"Gezi Parkı'nı herkesin doğru okuması gerekiyor"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Gezi Parkı'yla ortaya çıkan hadiseleri herkesin doğru okuması gerektiğini ve hukuk içerisinde yapılan her gösteri ve yürüyüşe bu güne kadar saygı duyduklarını söyledi.
Bu anlamda bakıldığında çevre duyarlılığıyla başlayan bir hadisede kaldırım taşlarının söküldüğünü ve etrafa atıldığının görüldüğünü kaydeden Bozdağ, "Belediye otobüslerinin yakıldığını görüyoruz, ambulansların yakıldığını görüyoruz. Yine baktığınız zaman, orada özel bazı araçların ve özel mülke ait yerlerin yakıldığını, yıkıldığını, zarar verildiğini görüyoruz." diye konuştu.
Bütün bunları çevre duyarlılığı içerisine koymanın kabul edilebilir bir şey olmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti: "Çevre duyarlılığı olanların, çevreyi tahrip etmek için, kamuya ait olan, özel şahıslara ait olan mülklere zarar vermek için çevrede ne varsa her şeyi birbirine katmak için bir takım eylemler, bir takım fiiller gerçekleştirmiş olmaları, bunun çevre duyarlılığının ötesine geçtiğini gösteriyor."
Bekir Bozdağ, ortaya çıkan hadiseleri herkesin doğru okuması gerektiğini belirterek, hukuk içerisinde kaldığı sürece, her demokratik tepkiye, hukuk içerisinde yapılan her gösteri ve yürüyüşe bu güne kadar saygı duyduklarını ve bunların düzgün bir biçimde yapılması için tedbir aldıklarını anlattı. Bozdağ, polislerin aldığı güvenlik önlemlerini de değinerek, şunları aktardı: "Hem bu gösterilerde bulunanların emniyeti bakımından tedbir alır, hem de başkaca insanların zarar görmemesi bakımından de tedbir alır. Polisin görevi, mal ve can emniyetini temin etmek, hakların güven içerisinde kullanılmasını sağlamaktır. Bu çerçevede o da verdiği görevleri yerine getirmektedir. Ben herkesi bu noktada duyarlı olmaya davet ediyorum. Gezi Parkı hadisesi, bir çevre olayı olmaktan çıktı. Bu, başka bir noktaya doğru yol olmaktadır. Bunu herkesin görmesi lazım. Ona göre de bir değerlendirmeyi bir kez daha yapması lazım."
Bozdağ, 16 yaşındaki bir çocuğa zarar verecek, bir başkomiserin hayatına mal olacak, başka insanların yaralanmasına ve zarar görmesine neden olacak eylemleri hiç kimsenin çevre duyarlılığıyla bağdaştıramayacağını belirtti. Bozdağ, şöyle devam etti: "Bu doğru da değil. Taşlar atıyorlar, koca koca taşları alıp polise atıyorlar. Çevre duyarlılığı olan insanlar, bunu yapar mı? Devletin araçlarını, eylemde bulunanların da vergilerinden alınan araçları tahrip etmek için araçların üzerine çıkan, vuran, kıran... Bu eylemlerin demokratik bir tepki olduğunu söyleyebilir miyiz? Demokratik tepki mala, cana zarar vermeden, onlara saygı içerisinde söyleyecekleri varsa bunları söylemek, eleştirileri varsa bunları söylemek, bunları da demokrasi ve hukukun tanıdığı imkanları kullanarak yapmak, herkesin en doğal hakkıdır."
Bugün gelinen noktada, çevre duyarlılığıyla alakası olmayan pek çok haksız ve hukuksuz eylemin söz konusu olduğunu belirten Bozdağ, "Hukuk dışına çıkmaya kimsenin hakkı yoktur, kamu düzenini bozmak, insanların mal ve can güvenliğini ortadan kaldırmak, buna dönük sıkıntılar oluşturmak, demokratik bir tepki olarak değerlendirilemez." ifadelerini kullandı.
Bekir Bozdağ, Başbakan'ın söylediklerine değinerek, "Başbakanımız orada net şekilde kırmakla bizim işimiz yok, zarar vermekle bizim işimiz yok, yıkmakla bizim işimiz yok, kavgayla bizim işimiz yok. Biz hukuk ve demokrasi içinde mücadelemizi yaptık, bundan sonrada aynı devam edeceğiz. Partimize kapatma davası açıldığında hukukun içinde kaldık. Hiçbir şekilde tartışmaya yer olmayacak şekilde açık söyledikleri. Bizim bütün mücadelemiz hukuk içinde. Biz milletle beraber yola çıktık böyle devam edeceğiz. AK Parti hukuk dışına tevesül etmemiştir tevesül edilmesine de göz yummamıştır." diye konuştu.
YABANCI BASININ İLGİSİ VE THE EKONOMİST KAPAĞI
Bozdağ, yabancı basının ilgisi ve The Ekonomist'in kapağıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti: "Bu olaylar bir noktaya geldikten sonra içeriden ve dışarıdan bir takım yerler, bu olayları kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmak istedikleri tartışmadan varestedir. The Ekenomist, 2011 yılında Türkiye'nin siyaseteninde müdahale edecek yaklaşımlar içine girmiş. Halkı, CHP'ye oy vermeye çağıran yazılar yazmıştı. Şimdi başka şeyler yapıyor. Başbakanı karalamak, onu halkın gözünde düşürmek için çaba içinde. Kim ne kadar uğraşırsa uğraşsın beyhudedir, netice alamaz. Tayyip Erdoğan gazetelerin manşetlerine rağmen buraya geldi. Yol kesmek isteyen, anayasayı ayaklar altına alanlara rağmen buraya geldi. Biz pek çok hukuk dışına rağmen biz hukuka sarılarak buraya geldik."Bozdağ, Tayyip Erdoğan'ın milletin gönlünde olduğunu, bunu kazımaya ne Ekonomist'in ne de başkalarının gücünün yeteceğini anlattı.
EN SON HABERLER
- 1 Dışişleri Bakanı Fidan: Filistin'i tanıyan ülkelerin artması İsrail'i yalnızlaştırıyor
- 2 Bakan Kacır'dan yapay zeka açıklaması: Türkiye bu sürecin dışında kalamaz
- 3 Hakkari Belediye Başkanı Akış'a 22,5 yıl hapis istemi
- 4 Danıştay 10. Daire Başkanı İbrahim Topuz seçildi
- 5 Başkan Erdoğan'dan şehit ailelerine taziye telefonu
- 6 İstanbul’daki 1 Mayıs olaylarında 27 şüpheli tutuklamaya sevk edildi
- 7 İsrail’de öldürülen imamın cenazesine binlerce kişi katıldı
- 8 Önce nişanlısını ardından annesini öldürüp firar etmişti... Taksim’de video çekerken yakalandı
- 9 Elazığ Fırat Üniversitesi öğrencilerinden Filistin’e destek yürüyüşü
- 10 Üniversite çalışanının odasına uyuşturucu baskını! Üniversite çalışanının odasından 1.5 kilo uyuşturucu çıktı!