'Başbakan'dan sonra en aykırı tipim'

Başkan Gökçek, 'Yarının Liderleri Projesi' kapsamında, Türkiye'nin 7 farklı üniversitesinden gelen yaklaşık 250 öğrenciyle bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Başkan Gökçek, şehri yönetmek bağlamında düşününce bir siyasetçinin halka rağmen siyaset yapamayacağını, bunun da prensip olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. Ankara'da 4 dönemdir büyükşehir belediye başkanlığı yapmasının ve seçilmesinin nedeninin, hakla iç içe olmasından kaynaklandığını belirten Gökçek, "Belediye başkanlığım 20 yıldır devam ediyor. Bu, kırılması zor bir rekor olarak görülüyor. Ben hep halkın isteklerini ön planda tuttum, hep halkın içinde oldum. Ama Ankara'da bazı ideolojik saplantıları olanlar, ağzınızla kuş tutsanız bile sizin siyasetinizi beğenmezler. Onlara aldırmayarak doğru bildiğiniz yoldan vazgeçmeyeceksiniz. Eğer büyük çoğunluk sizi beğeniyor, yaptıklarınızı onaylıyorsa devam edeceksiniz." dedi.

"4 YAŞINDAKİ TORUNUMUN TEKNOLOJİK BECERİSİNE SAHİP OLMAYAN SİYASETÇİLER VAR"

Liderlerin, çağın gereklerini yerine getirerek mutlaka kendini yenilemesi gerektiğini vurgulayan Gökçek, şöyle devam etti: "Çağ takip edilmelidir. Prensip edinmişimdir. Ben kendimi yenilemek için fuarları gezerim. En keyif aldığım yerlerdir. Geçtiğim günlerde uzun süre Çin'de kaldım. Gezmediğim yer kalmadı. Her gittiğim yerde belediyecilik hakkında gördüğüm şeylerden, bu yıl Ankara'ya katacağım çok şey olacağına inanıyorum. Mutlaka fuarları gezin, teknolojiyi takip edin, ufkunuzu açmak için oldukça önemlidir. Takip etmemek, çağı yakalamamak anlamına geliyor. 4 yaşındaki torunumun teknolojik becerisine sahip olmayan siyasiler var. Liderin mutlaka otorite sahibi olması gerekir. Hem sizi sevmeleri hem de korkmaları lazım."

"EN AYKIRI 2 KİŞİDEN BİRİYİM"

Medyanın en büyük özelliğinin hükmetmeyi sevmesi olduğunu savunan Gökçek, iyi, olumlu olan şeylerin değil, kötü olan moral bozucu, ortalığı karıştıran şeylerin haber olduğunu ileri sürdü. Belediye olarak yaptıklarının yüzde 10'nu dahi medyada görülmediğini ifade eden Gökçek,
"Türkiye'nin en aykırı iki tipinden biriyim. Biri Başbakan, sonra da ben. Medya önce yazı yazar sizi döver, sonra da bu suçu kabul etmenizi, el pençe divan durmanızı isterler. Ama ben beni kimsenin dövmesine izin vermem. Haklıysan, adaletliysen galip gelmemen mümkün değil. Ama onlar şahsi olarak bana değil benim düşünceme karşı oldukları için benimle uğraşıyorlar. Bir konu olur. 'Bu konuda ne düşüyorsunuz' diye sorarlar. 24 cümle söylersiniz, içinden 3 kelime alırlar, bambaşka bir konu çıkar ortaya. Bu nedenle genellikle canlı yayınlara çıkmayı tercih ederim. Örneğin rahmetli Mehmet Ali Birand bana 'seni canlı çıkarmam, çünkü senin ne diyeceğin belli olmaz' derdi."

"400 KİŞİYİ MAHKEMEYE VERDİM"

Twitter'la ilgili bir soruya Gökçek, "Bunlar anneme, aileme hakaret ediyorlar. Bana oy vermeyebilirler, sevmeyebilirler ama asla hakaret edemezler. Sol görüşlülerin de çok ağır eleştirileri oluyor ama asla bloklamıyorum. Ama iftira ve hakaret ederlerse buna elbette cevap veriyorum… Hakaret edenleri özel yere alarak, özür dilemelerini söylüyorum. Bunun karşılığı, cezası şudur diyorum. Karşı taraftan da istediğim gibi özür dilemeleri halinde bağışlıyorum. Ama bazıları var ki hiç tınmıyorlar. 15 tanesinin davası Mart'ta başlayacak. 400 küsur kişiyi de mahkemeye verdim. Bunların hepsi şimdi özür diliyor ama artık kabul etmiyorum. Twitterda hata yapılabilir. Özür dile bitsin, şimdi bu şeklide yapanlar yurt dışından ve PKK'lılar kaldı. Medeni bir şekilde tartışalım. Ben de CHP hakkında yüzlerce yazı yazdım ama asla hakarette bulunmadım." karşılığını verdi.

"BAŞBAKAN İSTERSE 5. DÖNEM ADAY OLURUM"

"Ankara'da 5. dönem belediye başkanlığını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Gökçek, "Ben yerimden memnunum. Allah, bir dönem daha müsaade eder, Başbakan uygun görür, halkım görmek ister oy verirse aday olurum. Bana bir dönem daha lazım, çünkü çok büyük projelerim var. Bunlar Tema park, bulvarlar, fuar alanı, inanç ve tarihi müzelerin yapılması projeleridir. Ben bunları bitirip de gitmek istiyorum. Nasipte varsa yapacağım. Bu bizim isteğimiz bir şey ama nasipte varsa olur." diye konuştu.