Ana kucağında itiraf

Yetiştirme yurdundan kaçan 14 yaşındaki kız çocuğu D.M. arkadaşının evinde "ilaçlı gazozu" içince fuhuş batağına saplandı. 3 ay boyunca para karşılığı babası ve dedesi yaşındaki erkeklerle birlikte olan D.M. yaşadıklarından bunalınca tekrar yurda döndü. Kaçışıyla ilgili polise hiçbir şey anlatmadı. Ama yurt psikoloğu anne şefkatiyle kucaklayınca kız çocuğu çözüldü ve başından geçen her şeyi anlattı. D.M.'nin ifadeleri doğrultusunda 9 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu. D.M. 14 yaşında bir kız çocuğu. Erzurumlu baba ile Rus annenin ilk kızı. Annesini hiç görmemiş. Babasının ne iş yaptığını bilmiyor. Kardeşiyle birlikte maruz kaldığı kemerli-sopalı dayakların ardından kendini yetiştirme yurdunda buluvermiş.

KOLA İÇİRDİ, PAZARLADI
Bahçelievler Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan D.M. geçtiğimiz 25 Mayıs'ta yurttan kaçtı. Birkaç gün sokaklarda kaldıktan sonra yurttan tanıdığı G.N.Y.'yi aradı. G.N.Y.'nin Zeytinburnu'ndaki evine giden D.M. ikram edilen ilaçlı gazozu içince fuhuş bataklığına ilk adımını attı. O 'gazozu' D.M. sonra şöyle anlatacaktı: "Bana 'daha çok para nasıl kazanabiliriz' ben onun hesaplarını yapıyorum. Erkeklerle birlikte olmak gerek' dedi. Onun bu teklifine sıcak bakmayınca kola ikram etti. Kolanın etkisinde kaldım. Sonra beni Zeytinburnu'nda bulunan bir işyerine götürdü." D.M., arkadaşının 'cesaret versin' diye içirdiği gazozun ardından kendisinden 32 yaş büyük R.B.'nin kollarındaydı. 'Saflığını' yitirdiği bu ilk ilişki bir tekstil atölyesinde oldu. Kazanılan 150 lirayı ise G.N.Y. cebine indirdi. G.N.Y. ' m ü ş t e r i portföyündeki' her kişiyi yeni 'sermayesi' D. ile tanıştırıyordu. Derici T.S., çaycı D.B., mobilyacı S.Ç., manav S.T., büfeci A., esnaf A.T., esnaf N. ve birkaç kişi daha... Bunlardan belki de en vahim olanı dedesi yaşındaki çaycı D.B. ile yaşadığıydı. Sokak arasındaki bir çay ocağında yaşanan ilişkinin bedeli 40 liraydı. İçine düştüğü bataklık onu giderek dibe doğru çekmekte iken D.M. ani bir kararla kaçtığı yurda geri döndü. 3 aylık firarın ardından yurda dönen D.M.'nin ağzını bıçak açmıyordu. Dedikodu kazanı kaynamaya başladı. Konuşulanlara göre D.M. para karşılığı bedenini satmıştı. Bu vahim iddia üzerine D.M. ifade için polis merkezine götürüldü. Ama burada da oldukça ketum davrandı. Hatta "Beni niye ısrarla buraya getirdiniz anlamıyorum?" diye serzenişte bulundu. D.M. tekrar yurda döndü. O anlatmadı ama dedikoduların ardı arkası kesilmedi. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz! Yurtta psikolog olarak görev yapan Nursel Tunç da bu kanaatteydi. Ve bir gün D.M.'yi yanına çağırdı. Küçük kızı kucakladı... Ardından "Biliyorum hiç anne sevgisi görmedin. Ama ben de senin annen sayılırım. Şimdi her şeyi bana anlat" dedi.

TEK TEK TEŞHİS ETTİ
Sıcak bir yakınlaşmanın etkisiyle çözülen D.M. başına gelenleri gözyaşlarıyla anlattı. İlaçlı gazozu, bekaretini nasıl kaybettiğini, babası ve dedesi yaşındaki insanlarla nasıl birlikte olduğunu tek tek anlattı. Sonrası... Nursel Tunç hemen emniyetle irtibata geçti. Polis tekrar dinlediği D.M.'nin ifadelerine ilişkin hazırladığı raporda şu ifadeleri kullandı: "Bütün detayları anlattı. Duygu durumu bakımından çökkün, öz bakımı düşük. Uzman bir psikolog desteğine ihtiyacı var!" D.M.'yi bir ekip otosuna bindiren Çocuk Şube Müdürlüğü polisi ifadelerde adı geçen tüm adresleri tek tek dolaştı. Kız çocuğunun 'İşte buydu' dediği tüm zanlılar gözaltına alındı. Yapılan gözaltılar an be an soruşturma savcısı Salih Gündeş'e de iletildi. Hepsi birer birer teşhis odasına sokulduğunda gözaltına alınan kişi sayısı 9'u bulmuştu. Ve 14 yaşındaki D.M., aynalı camın ardından kendisiyle birlikte olan kişileri tek tek polise gösterdi. Bu teşhis sonucunda mahkemeye çıkarılan zanlıların tümü tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Selçuk Cengiz de tutuklanan 9 zanlı hakkında "Çocuğun cinsel nitelikli istismarı" suçlamasıyla iddianame hazırlayarak cezalandırılmalarını istedi. Dava önümüzdeki günlerde başlayacak.