Demirtaş: PKK henüz çekilmedi

PKK'nın 8 Mayıs'tan itibaren Türkiye sınırları dışına çıkmaya başlayacağını hatırlatan Demirtaş, "Bölgenin coğrafi özellikleri ve mevsim şartlarına bağlı olarak çekilme 3-4 ayı bulacak." dedi.
Selahattin Demirtaş, Yenişehir Belediyesi'nin düzenlediği programa katılmak üzere Diyarbakır'a geldi. Yenişehir Belediyesi'nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Demirtaş, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
8 Mayıs'tan itibaren PKK'nın resmen Türkiye sınırları dışına çıkmaya başlayacağını ifade eden Demirtaş, çekilmenin ne kadar bir süreyi kapsayacağının belli olmadığını söyledi.
Bölgenin coğrafi özellikleri ve mevsim şartlarına bağlı olarak çekilmenin 3–4 ayı bulacağını kaydeden Demirtaş, geri çekilme sırasında en kritik meselenin, olası çatışma riskinin ortaya çıkması olduğunu dile getirdi.
"Bu durum hiçbirimizin arzu etmediği süreci derinden yaralayacak tahrip edecek bir gelişme olur." diyen Demirtaş, "Başından beri odaklandığımız bu sürecin selametle yürümesi için odaklandığımız en önemli mesele budur. Umut ediyorum ki geri çekilme sırasında herkes dikkatli davranacak, köylerden, mezralardan şehir merkezlerine kadar herkes geri çekilmenin sağladığı çatışmaya mahal vermeden gerçekleşmesi için dikkatli davranıyor. Aynı dikkat ve özenin askeri birlikte olabileceğini tahmin ediyorum. Tabi ki Hakk'ri'deki resmi yetkililerle temasımız olmadı ama gözlemlerimiz şunu gösteriyor ki hükümette bu konuda bazı önlemler almış durumda. Hükümetin resmi olarak sahiplendiği bir süreçtir bu süreç. Dolayısıyla geri çekilme sırasında çatışmaların yaşanmaması, operasyonların olmaması doğrudan hükümetin sorumluluğundadır. Hükümetin de bu konuda azami özen göstereceğini biz düşünüyoruz. Yarından itibaren başlayacak süreç elbette bütün yük hükümetin üzerine yüklenemez ama muhalefet olarak bizler de hep birlikte bu sürecin sağlıklı yürümesi için çaba sarf etmeliyiz." dedi.
Süreçle birlikte şehirlerdeki olağanüstü hal görünümündeki uygulamaların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, şehir, ilçe ve köyleri çevreleyen büyük askeri taburların, tugayların, sınır birliklerinin tümünün aşama aşama kaldırılması gerektiğini ifade etti.

"SÜREÇTE PROVOKASYONLAR DIŞ KAYNAKLI OLUR"

Süreçte olası bir provokasyonun dış mihraklar tarafından gerçekleştirilebileceği uyarısında bulunan Demirtaş, "Taraflardan, ne ordudan ne PKK silahlı güçlerinden bu güne kadar tek bir eylem veya operasyon gerçekleşmedi. Dolayısıyla iki tarafında bu konuda iradi kararlı davrandığı, alana h'kim olduğu anlaşılıyor. Bu saatten sonra olabilecek provokasyonların içeriden olabileceğini tahmin etmiyorum. Olabilecek provokasyon dış destekli, dışarıdan süreci bozmaya yönelik olabilir. Buna karşı dikkatli olmak gerekiyor. Yani ille de bu provokasyon ihtimaline binaen korkmak, tedirgin olmak gerekmiyor ama dikkatli olmakta fayda var." şeklinde konuştu.

"PKK HENÜZ ÇEKİLMEYE BAŞLAMADI"

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in "Sınır dışına çıkan bu zamana kadar çıktı." şeklinde sözünün hatırlatılması üzerine Demirtaş, şu cevabı verdi: "Meclis Başkanı şüphesiz bir bilgiye dayalı konuşuyordur ama bizim gördüğümüz kadarıyla geri çekilme henüz başlamadı bile. Bitmesi için başlaması lazım. Uzunca bir süre alacaktır. Bir kaç ayda neticelenecektir."

"DÖRT PARTİNİN BİRLİKTE ANAYASA YAPMASI ZOR"

Yeni anayasa çalışmaları konusunda 4 partinin yeni bir anayasayı oluşturabileceğine ihtimal vermediğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu: "Çünkü teklifler ortaya konuldu. Partilerin teklifleri arasında derin uçurumlar var. Uzlaşmaz konular var. Bu konuları keşke aşabilseydik. Daha demokratik, özgürlükçü anayasa konusunda uzlaşılabilinseydi. Tabi halen bu arayış sürüyor. Bundan vazgeçmiş değiliz. Uzlaşma Komisyonu'ndaki arkadaşlarımız Sayın Çiçek'in başkanlığında tartışmayı sürdürüyor. Komisyon dağılmadan, komisyon çalışmasını sonlandırmadan yeni arayışlara girmek, yeni ittifak çalışmalarına girmek çok doğru değil. Ama yine de yeni bir anayasa yapılamıyorsa birçok partinin Meclis içinden ve dışından bir araya gelerek gerçekleştirebileceği bir anayasa reformuna da bu süreçte ihtiyaç var. Bunu yapma konusunda da biz tartışmaya açık olacağız. Bizim hükümeti bu çerçevede ziyaret etmemiz gündemimizde yok. Hükümet eğer partimizle bir bu konuda uzlaşma arayışı içinde olursa görüşme talep ederse biz kapalı olmayacağız."

"ZORUNLU ASKERLİKTE VİCDANİ RED GETİRİLMELİ"

Zorunlu askerlik konusunda BDP olarak tekliflerinin vicdani red olduğunu kaydeden Demirtaş, "Bizim bu konudaki, teklifimiz vicdani rettir. Askerlik konusunun kısaltılması süreçle bağlantılı ele alındığında çok fazla askere ihtiyaç olmadığı için bu şekilde tartışılıyor ama doğru olan vicdani red hakkının tanınmasıdır. Zorunlu askerlikte mutlaka vazgeçilmesi lazım. Askerliği kısaltma yerine zorunlu askerlikten bir defada vazgeçilebilir ve vicdani ret hakkı bütün gençlere tanınabilir." dedi.

"KÖY KORUCULARINA GÜVENCE GETİRİLMELİ"

Çözüm süreciyle birlikte çatışmaların bittiğine dikkat çeken Demirtaş, köy koruculuğu sistemine de devletin ihtiyaç duymaması gerektiğini dile getirerek, "Sistemi feshetmesi, bu yasayı kaldırması lazım ama yıllardır korucu olarak faydalanılan bu insanların da ortada bırakılmaması gerekir. Sosyal güvence hakları, emeklilik hakları çocuklarının geleceği açısından da bir teminatın verilmesi lazım. Bu insanların yaşadığı yerde çiftçiliğe hayvancılığa dönüş yapabilmesi için özel teşviklerle desteklenebilirler." ifadelerini kullandı.

"ORDU VE PKK MAYINLI ALANLARI AÇIKLAMALI"

Geri çekilmeyle birlikte PKK'nın mayın döşediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Demirtaş, "Ne ordu ne de PKK'nın geri çekilme esnasında alanları mayınladığı bilgisi spekülatif bir bilgi. Ama 30 yıldır devam eden savaş süresince her taraf mayınlandı işin doğrusu. Bu mayın haritalarının orduda da PKK'da da sağlıklı bir şekilde olmadığını düşünüyoruz. Çünkü operasyon yaparken bile gece konakladığı yerin etrafını mayınlayıp gittiler. Bu mayınlar kim tarafından döşendi, kayıtları nerede? Bütün bunların hepsi muamma. Hem PKK hem ordu yetkilileri ellerinde harita olsun olmasın mayınlı olarak bildikleri yerleri kamuoyuna açıklarlarsa en azından sivil yerleşime açılacak bu bölgelerde sivillerin ölümünün çocukların ölümü gibi durumları engelleyebilir." diye konuştu.