Perşembe 16.05.2013 00:00

Tuncay Özkan savunmasını yaptı

"Ergenekon" davasında tutuklu yargılanan gazeteci Tuncay Özkan, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yaptı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada konuşan Özkan, mütalaada, sahibi olduğu Kanaltürk televizyonunda "Ergenekon terör örgütü" adına kara propaganda yapmakla suçlandığını söyledi.
"Kara, mor, tutuncu propaganda yaptığım hepsi yalan" diyen Özkan, mali baskılardan dolayı televizyonu satmak zorunda kaldığını belirtti.
Özkan, Cüneyt Arcayürek ile yaptığı ve Kanaltürk'te yayınlanan "Politika Durağı" programında tamamen yanlış anlamadan kaynaklanan bir sorun yaşandığını ifade ederek, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle "Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarının aşağılanmasını" düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinden dava açtırdığını kaydetti.
Tutuklu yargılanan dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun Adalet Bakanlığına baskı yaparak, davanın açılmasını sağladığını ifade eden Özkan, "Özkök, zorlayarak hakkımda dava açtırdı. Zorlayarak diyorum, çünkü Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğinin ilk suç duyurusunda, Şişli Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiş. Yetinmeyen Genelkurmay Askeri Savcılığı bir kez daha bu karara itiraz etmiş ve bu sefer dava açılmıştır. Bu davada hakkımda beraat kararı verilmiştir" dedi.
Özkan, Çubuklu'nun programda söylenen bir kelimeyi tipeksle silerek, değiştirmesi üzerine söz konusu davada yargılandığını iddia etti.
Mütalaada, siyaset ve sivil toplum örgütü çalışmalarının suç unsuru gibi gösterildiğini belirten Özkan, 2007'de Ankara, İstanbul, ve İzmir'de düzenlenen cumhuriyet mitinglerine milyonlarca kişinin katıldığını anlattı.

"YOK OLMAK ÜZEREYİM"

Özkan, "Yine yapacağız, idamsa idam, korkmuyorum" ifadelerini kullandı. Kendisinin ruhsatsız silahı olmadığını, mütalaada ise ruhsatsız silah ve mermi bulunduğu suçlaması yapıldığını anlatan Özkan, silahının ruhsatını mahkemeye sunduğunu anlattı.
Depodaki 32 ruhsatsız merminin kendisine ait olduğunun iddia edildiğini belirten Özkan, "Ruhsatsız mermi ne demektir?" diye konuştu.
Tuncay Özkan, gazetecilik mesleği gereği her kesimden tanıdıkları olduğunu, farklı düşüncelerdeki siyasetçilerle görüştüğünü belirterek, tutuklandıktan sonra eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın, avukatı Salih Çelen'i yanına gönderdiğini dile getirdi.
Özkan, avukat Çelen'in, "Erbakan size dua ediyor" dediğini aktardı.
Bu davada olmayan suçlamalarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Özkan, "Yokun yok olduğunu anlatmak için yok olmak üzereyim" dedi.
Savunmasını "Neden Sayın Başkan neden? Neden Tuncay Özkan'dan korkuyorlar?" sorusuyla tamamlayan Özkan, savunmasını avukatının getirdiğini söylediği gelincik çiçeğini yakasına takarak yaptı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.