlerce yıl sürecek sevgi medeniyetinin kapısını araladı.
Bizim yolumuz Kanuni'nin, Mustafa Kemal'in, Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın yoludur. Hedefimiz 2013'ten son 2071.
Gençler, bizler 2023'ü sizler de 2071'i inşa edeceksiniz.
Bu büyük dava çınarının bütün köklerinin ve dallarının nasihatlarını kulağımıza küpe ediyoruz. Bütün gönülleri kazanmak için bu yola çıktık.
Kırmızı çizgilerimiz var. Biz yola çıkarken etnik, bölgesel, dini milliyetçilik yapmayacağız dedik. Biz 75 milyon ile kucaklaşma anlayışı ile yola çıktık. Biz Anadolu'nun köylerinde ayağında çarığı olmayan çocukların gözlerindeki ışığı gördük. Onlar bizden gelip geçici çözümler değil köklü çözümler istiyordu. Demokrasinin, özgürlüklerin Türkiye'ye hakim kılınmasını istiyorlardı. CHP bütün darbelerin ya fiilen ya fikren içindedir. Bu anamuhalefetin içinde olmadığı hiçbir darbe yoktu. Aziz milletimiz bizden kronik sorunlarını çözmemizi istedi. AK Parti Türkiye'yi tarihi akışıyla örtüşen yola sevk eden partidir.


"YAŞAM TARZLARINI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU"
Kimsenin yaşam tarzına karışmadık, karışmayacağız. Yüzde 50 değil yüzde 99'la iktidar olsak bile azınlığın yaşam tarzını korumak bizim boynumuzun borcudur.
Bu ülkede camilerin kapılarına kilit vuruldu, camiler ahıra, müzeye çevirildi. Ezan aslına mugayir bir şekle çevirildi bu CHP zihniyeti tarafından. Türkiye'de milletin değerlerine yönelik aleni bir kampanya yürütüldü.
Menderes'i idam edenler, sonraki başbakanlara şu mesajı verdi: Eğer millet ile devlet arasındaki mesafeyi kapatırsanız sonunuz Menderes gibi olur.
Partimizin kapatılması için dava açılınca CHP Genel Başkanı, çok şükür Ankara'da yargıçlar var dedi. Bunların cemaziyel evveli budur.
Biz Menderes'le başlayan anlayışla siyaset yapıyoruz. Kendimize muhafazakar demokrat dedik. Değişimin odağına temel hak ve özgürlükleri yerleştirdik.
Hiçbir zaman biz ve diğeri anlayışına prim vermedik. Siyaset yaparken de, hükümet icaraatlarında ilkeleriizden sapmadık, popülizme prim vermedik.
KEFENİMİZİ GİYEREK YOLA ÇIKTIK
Bizim ortaya koyduğumuz anlayış, müslüman ülkelere adeta örnek oldu. Biz Alparslan gibi kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Çetelerden korkmadık, milletin bize tevdi ettiği emanete sahip çıktık, sahip çıkıyoruz. Milleti hesaba katmayan, vesayetçi eski siyaset bizzat millet tarafından tasviye edilmiştir. Siyaset AK Parti ile itibar kazanmıştır.
Devlet ile millet arasında asla mesafe olamaz. Büyük devlet, milleti ile el ele olan devlettir. Büyük devlet, milletinin hukukunu koruyan, adalete sağlayan devlettir. Hiçbir devletin bekasını bahane ederek milletin hukukunu çiğneyemez. Bu ülkede artık hiçkimse sırtını devlete dayayıp işkence yapamaz. Faili meçhullerin üzerini örtemez. Hakkı, hukuku çiğneyemez.
Milletin fertleri arasında ayrımcılığı elimizin tersiyle ittik. Milletin ekmeğinden artırarak kurduğu imam hatip okulları tekrar açıldı. Kur'an, siyeri nebi öğrenmenin yolunu açtık. Başörtülü öğrencilerin okula gitmesinin yolunu açtık. Biz dayatma yapmıyor, dayatmalara karşı çıkıyoruz. Biz kimseye yaşam tarzı dayatmıyor, normalleşmeyi sağlıyoruz.
Siyasetin üzerinde korku unsuru olarak duran müdahalelere fırsat vermedik. Müdahalelerden hesap soruyoruz. Gençler, bu ülkede özgürlüklerin nasıl kısıtlandığını, yamalı bohça gibi koalisyonları hatırlamıyor olabilir. Demokrasinin standartlarını yükselttik. Sizler de bu ülkeyi, bu milleti çok daha ileri taşıyacaksınız. Bu ülkenin geriye gitmesine asla göz yummayacaksınız. Cesur olacaksınız, kararlı olacaksınız, ben sizlere inanıyorum. Sizlerin gayretiyle bu ülkeye yeniden çeteler sirayet edemeyecek. AK Parti ile bu ülkede darbeler dönemi kapanmıştır. Demorkasiye müdahale eden veya etme girişiminde bulanan herkes milletin mahkemelerinde hesabını verecektir.
BAŞBAKAN'DAN AŞIK VEYSEL SÜRPRİZİ
10 yıllık iktidarımızda Türkiye'nin bir çok sorununu çözdük. Her sorunu çözdüğümüz iddiasında değiliz. Şimdi bir sürpriz yapmak istiyorum.
(Aşık Veysel'in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsü partililere dinletildi.)

Gerek demokratikleşme mücadelesinde, gerek terörle mücadelede hep yalnız bırakıldık. Millet bizimle beraber dedik, tek başımıza yürüdük. Türkiye'de terörün bir piyasası oluşmuştur. Terör sadece dışarıdan değil rant sağlayan içeriden de destek alıyor. Terör kendi şahsi hesaplarının peşinde olan siyasetçiden, gazeteciden de destek alıyor.
Bu ülkenin anamuhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütü ağzıyla konuşuyor. Sosyalist Eneternasyonel'de terör örgütünü, Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar zilletin içerisindedir.
Anamuhalefete sesleniyorum, biz hazırız, hazırsanız terör sorununu oturup konuşalım. Milleti aldatmaya hakkımız yoksa yapılabilecek bir şey varsa yapmaktan kaçınmayız. Güvenlik güçlerimize siyasteçisiyle, medyasıyla saldırı var. Şahsım ve arkadaşlarım terörün estiği yerleri çok iyi biliriz. Biz Ankara'dan Güneydoğu'yu seyreden insanlar değiliz. Oradaki mücadelenin hangi koşullarda yapıldığını biliyoruz. Biz güvenlik güçleri ile terörle mücadele yapılmayacağını biliyoruz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni ortaya koyduk. Biz projemizi devam ettiriyoruz, sadece güvenlik güçlerimizle bu mücadele olmayacağını bildiğimiz için diplomasiyle, sosyo-ekonomik projelerle adım attık. Bölücü örgüt orada atılan adımlarım önünü kesti.
KÜRTLERE TARİHİ ÇAĞRI
Yüksekova'da Hakkari Havaalanı yapılıyor, geçenlerde yine iş makinalarını yaktılar. Yakasalarda yine yapacağız, inadına yapacağız. PKK'nın engelmelerinerağmen bölgede hizmet çalışmalarını sürdüreceğiz. Muhalefet tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen bu yolda devam edeceğiz. Üç beş tane teröriste Allah'ın izniyle bu vatan topraklarına, bu millete hizmeti ertelemeyeceğiz.
PKK'nın Kürt kardeşimle bir bağı kesinlikle yoktur. Buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Terör örgütünün propagandasının etkisi altında kalmadan, terör örgütünün uzantısının propagandasının etkisi altında kalmadan her bir Kürt kardeşimin bir an olsun vicdanıyla başbaşa kalıp düşünmesini istiyorum, Cumhuriyet tarihi boyunca kim, hangi hükümet bu kadar cesur adımlar atmıştır? Cumhuriyet tarihi boyunca kim hangi hükümet bu kadar samimi adımlar atmıştır? Kürtlere karşı sürdürülen red, inkar ve asimilasyon politikalarına AK Parti son vermiştir. Kürtçe'nin öğretilmesinin önünü AK Parti açmıştır.
Bugünden itibaren yeni bir sayfa açmak ve o sayfayı Kürt kardeşlerimizle doldurmak istiyorum. Biz yüzlerce adım attık, Kürt kardeşlerimin bize bir adım atmasını bekliyoruz. Kürt kardeşlerimiz yeter diyerek teröre karşı cesaretle durmasını bekliyoruz. Bizler bir ailenin fertleriyiz. Terör örgütünün 30 yıldır uyguladığı şiddet zarardan başka bir şey getirmedi. Kardeşliğin diliyle konuşuyorum, gelin bu sorunları birlikte çözelim. Bu sorunu teröristlerle kucaklaşanlarla değil sizinle kucaklaşanlarla birlikte çözelim. İnadına demokrasi, inadına barış, inadına kardeşlik diyorum.
Türkiye'nin dünya sathına yayılmış 35 şehitliği var. Şimdi bazıları sizin orada ne işiniz var diyor. Ecdadımız oralara niye gitmişse biz de aynı görevi ifa etmek için gidiyoruz. Dört kıtada şehitliği olan bir millete sizin Afganistan'da, Somali'de ne işiniz var diye kimse soramaz.
İSRAİL'E KARŞI YUMUŞAMA YOK
Somali'deki kardeşlerimizin yardımına koşuyoruz. Dünya kamuoyunun tepkisiz kaldığı Filistin meselesine destek vermeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı kardeşim Muhammed Mursi'nin de desteğiyle başta Gazze olmak üzere Filistinli kardeşlerimiz daha rahat nefes alıyor. Filistin meselesine Türkiye olarak destek vermeye devam edeceğiz.
Ermenistan, Ermeniler, onların yerinde yer alanlar, içeride ve dışarıda fark etmez, bilsinler ki Azeri kardeşlerimizin hakları yerine gelmedikçe bizim tutumumuzda da bir değişme olmayacaktır.
İslamofobya bir nefret suçudur. Hele hele sevgililer sevgilisi peygamberimize hakaret etme cüretini gösteren, alçakça saldırıda bulunan bir zihniyete katlanmak asla bir özgürlüğe tahammül anlayışıyla tanımlanamaz. Bu düşünce özgürlüğü değildir. Ulusal anlamda adımımızı atıyoruz, uluslararası anlamda adımımızı atıyoruz. Antisemitizmi insanlık suçu olarak kabul eden Batı'nın, İslamofobya karşısında sessiz kalmasını kabul edemeyiz. Müslümanlara ve değerlerine saldırıları nefretle kınıyoruz.
Almanya'da başörtülü kızlarımıza karşı takınılan tavrı kabul edilemez. Ey Merkel, adım atmak zorundasın.
Suriye'de bir zalim iktidar var ve halkını acımasızca öldürüyor. Rusya'ya, Çin'e bunun yanında İran'a sesleniyoruz. Lütfen şu ana kadar olan tavrınızı tekrar gözden geçirin. Bu zalim yönetimlerin yanında olanları tarih affetmeyecektir.
Biz kendi başbakanına hain damgası vuran bu adamlarla nereye gidebiliriz. Ben bunu tazminata mahkum ettirmekten bıkmadım, bıkmayacağız. Arkadaşlarım, burada da davayı açtı.
IMF'ye şu anda borç 1,3 milyar dolar. Nisan'da bitiriyoruz, Nisan'da inşallah sıfırlıyoruz. Yatırımlar yoğun bir şekilde devam ediyor ve şimdi IMF ile teknik müzakereleri yapıyoruz. IMF'ye 5 milyar dolar borç vereceğiz.
2011 yılında küresel finans krizin en ağır seyrettiği dönemde Türkiye yüzde 8,5 büyüyerek, dünyada Çin'den sonra en hızlı büyüyen ülke oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2 büyüme kaydettik. İkinci çeyreğinde yüzde 2,9 ile pozitif büyüme içinde olduk. Bilinçli bir tercih olarak özellikle cari açığı düşürmek gayretiyle, bu yılın 4. çeyreğinden itibaren inşallah yeniden yükselişe geçeceğiz ve büyüme oranlarında hedeflerimizi vuracağız. 2013-2014'de büyüme hedefimiz inşallah yüzde 5.
"YENİ ANAYASA İÇİN KARARLIĞIMIZTAM"
Yeni Anayasa konusunda kararlığımız tam. Yeni siyasi sistem konusunda kararlılığımız tam. Hangi parti bizimle olursa, onlarla oturur, konuşur, yeni Anayasa'yı yaparız. Biz asla masadan kalkan olmayacağız.
Genç kardeşlerimize söz verdik. Bizden öncekiler gibi koltuğa yapışıp kalanlardan olmayacağız dedik. Bu sözümüzün gereğini yerine getiriyoruz. Bu bir veda değil, bu bir estir, bir duraktır. Bitmeyen şarkının notaları arasında bir moladır. Bu yorgunluğun molası değil, bir dinlenme değil, bir ilkenin, bir sözün bir vaadin yerine getirilmesidir. Vereceğimiz molada yine milletimizin hizmetinde olacağız. Hayatımın her safhasında millete hizmet safhası benliğimizin önünde oldu. Ailem, eşim, çocuklarım beni affetsin, kimi zaman dava uğruna onları ihmal ettiğim oldu. Anarşinin en hızlı olduğu dönemde eve geç saatte dönerken anacığımın beni balkonda beklemesini unutamıyorum. Bu davada hiçbir zaman ben olmadı. Bu davada makam, mevki hırsına yer olmadı. Bu dönemden sonra biz kenara çekileceğiz, başka arkadaşlarımız bu görevi omuzlayacak. Hiç endişeniz olmasın, bu dava yerde kalmaz. Ben çok ümitvarım.
Hiç endişeniz olmasın, bu dava yerde kalmaz. Kim var denildiğinde, sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyerek öne çıkacak, nefsini, benliğini, şahsi beklentilerini bir kenara koyup kendini bu davaya, bu harekete adayacak nice arkadaşlarım var
Omurga kalıyor, hücre yenileniyor. Bu davaya fitne fesat sirayet edemez. Ne manşetler ne karanlık senaryolar ne komplolar bu davanın içine ikilik sokamaz. Her birimiz aramıza sızmaya aramıza nifak sokmaya bizi birbirimize hasım gibi rakip gibi göstermeye çalışan karanlık çevrelere karşı çok, ama çok dikkatli olacağız. Ben tüzüğümüz gereği bu büyük kongrede son kez genel başkanlığa aday oluyorum. Yetki verilirse, Allah izin verirse 3 yıl partimin başındayım. Ardından, partimin vereceği sorumlulukları yüklenerek, o alanlarda görev ifa edeceğim. Bu can bu bedende olursa, farklı görevlerle, farklı ünvanlarla birlikte olacağız.
Bizim molamız dahi millet içindir. Vereceğimiz bu molada, her ne şekilde olursa olsun, yine milletimizin hizmetinde olacağız. Partim bana, 3 dönemi dolduran arkadaşlarıma hangi görevi verirse, bir dava şuuru içinde onu yerine getireceğiz.
Sizlerden helallik diliyorum. Ben sizlerden razıyım, sizlerin de benden ve arkadaşlarımdan razı olmasını istiyorum.
Bu hareket içinde üzdüğüm, kırdığım, zülfü yaresine dokunduğum kardeşlerim varsa haklarını lütfen bana helal etsinler

KONGRE BAŞLADI


Başbakan Erdoğan, kongrenin yapılacağı Ankara Spor Salonu'na geldi. Eşi Emine Erdoğan'la alana giren Başbakan, salon dışındaki binlerce partiliyi selamladı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim için bu kongre bir milat değil. Bizim miladımız 14 Ağustos 2001'dir. Yola çıktık, hep beraber ve 16 ayda bu aziz millet, bu sevgili millet AK Parti'yi iktidara taşıdı. Dere tepe demeden dolaştık. Hep beraber dolaştık. Hepinizin bu yolculukta emeği var. Kimse bunun istisnası değil. Çünkü biz bu millete sevdalıydık. Bu millete aşıktık. Ve bu millet kendine sevdalı olanları yalnız komadı'' dedi.
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, salondakilere karanfil atarken, Erdoğan'ın kravat takmadığı gözlendi.
Erdoğan'ın, genel başkan yardımcılarıyla MYK üyelerine ayrılan yere oturmasının ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem, 1267 büyük kongre delegesinin salonda hazır olduğunu açıklayarak kongreyi başlattı.
Erdem, açılış konuşmasında şunları kaydetti:
''Yeniden kenetlendik. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi tazeledik. Kongrelerde tecrübeler yok sayılmadan yeni kadrolarla teşkilat yenilendi. Yüreğimizdeki coşkuyu, heyecanı, aşkı, büyük kongreye taşıdınız. Anadolu'nun dört bir yanından nehirler gibi akarak Ankara'ya geldiniz. Sevdamız bu topraklaradır. AK Parti karşılık beklemeden, hesap içine girmeden, millete hizmet etmeyi dava edinenlerin partisidir. Kimsesizlerin kimsesi olan, mazluma ana şefkatiyle kucak açanların partisidir.''
12 Eylül 2010'da referanduma sunulan anayasa değişikliğinin parlamentodaki görüşmeleri sırasında Başbakan Erdoğan'ın milletvekillerine hitaben, ''Arkadaşlar ya tarih olacağız ya tarih yazacağız'' sözlerini hatırlatan Erdem, ''Bu kararlı liderlikle bugünlere geldik'' dedi.
AK Parti 4. Olağan Kongresi'nde Divan Başkanlığı'na 81 il başkanının imzasıyla Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin seçildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.