Salı 25.12.2012 00:00

Bakan Ergin'den böcek açıklaması

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde dinleme cihazı bulunmasıyla ilgili konuştu.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı. Adalet Bakanı Ergin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde dinleme cihazı bulunmasıyla ilgili olarak "Başka ülkelerde de yaşanıyor. Her ülkenin belli miktarda bunu yaşadığını düşünüyoruz. Bunlarla mücadele başladı. Bunları bitirdik deme imk'nı yok, azaltmaya çalışıyoruz. Başbakanlık idari soruşturma yürütüyor. Hem idari, hem adli soruşturma yürütülüyor. 2001 yılında AK Parti Hatay İl Başkanlığı'nda bir başka ülkenin konsolosu ile yaptığım bir mülakat dinlenmişti" dedi. Olayın ortaya çıkmasının ardından incelemeler yapıldığını ifade eden Ergin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda da bir soruşturma dosyası bulunduğunu kaydetti. Dinleme konusunun idari ve adli olarak soruşturulduğunu belirten Ergin, idari ve adli soruşturma sonucu çıkacak tabloya bakacaklarını kaydetti. Kişiler arasındaki iletişimin tespiti amacıyla kayda alma ve kullanmanın 2005'te yapılan TCK'da suç olarak düzenlendiğini anımsatan Ergin, iletişimin tespitine yönelik cezaların yüzde 100 artırıldığını ifade etti. Ergin, "Yasa dışı yapılmış ses ve görüntü kayıtları adli işlemlerde delil olamayacak, bu kayıtlar mahkemelerde, savcılıklarda yasal delil olarak kullanılamayacak ve bunu yapanlar cezalandırılacak. Teknolojinin gelişmesiyle beraber mücadele zorlaştı. Yasama ve yürütme organı bununla mücadele noktasında ciddi bir karalılık içerisinde" dedi.

İDARİ VE ADLİ SORUŞTURMA SONUCUNDA ORTAYA ÇIKACAK TABLOYA BAKACAĞIZ

Dinleme olayına bir başka ülkenin kapışıp karışmadığına yönelik iddiaların anımsatılması üzerine Ergin, İdari ve adli soruşturma sonucunda ortaya çıkacak tabloya bir bakacağız. Ancak bu tip hadiseler hakikaten üzerine ciddiyetle gidilmesi gereken hadiseler" dedi. Ergin, konunun üzerine ciddiyetle gidilmemesi halinde vatandaşın dinlemeler konusunda endişe duyacağını ifade etti. Anayasa Mahkemesi'nin yasal olmayan dinlemelerin suçun delili olamayacağı şeklindeki kararının Ergenekon ve Balyoz gibi davaları nasıl etkileyeceğine yönelik soruya ise Ergin, Anayasa Mahkemesi'nin kısa kararının, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin talep etmiş olduğu teknik takip, dinleme sonuçlarının yasal dayanağı olmadığı için yasal delil kabul edilemeyeceği gerekçesine dayandığını belirtti. Mahkemelerin Yüce Divan kararı karşısında kendi değerlendirmesini yapacağını ifade eden Ergin, güncel yargılamalarda, (Ergenekon, Balyoz) işlemlerin tamamının Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütüldüğünü anımsatarak, söz konusu soruşturmaların başlangıcında Adalet Bakanlığı müfettişlerinin bulunmadığını kaydetti.

"HER İNSANIN VÜCUDUNDA BELLİ TOKSİT MADDE VAR"

Ergin, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili iddiaların araştırılmasına ilişkin şöyle konuştu:
"Her insanın vücudunda belli toksik madde var. Önemli olan vücutta bulunan toksik maddelerin normal değerlerin üzerinde olup olmadığı, ölüm ile bunun bir bağı olup olmadığıdır. Ölüm sonucu bu toksik madde ile mi oluşmuştur, bu bağı kuramazsanız vücutta toksik madde çıkmasının bir esprisi yok. Herkeste bu toksik maddeler var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladığı metinde, "DDT'nin bir etken maddesinden bahsedilerek bunun normal bir insanda bulunabilecek bir limitte olduğu' belirtildi. Bilimsel rapordan önce basında senaryolar yazıldı. Soruşturma sadece otopsi raporuna dayalı açılmamıştı. Mezarın açılmasından öncede farklı tanıklar belki ifadeler, şik'yetler vardı. Bu raporda o soruşturmanın bir parçasıdır. Ancak Savcılığın elinde dava açacak kadar güçlü deliler varsa davaya dönüştürecektir, yoksa takipsizlik verecektir. Savcılığın soruşturma sürecinin sonucunu beklemekte yarar var."

"İŞKENCE SUÇLARINDA ZAMANAŞIMI KALKACAK"

4. Yargı Paketi'yle ilgili önemli ayrıntılar veren Ergin, işkence suçlarında zamanaşımının kalkacağını belirterek, soruşturma ve kovuşturmada tutukluluk halinin devamı kararı için tutukluyla da görüşüleceğini ifade etti. Kamulaştırma bedellerinde mal sahibini enflasyona mağdur etmemeye ilişkin bir düzenleme bulunacağını kaydeden Ergin, sözlerine şöyle devam etti:
"Soruşturma ve kovuşturma aşamasında savcı bir mütalaa veriyor, bu mütalaa savunmaya bildirilmeden h'kim kararını veriyor. Bunlarla ilgili AİHM'den ihlal kararları geliyordu. Buralarda silahların eşitliğini sağlıyoruz, savcının verdiği mütalaa savunmaya tebliğ edilecek, savunma buna karşı diyecekleri varsa onları ifade edecek ve h'kim ondan sonra kararını verecek özellikle tutuklamalara karşı. Soruşturma ve kovuşturmalarda her 30 günde bir savcı veya h'kim dosyayı gözden geçirmek zorundadır. Tutukluluğun gerekip gerekmediğine ilişkin artık h'kim veya savcı mutlaka önce tutuklu ve vekiliyle yüz yüze görüşüp karar verecek."
Cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarında müeyyidelerin ağırlaştırılmasına dönük çalışmaların bulunduğunu belirten Ergin, küçüklerin cinsel istismarı konusunda kapsamın genişletileceğini, aile içinde olan alana, koruyucu ailenin de katılacağını bunu nitelikli suç haline getiren çalışmalar bulunduğunu kaydetti. Ergin, cinsel istismar ve saldırı suçlarında rapor alınmasının metinden çıkarılacağını, mağdurun Adli Tıp'a gönderilip 'beden ve ruh sağlığı bozulmuştur ya da bozulmamıştır' şeklinde rapor alınmayacağını ifade etti. 15-18 yaş grubunda cinsel istismar suçları kamu davası kapsamında gireceğini ifade eden Adalet Bakanı, "Savcılık haber alır almaz kamu davası açacak. Mağdur ya da mağdure şik'yetçi olmasa dahi ceza verilebilecek. Üreme sağlığı yasası Sağlık Bakanlığı'nın sevk ve idaresinde gidecek, cinsel ve ensest suçlarına dönük çalışmalar Adalet Bakanlığı'nın sevk ve idaresinde gidecek. Kürtaj konusu tasarıda netleşti, ilgili bakan açıklayacaktır" dedi.

İMRALI'NIN SİNCAN'DAN FARKI YOK

Terör sorununu çözmek için devletin gerekli enstrümanları kullanacağını tekrar anımsatan Bakan Ergin, İmralı Cezaevi'ndeki şartların diğer cezaevlerindeki şartlarla aynı olduğuna dikkat çekti. Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarına yönelik bir soruya Ergin, "Ankara Sincan Cezaevi'nde ne oluyorsa İmralı'da da o oluyor. Aileyle görüşme oluyor ama avukatlarla görüşmeler yok" diye konuştu. Mahkûmların eşleriyle kalabilmesine imk'n veren düzenlemenin anımsatılarak, Öcalan'ın da bu uygulamadan yararlanıp yararlanamayacağı şeklindeki bir üzerine Ergin, "Evli olan ve iyi halli hükümlüler ve tutuklular bundan istifade edecektir. Kural bu. Bu kurala uyanlar istifade eder, uymayanlar istifade etmez" dedi.
Mahkûmların nakilleri için özel vagonlar kullanılacağını açıklayan Ergin, "Tutuklu ve hükümlüleri hava yolu ve sivil otobüslerle taşıyoruz. Buna demiryollarını da ilave ediyoruz. Özel dizayn edilmiş vagonlarla mahkûmlar nakledilecek" dedi.

700 TARAFSIZ HÜKÜMLÜ

Cezaevlerinde örgütle ilişkisini kesen tutuklu ve hükümlünün bulunup bulunmadığına ilişkin bir soruya Ergin, 6 bin 800 - 7 bin arasında değişik örgütlerden tutuklu ve hükümlü bulunduğunu ifade ederek "700'e yakın kişi kendini izole ederek farklı statüde bulunuyor. Kendilerini "tarafsız hükümlü' olarak diğer örgüt üyeleriyle farklı mek'nlarda tutuyoruz. Bu, kendi talebiyle oluyor. Suç örgütleriyle aralarına mesafe koymalarını biz teşvik ediyoruz" diye konuştu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DİYEREK, KİMSE ŞİDDETİ SAVUNMASIN

ODTÜ'deki olayları da değerlendiren Ergin, şöyle konuştu:
"Bu ülkede ifade özgürlüğünün sonuna kadar mücadelesini verelim. İfade özgürlüğü diyerek, kimse şiddeti savunmasın. Şiddetle, terörle aramıza kesin bir hat koymadıkça bu ülke bu yakıcı sorunlarla mücadele edemez. Ne olur bu konuda hassasiyet gösterelim. ODTÜ'de sırt çantalarında taşlar, molotofkokteylleri hazırlıkları yapılmış bunlar kullanılıyor, ateşler yakılıyor, polis araçlarına, TÜBİTAK ve ODTÜ yerleşkesinde binalara zararlar veriliyor. 16'ının üzerinde yaralı var. Bunu ifade özgürlüğünün neresine koyacaksınız? Şiddet bulaştığı anda orada güvenlik güçlerinin görevi vatandaşların can ve mal emniyetini korumaktır. İfade özgürlüğünü sonuna kadar savunalım ama şiddet işin içerisine girdikten sonra bunu masum göstermeye dönük tavrı kimse göstermesin. Şiddet barındırmayan, düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. İşin içerisine şiddet girdiği anda oraya bir mesafe koymamız gerekiyor."

ULUDERE SORUŞTURMASI SÜRÜYOR

34 kişinin yaşamını yitirdiği Uludere olaylarıyla ilgili soruşturmanın Diyarbakır'da devam ettiğini anımsatan Ergin, "Diyarbakır Başsavcılığı ilgili birimlerden teknik bilgileri topluyor. Tüm taraflardan teknik bilgilerin, olaya ilişkin bulguların derlenip toparlanması süreci var. Önemli mesafe kat ettiklerini düşünüyorum, aktörlerle temas, ifade ve beyanların alınması hususu zannediyorum belgelerin toplanmasından sonra başlayacak " dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.