Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadele ve müzakere süreci ile ilgili "Bizim buradaki tek ifademiz daha önce de söyledik bölücü terör örgütü kadrolarının Türkiye'yi terk etmesidir. Nasıl? Silahı bırakmak suretiyle terk etmesidir" dedi. Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Yusuf ile basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, sorular üzerine İmralı ile görüşme, Çukurca saldırısı ve terör örgütü PKK'ya mensup teröristlerin silah bırakması sürecini değerlendirerek şu mesajları verdi:
'BİZ SAMİMİYİZ'
(Çukurca saldırısı) Bölücü terör örgütünün provokasyonları yeni değildir. Bu tür, barışa yönelik girişimlerde her zaman bölücü terör örgütü elinden gelen her tür olumsuz gayreti göstermiştir. O alışageldiğimiz provokatif eylemlerden bir tanesidir. Operasyonlar konusunda terör örgütüyle mücadelemiz sürecektir. Fakat siyasi uzantısıyla müzakereleri yapabiliriz dedik. Şu anda da aynı noktadayız. Bu konu ile ilgili samimiyetimiz son günlerde attığımız adımlardır ve bunu uygulamalarımızla gösterdik.
(3. ülkelere yollama) Bilgilerden benim haberim yok. Bana yansıyacak olursa ülkeye döndüğümüzde değerlendirmesini yaparız. Ne zaman, kim, ne kadar kişi? Bizim buradaki tek ifademiz daha önce de söyledik bölücü terör örgütü kadrolarının Türkiye'yi terk etmesidir. Nasıl? Silahı bırakmak suretiyle terk etmesidir. Bu konuda herkes dikkatli olmalıdır çünkü bizim derdimiz bağcı dövmekten öte üzüm yemektir, milletimizin huzurudur, mutluluğudur.
(Suriye'de esirlerin bırakılması) Gerek Katar, gerekse Türkiye'den bir STK'nın girişimleriyle başarılan bir süreç oldu. 4 Türk, birkaç Filistinli'nin de içlerinde olduğu bir süreç. Bundan sonra ne gibi gelişmeler olur söyleyemiyorum ancak önceki süreçte bizler muhalif kanatla bazı görüşmeleri sürdürdük. Muhalif kanatın bu konuda ön hazırlığı var gibiydi. Ama Suriye nasıl bir tepki gösterecekti belirsizdi. Şu anda Suriye'nin de 2130 rakamını kabul etmesi tamamlayıcı oldu. Temennimiz Suriye cezaevlerindeki birçok masum ve mağdur insan kurtulmuş olsunlar. Bu süreci taktir etmek gerekiyor.
(Nijer ziyareti) Şurada devasa bir nehir akıyor. Bizde bir söz vardır, su akar Türk bakar. Bunu değiştirmemiz gerekir. Su akar Nijer yapar olacak. Burada barajların, hidroelektrik santrallerin kurulması önem arz ediyor. Su olduğu halde içme suyunda, tarım sulamasında sıkıntı var. Konut noktasında çok ciddi sıkıntı var. Nehirlerin kıyısında ya da şehrin iç bölümlerinde 20 yıl vadeli konutlar inşa edilebilir. Eğitim konusunda da müşterek adımlarımız olması lazım. Bir diğer önemli husus da özellikle uyuşturucu, alkollü içkiler, sigara ile mücadelede STK'lar vasıtasıyla işbirliğine girebiliriz. Aynı şekilde Kızılay ile müşterek çalışma içerisine girebiliriz. Bu dayanışmalarımız inanıyorum ki Türkiye ile Nijer arasındaki geleceği çok daha güçlü çok daha farklı kılacaktır. Zira biz 21'inci yüzyılı aynı zamanda bir Afrika yılı olarak ilan ettik. Artık Afrika bir sömürü bölgesi olarak görülmemelidir. Afrika'da bulunan emperyal güçler aldıklarının karşılığını hakkıyla vermelidirler. Eğer vermiyorlarsa, tarih onun hesabını kendilerinden soracaktır. Ve bizler Türkiye olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün selamlarını ve Türkiye'ye davetini iletmek istiyorum. Başbakan Tayyip Erdoğan, Nijer'deki temaslarının ardından THY'ye ait "Ankara" uçağıyla Senegal'e gitti.
ERDOĞAN SENEGAL'DE
Başbakan Erdoğan, Afrika seyahati kapsamında dün THY'ye ait "Ankara" adlı uçakla Nijer'den Senegal'e geldi. Erdoğan, Leopold Sedar Senghor Havaalanı'nda Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ve Türkiye'nin Dakar Büyükelçisi Sibel Algan tarafından karşılandı. Öte yandan Nijer'de Niamey Fistül Merkezi'ni ziyaret eden Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Yeryüzü Doktorları'nın fistül hastalarına yönelik gerçekleştirdiği 'Umut Menekşeleri' projesine destek sözü verdi.