CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birinci Meclis önündeki 29 Ekim kutlamalarının ardından Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan İstanbul'a gidişinde gazetecilerin sorularına cevap verdi. Bir gazetecinin, kendisinin ve milletvekillerinin de katıldığı kutlamalarda Anıtkabir'e yürümek isteyen gruba biber gazlı ve tazyikli su ile müdahale edildiği, çıkan arbede sırasında bazı milletvekillerinin de gazdan etkilendiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin müdahaleden etkilenmediğini ve kendisi açısından böyle bir olayın olmadığını söyledi.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın bütün yasaklara ve engellemelere rağmen halk tarafından kutlandığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Cumhuriyet Bayramı törenine katılan on binlere yürekten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Valileri engellemek istedi, bakanları engellemek istedi, Başbakanı engellemek istedi, devletin bütün organları engellemek istedi ama on binler ellerine bayraklarını aldılar, şanlarıyla, şerefleriyle özgürlük içinde o meydana geldiler. Son derece mutluyum, bütün baskılara rağmen halkımız engelleri aşmasını biliyor. Polis barikatları vardı, on binler ve diğer on binlerin arasında mesafe vardı, mesafeyi aradan kaldırdık, onları buluşturduk. Buluşturduğum için de son derece kutluyum. Beni üzen sadece şu Türk bayrağı açmak istiyor gençler, ama bazı kamu görevlileri, polisler onları tekmeliyor. Bayrak açmanın tekmelendiği bir bayram yaşadık biz. Acı verici, hüzün verici olay budur. O insanların ellerinde sadece Türk bayrağı vardı, başka hiçbir şey yoktu. Devletin polisi vardı, copu vardı, biber gazı vardı, panzerleri vardı, tankı vardı. Savaşa mı gidiyorsunuz? Savaş mı var? Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak kadar daha doğal ne olabilir. Bu ülke kan ve gözyaşıyla cumhuriyeti kurdu, babalarımız, dedelerimiz bunun mücadelesini verdiler. Çanakkale'de bunun için şehitler verdik biz, Amasya Tamimi'ni acaba okuyor mu hükümet yetkilileri? Ne diyor bu Amasya Tamimi? Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi neden toplandı. Cumhur dediğimiz olaya neden önem veriyoruz? 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ne anlama geliyor acaba, hükümet yetkilileri bunun anlamını biliyor mu? Beni asıl üzen bunlar. Cumhuriyet hükümeti diyorlar. Cumhuriyete karşı bir hükümet nasıl kendisine cumhuriyet hükümeti diyor. Benim asıl anlamadığım bu. Cumhuriyet hükümeti cumhuruna önem veren hükümettir. Ellerinde Türk bayrağı 1. Meclis'in önüne geliyorlar. Cumhuriyetin ilan edildiği meclis. Taşkınlık yaptılar mı, insan dövdüler mi, kapı, pencere, cam indirdiler mi? sadece ellerinde bayraklar marşı söylüyorlar, türkü söylüyorlar, eğlenmek istiyorlar. Demiyor muydu Başbakan? 'bu bayramlar demir perde ülkelerindeki bayramlar gibi halktan kopuk kutlanıyor, biz bunu kaldıracağız, stadyumlarda bu bayramlar kutlanmayacak' Geldiğimiz noktaya bak. AK Parti devletin partisi olarak stadyumda kutluyor bayramı, hak kendi bayrağı ile cumhuriyeti kutlamak istiyor. Orada kim engel oluyor? 'stadyumlarda bayram kutlanmaz, halk kutlamalıdır' denilen yerde halkın üzerinde baskı kurarak 'siz niye bayramını kutluyorsunuz' diyorlar. Bir başka garabet, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir yasa var. Bayramın kutlanması zaten gerekiyor. Halk bayram kutlayacak, siz yasak getiriyorsunuz. Bayram kutlaması için izin alınmaz, bu bir gösteri değil kutlamadır, bu bir bayramdır. Ramazan Bayramı da, Kurban Bayramı da böyledir, 19 Mayıs Bayramı da, Cumhuriyet Bayramı da böyledir. Bayramlarda izin alınmaz, halk bayramını kutlar. Buradan bütün yurttaşlarıma, ellerine bu ülkenin al bayrağını alıp bayram kutlaması yapan, pencerelerine şanlı Türk Bayrağı'nı asan bütün yurttaşlarıma yürükten teşekkür ediyorum. Ben elimde bir Türk Bayrağı ile o toplantıya katılacağımı söylemiştim, geldim katıldım, on binler geldi son derece mutluyum.'
