3 bin 200'ü ovaya 300'ü yurt dışına

AK Parti'nin geçen hafta yapılan MYK toplantısı ve hükümetteki değerlendirmelere göre İmralı ile yürüyen süreçte "silahların susması değil, silah bırakılması" anlayışıyla hareket ediliyor. İkinci önemli unsur da terör örgütü PKK yöneticilerinin üçüncü ülkelere gitmesi olacak. Bu kapsamda Emniyet tarafından hazırlanan rapor paylaşıldı. Rapora göre, şu anda PKK'lı terörist sayısı 3 bin 500 civarında. 300'e yakını üst düzey kadroda ve suç kaydı bulunuyor. Süreç olumlu ilerlerse 300 kişi Avrupa ülkelerine gönderilecek ve hiçbir şekilde Türkiye'ye dönemeyecek. Haklarındaki bilgiler sadece istihbari nitelikte olan ve kesin suç kanıtı içermeyen 3 bin 200 kişi ise ovaya inip, evlerine dönecek, eski hayatlarını sürdürecek. Ancak devlette, örgütün dağdan inenlerin peşini bırakmaması endişesi de bulunuyor. Süreç aynı zamanda Öcalan'ın örgüt ve Kürtler üstündeki etkisini de ölçme fırsatı verecek. Öcalan'ın "silahları bırakın" çağrısı yaptığında, bu çağrıya uymayan terör örgütü içindeki kanatların zaman içinde tasfiyesi mümkün olabilecek.
ÜÇ AŞAMALI YOL HARİTASI
Açlık grevlerinden sonra başlayan görüşme trafiği Öcalan'ın, "Söyleyecek sözüm var" mesajı ile başladı. Öcalan'ın bölgede pozisyon kaybetmekten ve Barzani'nin etkisinin artmasından rahatsızlık duyduğu ve görüşmeleri başlatan adımı bu nedenle attığı belirtiliyor. Hükümet, "eylemsizlik, silahsızlandırma ve rehabilitasyon" olmak üzere süreci üç aşamada ele alıyor. Şu andaki süreç "eylemsizlik" olarak isimlendiriliyor. İkinci aşama silahların susması ve suç kaydı bulunmayanların eve dönmesi, suç kaydı bulunanların ise Avrupa ya da başka bir ülkeye gitmesi olarak görülüyor. Üçüncü aşamada ise rehabilitasyon süreci var. Yasal düzenlemelerin de dahil olduğu adımlar atılacak. Hükümet, atılacak adımlar, çıkartılacak düzenlemeler üzerinde duruyor.

ZAMANI GELİNCE YENİ ADIM
Başbakan Tayyip Erdoğan, süreçte atılacak demokratikleşme adımlarını kurmayları ile değerlendirdi. Erdoğan, adımları atmaya devam edeceklerini belirterek, "Demokratikleşme ile ilgili taleplerin bitmesi mümkün değil. Bugün yaptığımız 10 yıl sonra yetersiz kalabilir. Demokratikleşme yaşayan bir süreçtir. Yeri, zamanı geldiğinde yeni adımlar atılır" dedi. Toplantılarda sürecin başarısızlık ile sonuçlanması halinde ortaya çıkacak tablo da değerlendirildi. Hükümet, "Eğer çözüm olmazsa o zaman devlet meşru araçları kullanmaya devam eder. BDP ve Öcalan bu süreci iyi değerlendiremezse devlet kendi yöntemiyle bu sorunu çözer" noktasında.