Başbakan'dan flaş açıklama

Başbakan Erdoğan, Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Erdoğan, "Doğrusu bu açıklamayı olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Çağrıyı, daveti, olumlu bir görüşme olarak görüyorum. Ancak aslolan tabi bu çağrının ötesinde uygulamadır. Uygulamada ne olacağı çok önemlidir. Burada Öcalan'ın ifadeleri, ne denli karşılık bulacak, bunu en kısa zamanda görmeyi arzu ederiz" ifadelerini kullandı.

"MESAJ UYGULAMAYA GEÇTİĞİNDE TÜRKİYE'DE HAVA DEĞİŞECEK"

Erdoğan, "Zaten uygulamaya geçtiği andan itibaren Türkiye'de hava değişecektir, bölgede hava değişecektir. Buna inanıyorum. Buradaki ifadelerde yatan bir çok mesajlar, bizim aylardır, yıllardır söylediğimiz sözler. Silahlar bırakılmalıdır, Eyleme karışmış, karışmamış bunları tabi bizler şu anda bilemeyiz ama Habur'da bazı örneklerini yaşadık, ülkemizi terk etmelidir. Ülkemizi terk etmeleri halinde de zaten bir sükun sözkonusudur. O zaman bizim güvenlik güçlerimizin operasyon yapma lüksü de kesinlikle yoktur, bunu defalarca söyledik. Bu operasyonlar da kendiliğinden biter, taki bu tür eylemler olmasın, o yüzden uygulama çok önemli" şeklinde konuştu.

"MİTİNGDE BAYRAĞIMIZI GÖRMEK İSTERDİM, BU ERDOĞAN'IN DEĞİL 76 MİLYONUN ARZUSUDUR"

Başbakan Erdoğan, "Mesajlar büyük ölçü de bizim sürekli söylediğimiz mesajlarla örtüşüyoruz. Bunu da özellikle ifade etmem gerekiyor. Az önce de ifade ettiğim gibi doğrusu, orada bu çözüm süreci noktasında bayrağımızı görmek isterdim. Görmek istediğim bu arzu, sadece başbakan Tayyip Erdoğan'ın değil, inanıyorum ki, milletimin bütünün arzusudur, 76 milyonun arzusudur. Bu tabi ciddi bir eksiklik olmuştur. Bunu da vurgulamadan kesinlikle geçemeyeceğim. Bunu bir şov olsun diye de söylemiyorum, sadece gerçek bir tespit olsun diye söylüyorum" şeklinde konuştu.

"YUNUS'UN EŞCİNSEL AİLEYE VERİLMESİ GENEL AHLAK KURALLARINA AYKIRI"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'da bir Türk ailesinin çocuğu olan Yunus'un lezbiyen koruyucu çifte verilmesinin "genel ahlak kurallarına aykırı" olduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Hollandalı mevkidaşı Mark Rutt ile düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, Lahey şehrinde 5 aylıkken annesinden alınarak lezbiyen bir çiftin yanına verilen Yunus'la ilgili olarak, "Bir çocuğu teslim ettiğiniz aile, genel ahlak kuralları açısından, bunu halkının çoğu Müslüman olan veya İslam kültürü içerisindeki bir yaklaşım olarak söylüyorum, eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi, bir defa o toplumun kendi genel ahlak kurallarına terstir, kendi inanç değerlerine terstir" dedi.
"Çünkü biz emaneti sağlam ellere, emin ellere teslim etmek durumundayız" diyen Başbakan Erdoğan, "6 aylık çocuk, böyle bir tercih yapamayacağına göre bu konuda tercih eden makam yargıdır diye bakarsak, bu ciddi bir yanlışa sevk edebilir" diye konuştu.

"YUNUS'UN İADESİ YARGININ TASARRUFU ALTINDA"

Yunus'un ailesine iadesi konusunda Hollanda Başbakanı'ndan bir söz alıp almadığı sorusuna Başbakan Erdoğan, "O tabi şu anda yargının tasarrufu altında. Şu anda yargının gündeminde. Temenni ederiz ki, iki çocuğunu daha önce nasıl aileye verdiyse, burada da bununla ilgili bir prosedür var. Bu prosedür noktasında aile önce iki çocuk, daha önce üç çocuktu, ikisi verildi, üçüncü çocuğun verilmesi de gündeme gelebilir. Büyükelçimiz, bizler konuyu yakından takip ediyoruz. Temenni ediyoruz ki, o da kısa sürede bir neticeye ulaşır" cevabını verdi.
Yunus'la ilgili konuyu Rutte ile görüşmesinde gündeme getirdiğini söyleyen Erdoğan, "Bu konuyu da yine ilgili bakanlarımız ve STK'lar vasıtasıyla bir adım atmak suretiyle, bunu da bir çözüme kavuşturma noktasında bizler de STK'ları devreye sokalım istiyoruz. Bu konuya değerli mevkidaşım, kendileri de, STK'lar, biz de bu konuya çok önem veriyoruz. Onlar vasıtası ile bu tür vakaları, olayları çözebiliriz noktasındayız. Bu adımı da müşterek olarak atmamızda çok büyük faydanın olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Hollanda'da malum bizim de birçok STK'larımız var. Bu STK'ların bu koruyucu aile olayının içerisine bizzat girmeleri gerekir. Koruyucu aile sisteminde o ailelerin veya o çocukların kendi kültürlerine, kendi değerlerine uygun ailelere verilmesi, bir Müslüman'sa Müslüman bir aileye verilmesi en uygun olanıdır. Bunun tercih edilmesi lazım. Bu konularda STK'ların bizzat devreye girmek suretiyle bunları sahiplenmeleri de onların sorumluluğudur. Yani bunu Hollanda hükümetine de bırakmamalı, yargısına bırakmamalı, kendileri bu konuda devreye girmek suretiyle rol üstlenirlerse, o zaman zaten Yunus vakaları olmayacaktır diye düşünüyorum."
Başbakan Erdoğan, "Ben son hükümetimde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı kurdum. Aile kurumu çok kutsal bir kurumdur. Bu yapının çok güçlü tutulması lazımdır. Bu güçlü yapının kurulabilmesi için de bu yapı ile ilgili bu bakanlık ve karşıt bakanlık, Adalet Bakanlığı ise, bakanlıklarımız da kendileri aralarında görüşmek suretiyle, STK'larla da işbirliği yapmak suretiyle bir adım atılırsa, ne bu Hollanda'da bir sıkıntı meydana getirir ne de Türkiye'de bir sıkıntı meydana getirir. Aramızdaki münasebetleri bu tür kararlar, bu tür uygulamalar zayıflatmamalıdır diye düşünüyorum" dedi.