Haliç'in canı Boğaz'dan geliyor

Haliç, dün yapılan törenle Boğaz suyuna kavuştu. Kâğıthane'deki törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, projenin kendisinin belediye başkanlığı döneminde başlanan Haliç Çevre Koruma Projesi'nin son ayağı olduğunu belirterek "Bu projenin dünyada bir başka örneği yok. 1995'den 2012'ye kadar proje paketinin şu güne kadarki maliyeti 758 milyon doları buluyor. Sene 1995, sene 2012 böyle çalışıyoruz" dedi. 1722 yılında inşa edilen Sadabad Köşkü'nün bahçe sisteminin önemli örneklerden biri olan havuzun bir benzerinin inşa edildiği noktada yapılan törende Erdoğan şu mesajları verdi:

ARTIK 48 ÇEŞİT BALIK YAŞIYOR
1994'te şehrin sorumluluğunu üstlendiğimiz o dönemde, Haliç'i adeta bir bataklık olarak teslim almıştık. Mevlam böyle bir operasyonu yapma imkânını bize de nasip etti. 1995'te su derinliği ne idi biliyor musunuz? 52 santimetre. Haliç'te su derinliği ve pek çok kişi Haliç'ten umudunu kesmişti.
'Burayı tekrar Altın Boynuz haline getireceğiz' dedik ve kolları sıvadık. Atalarımızın güzel bir sözü var. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. Tarama gemileriyle Haliç'in zeminini kaplayan çamuru çıkartıp borularla 9 kilometre mesafedeki Alibeyköy taş ocaklarına götürdük. 650 bin metrekarelik alan kazandık, orayı çamurla doldurarak... Şimdi orada çok büyük bir çocuklar için eğlence merkezi hazırlanıyor. İnşallah 23 Nisan 2013'de de orayı açacağız.
Feshane sular altındaydı. Türkiye'nin büyük patronları Feshane'yi su baskınından kurtaramadılar. Ne harcadın buraya şu kadar. Verdik parasını aldık. Feshane'yi yeniden bu hale getirdik.
'YÖNETİCİ İSTİKAMET VERİR'
Haliç Kongre Merkezi mezbahaneydi. O mezbahane aslı korunarak daha ileri taşınarak uluslararası kongre merkezi oldu. Çünkü yöneticiye düşen istikamet vermektir. Mıknatıslama yapar. Kasımpaşa'dan Hasköy'e tünel kazıyoruz. Tersaneler bu noktada artık modern bir projenin uygulandığı yer olacak ve onun yanda Hasbahçe artık çok daha farklı hale gelecek.
Haliç'te artık kürek yarışları başladı. Fakat aslolan bir de İstanbul kirli havaya mahkûmdu. O kirli havadan da doğalgaz ile İstanbul'u kurtardık. Gazeteler hatırlayın, maske dağıtıyorlardı. Ta Istranca dağlarından İstanbulumuza yine aynen bugün olduğu gibi tüneller açarak su getirdik. Bu süreç bu kararlılıkla devam ederken bugün açılışını yaptığımız proje ile Karadeniz'den delip İstanbul Boğazı'ndan Marmara'ya giden deniz suyunu Haliç'le buluşturuyoruz.
Haliç'te şu anda 48 çeşit balık yaşıyor... Ve bu sirkülasyon arttıkça süreç çok daha farklı hale gelecek.
Sarıyer'deki Çayırbaşı sahilinden aldığımız deniz suyunu, 4 bin 990 metre uzunluğunda bir tünelle Ayazağa'ya getiriyor, oradan Kâğıthane deresi vasıtasıyla Haliç'e bırakıyoruz. Bu sistemle, bilhassa yağışın olmadığı dönemlerde Haliç'e günde 260 bin metreküp deniz suyu akıtacağız. Sürekli sirkülasyon olacak. Ve yeniden kirlenmeye müsaade etmeyeceğiz. Biz, Haliç'i deniz suyu ile buluşturara, canlı kalmasını sağlıyoruz.
KIŞLAYA KÜLTÜR MERKEZİ...
Tesisleri buraya niye yaptık? Burası Başbakanlık devlet arşividir. İnşallah birkaç ay içinde açılışını yapacağız. Çünkü çok ciddi bir zenginliğe ihtiyacımız var. Tamamı ile elektronik sistemle ayrıca takviye edilmesi için burası yapıldı. Burası adeta ülkenin yönetimi idi. Şimdi o yönetimin aklını burada sağlama alacağız. Arşivde dosyalarda neler var bunları göreceğiz.
Rami Kışlası'nın boşalmasını bekliyoruz. İnşallah Türkiye'nin en büyük kültür merkezini yapacağız. En büyük kütüphaneyi oraya kuracağız. Milyonlarca cilt kitap orada olacak. Hattatlar yetişecek. Haliç Tersanesi müze haline geliyor. Aynı şekilde Taşkızak Tersanesi müze haline geliyor. Karadeniz Sahra Demiryolu hattı, Rami-Eyüp-Sütlüce Teleferiği gibi projelerimizle, Haliç'i dünya çapında bir kültür bölgesi haline getiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, çok daha önemli projelerle İstanbullu kardeşlerimize hizmet vermeye devam edeceğiz."