Hukuk tarihine geçecek tekzip

Belediye, hastane ve üniversiteler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarının ihalelerini takip eden, 'çantacı' diye tabir edilen şirketlerin deşifre edilmesiyle birlikte aynı şirketler isim değiştirerek yollarına devam ediyor. Bunlardan, Esas Sosyal Hizmetler Temizlik İnşaat Enerji Medikal Turizm Gıda Sanayi Ticaret Şirketi ile Dicle Temizlik Sosyal Hizmetler İnşaat Turizm Yemek Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ortakları aynı. İkisi de Ankara merkezli olan ve Kenan Şengün ile akrabalarına ait olan şirketler 2009 yılında Kamu İhale Kurumu'nda (KİK) toplam 47 kamu ihalesine itiraz etti. Bu iki şirketin harcı yatırmadığı ve yatırılıp reddedilen dosya sayısı 25. Ortakları aynı isimlerden oluşan Esas, 4 Ağustos 2008'de, Dicle ise 29 Temmuz 2009'da kuruldu.
İSİM DEĞİŞTİRDİLER
SABAH'ın 9 Haziran 2012'de manşetten yayımladığı "Son üç gün şantajcıları" haberinden sonra, KİK'e bir daha aynı şirket isimleriyle itiraz edilmedi. Esas Temizlik Şirketi'nin ismi 23 Temmuz 2012'de Tepe Sosyal Hizmetler Temizlik İnşaat Enerji Medikal Turizm Gıda Sanayi oldu. Sahibi ise Kenan Şengün'dü. SABAH'ın ısrarlı yayınlarından sonra eski firma isimleriyle KİK'e itiraz edemeyen 'uyanık' şirket sahibi Şengül, SABAH'ın haberlerinden sonra bu sefer Tepe Sosyal Hizmetler adıyla üç ihaleye itiraz etti. SABAH'ın 9 Haziran'daki haberinin ardından Esas Sosyal Hizmetler'in avukatları habere itiraz ederek, tekzip (düzeltme ve cevap) talebinde bulundu. Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Necati Nursal, 3 Temmuz 2012'de söz konusu talebi, haberin "basının özgürce haber yapma ilkesi ve toplumu bilgilendirme hakkına aykırı olmadığı, eleştiri sınırlarını aşmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığından" şeklinde gerekçeyle reddetti. Şirketin üst mahkemeye itirazı da reddedildi ve karar kesinleşti.
İSTANBUL DA REDDETTİ
Yine aynı şekilde Bilge Can İnşaat Nakliye Temizlik Gıda Maden Sanayi Ticaret Limited Şirketi de habere tekzip talebinde bulundu. Bu talep de 15/08/2012 tarihinde İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bir üst mahkeme olan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi de şirketin itirazını bir kez daha reddetti ve karar kesinleşti. Tekzip talepleri reddedilen 2 şirketle aynı haberde, aynı şekilde ismi geçen Dicle Temizlik Sosyal Hizm. tekzip talebinde bulundu. Ancak bu sefer daha önce Esas Sosyal Hizmetler şirketinin tekzip talebini reddeden Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hâkim değişikliği oldu. Hâkim Halit Selçuk Özben, 24/08/2012 tarihinde, dosya üzerinde tekzip talebinin kabulüne karar verdi. Daha önce verilen ret kararları ve KİK'e yapılan başvuru sayıları ve akıbetlerine ilişkin belgelerle SABAH'ın yaptığı itiraz ise Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Musa Yeşil tarafından reddedildi.
UZMANLAR NE DEDİ?

'Yargı, çantacı yöntemini bilmeli'
* Selami Öztürk (Kadıköy Belediye Başkanı): Bunlar bizim en büyük sıkıntımız. Maalesef bir türlü çözemiyoruz. İhale olacağı zaman içeriye girip dosya alıp, koridorlarda dolaşıyorlar. İhaleyi kazanma ihtimali olan ciddi firmaların temsilcilerinin yanına giderek, 'bize 5 - 10 bin lira verin girmeyelim' teklifinde bulunuyorlar. Bu işi meslek edinen 'çantacı' diye tabir ettiğimiz şirketler, bu yolla büyük paralar kazanıyor. Türkiye genelinde kamu ihalelerini bölge bölge ayırıyorlar kendi aralarında. Tam bir çeteleşme söz konusu. Bunlar biliniyor ama ihaleye sokmama, dosya vermeme gibi bir şansımız yok. Bunlar zaman zaman toplanıp ihalelerle ilgili istişarelerde bulunuyorlar. Dinlendiği, izlendiği zaman her şey ortaya çıkar. Yargının bunların yöntemini iyi bilmesi lazım. Basın suçlarını bilen, dosyaya hâkim olan mahkemeler bu talepleri anında reddediyor. Ancak bazı mahkemeler dosyaya hâkim olmadan, çantacıların yöntemlerini bilmeden, 'tekzip talebinin kabulüne' diye karar veriyor. Bunlar teşhir edilirse, mahkemeler de karar almakta zorlanmaz.
* Mustafa Kara (Üsküdar Belediye Başkanı): Rekabet olsun ihaleleri açık yapıyoruz. Ancak bu işi meslek edinmiş profesyoneller belediyecilik deyimiyle, 'Çantacılar' var. 6 ay uğraşıp ihaleye çıkıyoruz. Ancak ihale mevzuatındaki boşluklardan yararlanan 'çantacılar' Türkiye'nin çok önemli şirketlerinin aldığı ihalelerden nemalanıyorlar. İşadamı, 'işin yürümesi' için ses çıkarmıyor. Ama buna artık dur denilmesi gerekiyor. Yeterliliği olmayan ile olanların mutlaka ayrılması lazım. Her firma her ihaleye girmemeli. KİK'in bu mevzuatı değiştirilmeli. Elimizi, kolumuzu bağlıyorlar. Hizmet işi yapıyoruz. Bu 'çantacılar'dan mutlaka kurtulmalıyız.
* Gökçen Bilge Özdemir (Avukat): Bazı firmalar itiraz mekanizmasını meslek haline getirmişler. İhaleye girmeden, yeterliliği olmadan bu yolla süreci tıkıyorlar. İhaleyi kazanan firmalar 'Çantacı-dilekçeci' diye tabir edilen bu firmalarla 'işlerimiz aksamasın' diye bunlarla irtibata geçiyorlar. Bu ve benzeri hukuki boşluklar mutlaka giderilmeli. İhale bedelinin yüzde 10-15'lik bölümünü idareye yatırılması şartı gelirse dilekçeci ve çantacı firmalar ayıklanır.