Başbakan iddialı konuştu

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası ile birleşerel Borsa İstanbul adını aldı.
İstanbul genelinde 32 bin bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştirdik.
Ankara Altındağ'daki Yunus Emre Halk Pazarı yeniden inşa edilecek. Yunus Emre Halk Pazarı'ndaki yangında mağdur olan esnafımıza toplam 5 bin TL nakdi yardım yapıldı. Esnafımızın kredi borçlarının ertelenmesi için girişimler yaptık.
Kırgızistan'ın ardından Moğolistan'a geçip temaslarda bulunacağız.
Perşembe akşamı kamuoyunun Akil İnsanlar adını verdiği 62 kişilik oluşumla biraraya geldik. Bir arkadaşımız yurtdışında olduğu için katılamadı ama Dolmabahçe'de son derece önemli ve anlamlı bir toplantı oldu.
Akil İnsanlar ifadesinin yanlış olduğunu söylüyorlar, yiyiciler anlamına geliyor diyorlar. Arapça gramer imtihanına mi gireceğiz? Gaflet bu, biz kervan yürüsün istiyoruz.
Bir aya sonra bu arkadaşlarla bir araya gelip süreci değerlendireceğiz. 63 arkadaşımızı yüzlerce kişinin arasından seçtik, bir masanın etrafında toplamak zor iş. O masanın etrafında teferruatı bir kenara bırakıp ortadaki yangını söndürmeye can atan insanlar var.
Kalpleri barış için çarpan insanlardır. Kendi hırslarını tatmin için değil meseleyi çözmek için yüreği heyecanla çarpan insanlar. O masanın etrafında her türlü baskıyı göze almış sadece akan durdurmak isteyen insanlar var.
Ne Devlet Bahçeli'nin ne de Kemal Kılıçdaroğlu'nun o 63 kişinin aklını sorgulayacak birikimi de, kalibresi de yoktur. Bahçeli ile Kılıçdaroğlu süreci kenardan izlemeyi, çelme takmayı tercih ederken o insanlar taşın eline altını koymayı tercih ettiler.
Kılıçdaroğlu, haftalardır sürece engel olmaya odaklanmıştır. Kılıçdaroğlu, Akil İnsanlar seçim öncesi Başbakan'a zaman kazandıracak diyor. Kılıçdaroğlu, CHP'nin başında olduğu müddetçe bizim seçim kazanmak için zamana ihtiyacımız yok.
Şehitlerimizim ruhlarını incitmeyeceğimizi, şehit ailelerimizi incitmeyeceğimizi defalarca ifade ettik.
Dün CHP, marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı, Silivri'de mahkemenin önünü savaş alanına çevirmeye çalıştı. Nerede marjinal, karanlık örgüt varsa CHP onun arkasında takılıyor. Kendileri politika üretemiyor, başkalarının kuyruğunda, katarında durumu idare ediyor. Diyarbakır'da Türk bayrağı dalgalandıramayan CHP, Şam'ın Silivri Cezaevi'nin kapısından ayrılmıyor. İçeride duruşma devam ederken CHP milletvekillerinin tahrikiyle başlayan çatışmalar CHP'nin yargıya ne kadar saygısının olduğunu gösterdi. Güvenlik güçlerimiz yargının bağımsız çalışabilmesi için her türlü tedbiri almaya devam edecektir. Çözüm sürecine karşı çıkan, Silivri'de yargıya saldıran bu CHP'yi tarih mutlaka kayıtları altında yargılamaya devam edecektir.
Anayasa'nın amir hükümleri ortadadır. TCK'nın amir hükümleri ortadır. Öyle zannediyorum ki bu konuda yargı zaten gerekeni yapacaktır. Bize de ne düşüyorsa biz de gereğini yaparız. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bağımsız mahkeme saldırıya uğramıştır. Bağımsız yargıya yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
MHP Genel Başkanı kabalığıyla öne geçti. Bir siyasetçiye yakışmayacak kelimeler gerçekten ülkemize yakışmıyor. MHP kaba muhalefet, CHP de muavin muhalefet konumuna terfi etmiştir. Bu kafayla gittikçe her ikisi de müzmin muhalefet, müebbet muhalefet sıfatlarından sıyrılamayacaklar.
Bahçeli son derece öfkeli. Terör biteceği için olsa gerek son derece mutsuz. Bu hareretle kayışın kopması, su kaynatması, contaları yakması mümkün. Daha fazla hararet yapmadan emekliye ayrılmasını kendisine tavsiye ediyoruz. Bahçeli'yi adaptan yoksun üslubundan dolayı ciddiye almadık, almayacağız.
Bahçeli 1999-2002 yılları arasında nasıl kuzu kesildiğini milletime hatırlatmak istiyorum. 3.5 yıllık iktidarları döneminde yaptıklarının bedelini biz ödedik. IMF'ye 23 milyar dolar borçtan 400 milyon dolar borç kaldı.
2001 yılında Merkez Bankası'nın kasasının nasıl soyulduğunun milletimiz farkında.
3.5 yıllık iktidarları döneminde kimleri idamdan kurtardıklarına hiç girmiyorum.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu koltuğunda oturacak diye gençlerin ölmesine müsade etmeyiz. Tarih bu iki genel başkanı affetmeyecek. Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih bu iki genel başkanı, 'terör bitmesin' diye çırpındıkları için kara bir leke olarak kaydedecektir.