Son Güncelleme: Perşembe 11.10.2012
Suriye'nin geleceğini kazandık
Atina yolunda konuşan Davutoğlu, Arap Baharı'nın ardından Türkiye'nin Arap sokağını ve Suriye'nin geleceğini kazandığını söylerken "Beşar Esad ile Kılıçdaroğlu'nu kaybettik" dedi
"Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, vizelerin kaldırılması ve serbest ticaret anlaşması" temelini kurmamıza rağmen maalesef Suriye içindeki sıkıntılardan sorun çıktı. Yoksa sorun, bizim komşu ülkeler paradigmamızdan kaynaklanmadı.
Misillemeler ve tezkere sonrası bazı top mermileri düştü. Ama bunlar, Tel Abyad'a yönelik saldırılardan sapmalar şeklinde. Onlara da gereken cevap verildi. O saldırıyı yapan mevziler susturuldu. Çatışmalar sürebilir. Ama Türkiye'nin kararlılığını gerek Suriye gerekse ilgili taraflar gördü. Gerilimin doğal sınırları içinde tutulması konusunda Türkiye'nin elinden geleni yaptığını herkes biliyor. Hiçbir zaman Suriye'deki krizin mutlak ve kalıcı bir tarafı olma niyetinde değiliz.
Sanki Hükümet savaş istiyormuş gibi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun beyanatları hem talihsiz hem de Türkiye'nin milli menfaatlerine darbe vuruyor. "Tezkereye hayır diyoruz, çünkü savaş istemiyoruz" dediğinizde, "tezkereye evet" diyenlerin savaş istediği imasında bulunuyorsunuz. Son derece sorumsuzca ve kendi ülkesini ihbar eden, yanlış kanaat uyandıran bir davranış. Hiçbir zaman savaş opsiyonu üzerinde durmadık. Ama 5 vatandaşımız bir başka ordunun saldırısı ile şehit edilmişse burada beklemek devlet olmanın gereğini yapmamak demektir.
İNSANİ YARDIM KORİDORU
Suriyeli mültecilerin Suriye içinde rehabilite edilmesi, Suriye içinde insani yardım yapılması konusunda adım atılması lazım. Bu İnsani Koruma, İnsani Yardım Koridoru olabilir. Tampon bölgeye gitmeden de yapılabilecekler var.
Ben, "aylar" diyorum. Ama uluslararası konjonktürdeki beklenmedik gelişmelerle tablo değişebilir.
İki husus önemlidir. 1- "NATO'nun güneydoğu sınırlarına yapılan ihlal" diyor. NATO bunu kendisine yapılan saldırı olarak algıladı. 2- NATO, "güvenliğin bölünemezliği" ilkesi diyor. Bu beyan, olmasını istemeyiz ama herhangi bir risk anında tüm tedbirlerin alınacağı anlamında. Bu, Suriye'ye müdahale anlamında alınan bir karar değil. Türkiye'nin dolayısıyla NATO'nun sınırlarının korunması anlamında.
Ben, "daimi olarak yetkiyi alsın" demedim. Sistemi bilen bir başka isim de seçimlere kadar geçiş hükümetini yönetebilir. Biz sistemin bütününü hedef almıyoruz. Şara ismini, bilindiği için zikrettik. Halkın kabul edeceği, bir başka isim de olabilir.
Arap Baharı sonrasında Mısır'ı, Tunus'u, Libya'yı, Suriye'nin geleceğini kazandık. Beşar Esad'ı ve Kılıçdaroğlu'nu kaybettik. Değerlendirince, iyi netice.
EN SON HABERLER
- 1 6 ilde DEAŞ operasyonu: 38 terörist yakalandı!
- 2 Almanya'da darbe planlarken yakalanmışlardı! Yargılanmalarına yarın başlanıyor
- 3 MSB duyurdu: 3 terörist etkisiz
- 4 BOZDOĞAN-30 operasyonu: 147 terör örgütü üyesi yakalandı!
- 5 Akşener ve ‘mıntıka temizliği’
- 6 Büyükçekmece Belediyesi’nden ağaç katliamı!
- 7 Adalet Bakanı Tunç'tan UCM'ye tarihi çağrı: Netanyahu mahkemeye çıkarılmalı
- 8 Belçika'da Nevruz kutlamaları sonrasında çıkan olaylarda PKK/KCK izine rastlandı
- 9 SON DAKİKA | Üçüncü tur sonuçları açıklandı! İYİ Parti'nin yeni genel başkanı belli oldu
- 10 Vicdanın sesi kampüsten sokağa taştı