Son durak

Türk yargısında tarihi önem taşıyan 12 Eylül askeri darbesi davasının 9'uncu duruşmasında, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya, dün hakim karşısına çıktılar. Anayasa değişikliğinin referandum ile kabul edilmesinden sonra yargılanmaya başlayan darbenin mimarları, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Ahmet Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Org. Ali Tahsin Şahinkaya, hastalıkları ve yaşlı oldukları gerekçesiyle mahkeme salonuna getirilemedi. Evren, Ankara GATA'dan, Şahinkaya da İstanbul GATA'dan video konferans yöntemiyle mahkeme salonuna bağlandı.
SANIK SANDALYESİNDE LCD
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatlarından Bülent Hayri Acar'ın yanı sıra, müdahilliklerine karar verilen Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş'in de arasında bulunduğu bazı tüzel kişiler ile gerçek kişilerin avukatları ve izleyiciler katıldı. Sanıkların mahkeme salonunda görülmesi için kullanılan dört ekrandan biri sanık sandalyesine konuldu. Mahkeme salonunda, CMK uyarınca sesli ve görüntülü aletlerin kullanılamayacağı bu hususların hastane odasında da geçerli olacağı ihtar edildi.
"SİSTEM YETERSİZ" İDDİASI
Duruşmada müdahil avukatlardan Ömer Kavili, duruşmada kullanılan tele-konferans yönteminin yetersiz olduğunu savunarak, "Sanıkların odalarında bulunan kameralar yüzeysel göstermeliktir. Sanıkların beden dillerini göremiyoruz, sanıkların bulunduğu ortamı göremiyoruz. Kadraj olarak teknisyenlerin insafına kaldık. Müdahiller olarak sanıkların yanında olmamız gerekiyordu" dedi. Mahkeme heyeti 'Gerekli aleniyetin sağlandığına", müdahil avukatların sanıkların yanında bulundurulması talebi konusunda ise talep daha önce reddedildiği için "karar verilmesine yer olmadığına" hükmetti. Mahkeme, sanıkların kameraya yakınlığı, ışık ve ses durumunun düzeltilmesi için on dakika ara verdi.
EVREN: GELİRİM 13 BİN TL
Duruşmada önce Evren'in kimlik tespiti yapıldı. Evren, adının ardından, "Baba adım Hayrullah, anne adım Naciye, 1 Kasım 1918 Alaşehir doğumluyum. Ankara GATA Hastanesi'nde tedavi olmaktayım" dedi. Daimi ikametgahı sorulan Evren, "TSK'nın lojmanında kalıyorum" dedi. Açık adresinin sorulması üzerine mahkeme heyetinin de yardımıyla, "Merkez Orduevi Yanı Korumalı Konaklar Kemal Kayacan Apartmanı'nda kaldığını" belirtti. Geliri sorulan Evren "Aylık gelirim 13.330 TL" şeklinde konuştu. Bu sırada salonda gülüşmeler duyuldu. Evren'in yanında avukatı Sezin Duygu Tuncer, mahkemenin Yazı İşleri Müdürü Havva Keskin, Adliye Bilgi İşlem Müdürü Ümit Demircan, Zabıt Katibi Hakan Kocaoğlu, Adalet Bakanlığı görevlileri Bilgi Kiriş, Abdülaziz Yavuz ile Evren'in doktoru Abdülkadir Akın ve bir hemşire bulundu.
"GATA'DA TEDAVİDEYİM"
Şahinkaya ise "Babamın adı Şakir, annemin adı Hayriye 11.10.1925 Merzifon doğumluyum. İstanbul GATA Hastanesi'nde tedavi oluyorum" ifadelerini kullandı. Şahinkaya'nın daimi ikemetgahı "Fenerbahçe Orduevi, Korumalı Lojmanlar - İstanbul" olarak kayıtlara geçti. Askeri Akademi mezunu olduğunu belirten Şahinkaya, aylık gelirinin 6 bin 800 lira olduğunu söyledi.
MİT TARTIŞMASI
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce ile Avukat Ömer Kavili arasında MİT tartışması yaşandı. Kavili daha önceki duruşmada mahkeme salonunda bulunan kameraların ses ve görüntü kaydı yaptığını ve bu kayıtların MİT'e gönderildiğini iddia etti. Başkan İnce ise teknik donanımın gizli tanık programı kapsamında kurulduğunu, 12 Eylül duruşmasında da çalıştırılmadığını söyledi. Kavili'nin sistemlerin salondan sökülmesi talebi ise reddedildi.
"KEYFE KEDER İFADE"
Duruşmayı kısa bir süre izleyen eski Bakan Yaşar Okuyan, "Bu 12 Eylül'le hesaplaşma falan değil. Yüzlerce insanın kanı üzerinde olan insanların yataklarından keyfe keder ifade vermelerini yadırgıyorum" dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de Evren ve Şahinkaya'nın sanık sandalyesine oturmalarını Türkiye'nin görmesi gerekiyordu. Bunun anlamı vardı. Keşke bu yapılabilseydi" diye konuştu.