Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, Diplomasi Muhabirleri Derneği'nin konuğu olurken gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Arınç'ın çözüm sürecine ilişkin sözlerinden bazı başlıklar şöyle:
ÖNCE SÜRECİ GÖRELİM: "Nevruzu nevruz gibi kutlamayı ümit ediyorum. Öcalan'ın ne adına tutanak denen düşünceleri, ne de ifade edilen düşünceleri (Meclis güvencesi) bizim düşüncelerimiz değil. 'Mecliste şöyle bir komisyon kurulsun, bunlar yapılsın, şunlar yapılsın.' Bu aşamada bizim hükümet olarak dikkate alacağımız şey değil bunlar. Sürecin bir ilerlediğini görelim, bir noktaya geldiğini bilelim, sonra Başbakanımız da hükümetimiz de parlamentoyu bilgilendirir, siyasi partilerimize, parlamentomuza, milletvekillerimize ve toplumumuza gereken mesajları, bilgileri sunar.
SİLAH BIRAKILMALI: Gündemimizde olan eylemsizlik, silah bırakma ve bir de yurt dışına bu militanların gitmesi ve yurt dışına çıkarılması. Sonrası? Sonrası şu anda yok. Bu gerçekleşmeden, silah bırakmadan hiçbir konu görüşülmez, hiçbir konu üzerinde müzakere yapılmaz. MİT sonuca göre bir yol belirleyecek. Bunun parlamentoya gelmesi gerekiyorsa parlamentoya gelir. Parlamentoya gelmesi gerekmiyorsa idari birtakım tedbirlerle yapılabilecek noktadaysa o zaman biz kendi inisiyatifimizle bunu gerçekleştiririz.
BDP SUSMALI: Bu süreçte bin düşünüp bir konuşacağız. BDP kurala uymuyor ama biz sırtımızdaki yumurta küfesinin yere düşmesini, kırılmasını istemiyoruz.
SÖZÜMDEN DÖNMEM: Adil yargılama konusunda çok dikkatli olmalıyız. Adil yargılama var mı yok mu henüz iddia safhasında. Sanıklar 3-4 sene geçti hâlâ neyle suçlandığımızı bilmiyoruz diyor. Bu kişilerin tutuksuz da yargılanabileceğini her zaman söyledim. Bundan geri dönecek değilim. Belli noktalarda görev ifa etmiş kişiler delilleri yok etme yurtdışına kaçma endişesi kalmamışsa mahkemenin tutukluluk hallerini istisna hallerinde olmalı.
ÜRDÜN KRALI: Ürdün Kralı Abdullah'ın Erdoğan'ın demokrasi anlayışını "otobüs gibi" diye tanımlamasına da kendi deyimiyle diplomatik bir yanıt verdi: "Bu adamın, böyle söyleyeceğini Anıtkabir'deki gözyaşlarından anlamıştım..." ANKARA