Tarafsız kalanlara cehennem rezerve

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinden dönen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Sabah Gazetesi'ni ziyaret etti ve içeriği merak edilen Beyaz Saray'daki "kırmızı oda" görüşmesine ilişkin önemli ip uçları verdi. "Beyaz Saray'daki akşam yemeğinde olabilecek bütün senaryolar ve gelişmeler ele alındı" mesajı veren Davutoğlu, 5 maddede Suriye'de barışın şartlarını sıraladı. Davutoğlu, Suriye'de geçiş süreci için "Türkiye'deki mültecileri ikna etmeyecek hiçbir barış formülünün yaşama şansı yok" kriterini ortaya koydu. Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu'nun davetlisi olarak Sabah Gazetesi'ni ziyaret eden Davutoğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
BEYAZ SARAY'DA HER SEÇENEK MASADAYDI: Beyaz Saray'daki akşam yemeğinde olabilecek bütün senaryolar ve gelişmeler ele alındı. ABD'nin katkısının artacağı konusunda mutabık kalındı. Muhalefet desteklenecek. Türkiye yalnız değil.

YALNIZ KALSAK DA: Adalet adına hukuk adına yalnız da kalsak doğru olanı savunur, sağımıza solumuza bakmayız. (Uçuşa yasak bölge) BM'den karar çıkmalı. Daha hafif kararlar Rusya ve Çin tarafından veto edildi. ("NATO mu devreye girer?" sorusuna) ABD'de bütün senaryolar üzerinde konuşma yapıldı. Pentagon'da da sadece Suriye ele alındı.

DAN BROWN'LI MESAJ: Dan Brown'un yeni kitabı Cehennem'de vardı... "Ahlaki kriz dönemlerinde tarafsızlık adına kayıtsız kalmayı göze alanlar için cehennemin en karanlık köşeleri rezerv edilmiştir." Kılıçdaroğlu'nu Brüksel'de sosyalist koridorlara dahi çıkartamayan şey böyle bir ahlaki kriz döneminde bırakın tarafsızlığı ahlaki krizi yaratan tarafın yanında olmasıdır.

SURİYE'DE BARIŞ ŞARTLARI: Hiçbir muğlaklık olmadan karar ortaya konmalı. Geçiş hükümeti karşılıklı mutabakatla kurulmalı, eli kana bulaşmış olanlar Suriye siyasetinde güç sahibi olmamalı. Ve bütün güç geçiş hükümetine devredilmeli... "Cinayeti işleyenler yerinde kalsın" deniyorsa bunun yürümeyeceği aşikar.

ANKARA KRİTERİ: Öyle bir hükümet kurulur ki bizim kamplarda 200 bin Suriyeli kardeşimiz "ülkemize barış geldi" der ve ülkelerine döner. Mültecileri bu şekilde ikna etmeyecek hiçbir barış formülünün yaşama şansı yok. Bizim için tek kriter bu.
PSİKOLOJİK OPERASYON: ABD ziyaretimiz başarılı, Suriye politikamız başarısız gibi yansıtılıyor. Dış politika bir bütündür. Türkiye, Suriye'de masum siviller öldürülürken ola ki tarafsız kalsaydı, "Ben bulaşmıyorum deyip kapıyı kapatsaydık" biz, nerede bu itibarı görürdük? Son dönemdeki iddiaların hepsi hükümete dönük psikolojik harekatın parçası. Uluslararası toplumun hatalarının bedelini kimse Türkiye'ye ödetmeye kalkmasın.
CENEVRE 2 YAKLAŞIMI: Cenevre 2 bağlamında sanki Türkiye uluslar arası toplantıya karşı çıkmış da Türkiye'ye rağmen olmuş gibi kanaat oluşturuluyor. Bu da bilinçli bir saptırma. Cenevre 1'in ortaya çıkmasını sağlayan iki üç aktörden biri Türkiye'dir. Halkın talebini yerine getirecek hiçbir uluslararası girişime karşı çıkmayız. Ama zevahiri kurtarmak adına yapıcı da olsa hiçbir muğlaklığa izin vermeyiz. Cenevre 1'den Cenevre 2'ye 80 bin kişi öldü. Bir sene daha Esad'a zulmetme vakti tanımanın doğru olmadığını söylüyoruz.
ESAD'IN ÖMRÜ MÜ UZUYOR: Böylesine büyük katliamları yapmış bir rejimin kalması insanlık için kara lekedir. Milesoviç'in Sırbistan'da kalması mümkün oldu mu?
TEMSİLCİLER AĞIRLADI

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, SABAH Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, Takvim Ankara Temsilcisi Mehmet Çetingüleç, ATV Ankara Temsilcisi Mehmet Akarca, AHaber Ankara Temsilcisi Murat Akgün ve SABAH Ankara Haber Müdürü Yahya Bostan ile kahvaltıda bir araya geldi. Davutoğlu'na Basın Danışmanı Osman Sert, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçüoğlu ile özel müşaviri Selçuk Ünal da eşlik etti.

'KILIÇDAROĞLU GERÇEK KATİLLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR'

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile Brüksel'de yaşadığı krizden sonra Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirilerini Türkiye'de de sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert bir dille yanıt veren Davutoğlu şöyle konuştu:

KILIÇDAROĞLU GERÇEK KATİLERİ GİZLİYOR:
Türkiye'nin sürecin dışında olduğunu iddia etmek iyi niyetli değil. İstiyorlar ki bir şekilde AK Parti hükümetinin ayağı bir yerde sürtsün. Reyhanlı'da failler neredeyse yakalandı. Hiç Kılıçdaroğlu'nun ağzından faillere yönelik lanetleme duydunuz mu? Sayın Başbakana 'katil' diyor... Gerçek katillerin üstünü örtmek için böyle konuşuyor. 51 vatandaşın acısı yüreğimizdeyken katliamı yapanlara tek söz söylemeden sayın Başbakanı katillikle suçlamak, Beşar Esad ve Muhaberat bağlantılı teröristlerin işlediği cinayeti örtme çabasıdır. Bu bir suçtur. Teröristlerle işbirliğidir bu. Çünkü suçluyu örtüyor hedef şaşırtıyor.

SWOBODA'NIN VİCDANI:
Neden Esad dokunulmaz da bu ülkenin başbakanı dışişleri bakanı her türlü hakarete layık görülür bunu Kılıçdaroğlu'nun açıklaması lazım. Bu çağdışı siyasetle Brüksel'de en yakın yoldaşınız olması gereken kişi tarafından dışlanıyorsunuz çünkü Swoboda'da vicdan ve ahlaki ilke var.