Giriş Tarihi: 14.4.2013 15:42

Arınç'tan yeni Anayasa uyarısı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni anayasa yapım çalışmalarına ilişkin, "Sonuçlanma ihtimali var mı? Düşükte olsa var. Ama bu ilanihaye devam edemez. AK Parti olarak belli bir noktada sonuca varmayı, eğer karşı taraf bir oyalama içindeyse kesinlikle yeni bir anayasa yapmak niyeti yoksa bunu bizzat yapma gayretinde olacağımızı söylüyoruz" dedi.

Arınç, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün düzenlediği "3. Avrupa Medya Buluşması" konferansına katılmak üzere gittiği Paris'te HABERTÜRK televizyonunun canlı yayınına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Siz Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunsaydınız ulusalcı, CHP'li birini çözüm sürecine ikna etmek için ne derdiniz" sorusu üzerine Arınç, heyette bulunanlara başarı diledi.
"Gerekli" olarak nitelendirdiğini heyette bulunanların kendi alanında isim yaptığını, saygın kişiler olduğunu belirten Arınç, hepsinin Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.
"Eğer Türkiye'de çözüm süreci başarıyla sonuçlanırsa bu en büyük meselemizin halledilmiş olması demek" diyen Arınç, bu süreci Türkiye için büyük bir şans olarak gördüğünü belirtti.
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için herkesin bildiği en güzel şeyi yapmasının gerekliliğini vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
"Gerçek ulusalcılık onların anladığı manada da Türkiye Cumhuriyeti'nin yücelmesi, güçlenmesi, devletimizin büyük bir devlet olması ve toplumumuzun toplumsal bir barış içinde yaşaması ise böyle anlıyorsanız bu çözüm süreci esasen bunu amaçlıyor. Gelin, kendi pencerenizden bakın ama bu çözüm sürecinde Türkiye'nin huzura, istikrara kavuşması için böyle bir imkanı kullananlara destek olun derdim. Zannediyorum bir kısmı ikna olurdu. Çünkü CHP seçmenleri üzerinde yapılan anketlerin pek çoğunda, ben şahidim bu işi ayda 4 çapraz anket suretiyle yapan kuruluşlarla çalışan bir partinin mensubuyum, onların hemen hemen tamamında CHP seçmeninin yüzde 40'ından fazlasının, bazı yerlerde yüzde 50'ye yakının süreci desteklediğini gösteriyor."

"CESUR BİR DEFA, KORKAK HER DEFASINDA ÖLÜR"

"Parti bu seçmeni iyi götürebiliyor mu" sorusuna Arınç, "Yok. Şu anda genel merkeziyle seçmeni ve tabanı arasında büyük bir ayrışma meydana gelmiş iki parti var. O sadece CHP için değil MHP için de" yanıtını verdi.
Söz konusu heyette olması durumunda, bölünme endişesi taşıyan MHP tabanındakilere nasıl telkinde bulunacağı sorulan Arınç, şunları söyledi:
"Akil insan, akil adam onları bir kenara koyalım ama yurtsever bir insan olarak, ülkesini, milletini, vatanını seven bir insan olarak, belki bir siyasetçi olarak, belki bir başbakan yardımcısı olarak, meclis başkanlığı yapmış bir insan olarak, kendi tabanlarına, düşüncelerine, fikirlerine çok da uzak olmayan birisi olarak en azından şunu tavsiye ederdim: Siz bu terörün bitmesini istemiyor musunuz? Silahların susmasını istemiyor musunuz? Bu korkulardan kurtulun çünkü bu korkular yeni değil. Her hastalığın bir ilacı var ama henüz korkunun ilacı bulunmadı. Bu korkularla yaşayamazsınız. Yani cesur olun. Cesur bir defa ölür, korkak her defasında ölür. Korku yok.
Bakın 30 sene evvel bunlar yola çıkarken, bu anarşistler, teröristler her neyse, belki ülkeyi bölmeyi, ayrı, bağımsız bir devlet olmayı, halk savaşını başlatmayı, kurtarılmış bölgeleri, alan hakimiyetlerini ve sadece öldürmeyi düşündüler. Ama geldikleri noktada hiçbir şey kazanamadılar. Ülke bölünmedi, bu süreçte daha bütünleşti, daha da bir araya geldi.
Korkuları bir kenara bırakın gerçekleri kabul edin. Bugüne kadar biz de onlara karşı silahımızla, kolluk kuvvetlerimizle uçağımızla tankımızla topumuzla her şeyimizle mücadele verdik. Terörle mücadelenin temelinde bu da var. Ama bu işi bitiremedik, bitmedi. Dağa çıkmalar eksilmedi, ölümler arttı bilakis. Bir de bu yolu deneyelim. Bu yolla terörü sonlandırabilmek bize göre mümkün. Siz de aklınızı kullanın. En azından MHP'lilere şunu derdim: Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu hatırlayın. Muhsin Bey sağ olsaydı ben çok büyük bir destek vereceğini düşünüyorum."

"(BEN ÜLKÜCÜYÜM) DİYENLER BBP'NİN TAVRINA BAKSINLAR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibinin konuyla ilişkin tavrının değişeceğine dair ümidi olmadığını belirten Arınç, onların 12 Eylül 2010'daki referandumda "hayır" dediğini hatırlattı. Arınç, şunları kaydetti:
"Ama tabanlarının yüzde 35'i referandumda 'evet' dedi. Şimdi aynı travmayı, aynı kırılma noktasını tekrar yaşayacaklar. Ben o tabanı biliyorum. O taban bugün çözüm sürecine destek vermeyi düşünüyor. Belki bağırmıyorlar, belki çağırmıyorlar, avazları çıktığı kadar ortalığı birbirine katmıyorlar ama sessiz çoğunluk yapılan işin çok akıllıca olduğunu görüyor ve bunun Türkiye'nin belki çok önemli bir şansı olduğunu düşünüyor. Mesela 'Ben milliyetçiyim, ben ülkücüyüm' diyenler, BBP'nin tavrına baksınlar. Bugün bile Sayın Genel Başkanları ile BBP'nin tabanı ile 'Evet, çok büyük bir ölçüde doğru iştir, biz de yanındayız' demeseler bile siyaseten, en azından köstek olmuyorlar, hakaret etmiyorlar, eleştirmiyorlar. Akil insanlar için ağza alınmayacak sözleri Sayın Bahçeli söylerken bir BBP'den bunu duymuyoruz."

"KİMSE BİZE 'HÜKÜMET KANUN DIŞI, HUKUK DIŞI İŞLER YAPIYOR' DEMESİN"

Devletin, vatandaşının güvenliğini sağlamakla görevli olduğu belirtilerek, "Dünyada bu çeşit süreçleri hükümetler yürütüyor. Buna dayanarak hükümet giriştiği şeye bir meşruiyet düşünebilir mi, iki aydır da Türkiye'de bir şehit cenazesi olmadı" sözleri üzerine Arınç, "Hemen hemen üç ay oldu, bu çok sevindirici'' dedi.
Arınç, yöneticiler olarak, bir mayın patlamasının, şehir içinde meydana gelen bir olayın, kadınların, çocukların, siyasetçilerin hedef alınmasının, askerin, polisin her an görevde büyük tehlikelerle karşılaşmasının endişelerini yaşadıklarını söyledi.
"75 milyon insanımız hepsinin çocuklarının askerlik yaptığını, polis, öğretmen olduğunu düşünün" diyen Arınç, herkesin tehlike altında olduğunu ifade etti.
"Bu yaptığımız işin yüzde 100 meşruiyeti vardır" değerlendirmesinde bulunan Arınç, hukuk dışıyla bir işlerinin olmadığını, tamamen hukuk içinde kaldıklarını, bütün imkanlarını kullandıklarını belirterek,kimsenin endişe duymamasını istedi. Arınç, şöyle devam etti:
"Hükümet olarak bu konuda inisiyatif gerektiren işlerde şüphesiz, MİT başladığı ve devam ettiği yolda, hükümetin karar vermesi gereken noktalarda kararımızı veriyoruz. Parlamentoya veya bir siyasi karara ihtiyaç duymadan hükümetlerin kendi yetkilerini ve sorumluluklarını kullanabilecekleri bir noktadayız. Eğer parlamentonun bu işe dahil olması gerekirse ki bir komisyon kurulmak suretiyle bu gerçekleştirildi. Süreci takip edecek veya böyle bir süreçte neler yapılması gerektiğini veya neler yapıldığını takip edecek bir araştırma komisyonu da kuruldu. Kimse bize 'hükümet kanun dışı, hukuk dışı işler yapıyor' demesin. Bunlar yarın açıklandığında görülecektir ki her şey hükümetin kendi yetki ve sorumluluğunda."

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Uzlaşma sağlanamaması durumunda Türkiye'nin 12 Eylül darbesinin gölgesindeki anayasayla yoluna devam etme ihtimalinin olup olmadığı sorusu üzerine Arınç, bu dönemde yeni sivil, çağdaş, demokratik bir anayasa yapılmasını hedeflediklerini belirtti. 2007 seçimlerinden bu yana konuyla ilgili çalışmalar yaptıklarını dile getiren Arınç, 1,5 yıldan beri anayasa yapım çalışmasının devam ettiğini söyledi.
Çalışmanın henüz sonuçlanmadığını dile getiren Arınç, "Sonuçlanma ihtimali var mı? Düşükte olsa var. Ama bu ilanihaye devam edemez. AK Parti olarak belli bir noktada sonuca varmayı, eğer karşı taraf bir oyalama içindeyse kesinlikle yeni bir anayasa yapmak niyeti yoksa bunu bizzat yapma gayretinde olacağımızı söylüyoruz'' diye konuştu.
Eğer bir A ve B planının olması durumunda A planının yeni anayasanın tüm partilerle yapılmasını kapsadığını belirten Arınç, şunları kaydetti:
"Ama bunu dışımızdaki partiler engelliyorsa o takdirde B planımızda bizim bir teklifimiz var. Gelin bunun üzerinde sizlerle çalışalım, sizin de tekliflerinizi bunun içine koyalım diyeceğimiz bir siyasi parti turunu yapabiliriz. Bu CHP'den mutlaka başlar. MHP ve BDP ile devam eder. Onlardan alacağımız cevap bizim yeni yapacağımız bir anayasayı referanduma sunacak bir çoğunluğu temin edecekse o zaman B planını uygularız. Kesinlikle böyle bir imkan bulunamadıysa söyleyeceğimiz çok dürüst bir söz var, 'Ey millet bize bunu yaptırmadılar, onlar da yapmadı. Ama ben 2015 seçimlerinden sonra size tertemiz bir anayasa yapacağım. Siz de istiyorsanız verin elinizi buyurun seçime gidelim' diyeceğiz."
"CHP'nin vatandaşlık tarifi Türk ulusu, sizin ki Türk milleti. İkisi arasında bir fark var mı" sorusuna Arınç, "Onlara göre fark olmaması lazım. Çünkü biz 'ulusalcılık' veya 'milliyetçilik' dediğimiz zaman 'Zaten ikisi de bir değil mi' diyorlar. Kendileriyle çelişkiye düşmesinler. 'Türk milleti' denildiği zaman Türk ulusu anlaşılıyorsa 'Türk ulusu' denildiği zaman Türk milleti akla geliyorsa Bahçeli'nin de söylediği budur, Kılıçdaroğlu'nun da söylediği budur. Yani 'ulusalcılığın milliyetçilikten farkı yok ki' diyorlar" yanıtını verdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.