Başbakan son sözünü söyledi

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bir milyonu aşkın katılımla, hem AK Parti tarihinin, hem Cumhuriyet tarihinin belki de tarihimizin en büyük mitingini gerçekleştirdik.
Kazlıçeşme mitingi milletimizin son olaylardaki hissiyatını, tepkisini net bir şekilde ortaya koyuyordu. Farklı partilerden vatandaşlarımız yakıp yıkmaya karşı çıkmak için oradaydı.
Bize Gezi Parkı'nın mesajını aldınız mı diyenler, Sincan'ın, Kazlıçeşme'nin mesajını alabildi mi?
Ülkemizdeki bazı medya kuruluşları, uluslararası medya kuruluşları, sosyal medya bu tertip için hazırlıklıydı. Her şey çok profesyonelce hazırlanmıştı. Yapılacak dezenformasyon planlanmıştı. Yurtdışında ördek avında yaralanan birinin fotoğrafı günlerce panzer altında yaralandı diye yayınlandı.
Suriye'de yaralanan birinin fotoğrafı, CHP'nin provokatör milletvekili tarafından Taksim'de yaralandı diye paylaşıldı.
Bazı siyasetçiler, sanatçılar, medya kuruluşları, sivil toplum kuruluşları bunları dolaşıma soktular veya dolaşımda kalmasına sebep oldular.
Demokratik hakkını kullanan vatandaşlarımıza karşı şiddet kullanıyor gibi gösterildi.
Güvenlik güçleri demokrasi ve hukuk içinde başarı ile mücadele vermiştir. Polisimiz kapsamlı şiddet hareketlerine karşı tarihinde olmadığı kadar sabırlı cevap vermiştir, başarılı demokrasi sınavı verdi.
Mecidiyeköy'de bir komiserimiz mermiyle midesinden yaralandı. İki polisimiz yaralandı.
Orada çevreci gençler var, AK Partililer var. Geçmişte AK Parti'ye oy vermiş olması onu temize çekmez. Kişi arkadaşının dinindendir.
Yaptırdığımız anketlerde Gezi Parkı olaylarına katılanların yüzde 76'sı CHP'ye oy vermiştir. AK Partililerin oranı yüzde 1,2.
Sokaktaki şiddet eylemlerini halk diye sunanlar, halk sokağa çıkınca kaçacak delik aramışlardır.
Gerçek Türkiye manzarasını hem içerideki hainlere hem de dışarıdaki işbirlikçilere göstermeye devam edeceğiz.
Türkiye'de bazı sendikalar iş bırakma çağrısı yaptı, ne oldu? Yaptığınız çağrı kanunsuz. Tabipler Birliği'ne sesleniyorum, siz hastaneleri nasıl boşaltırsınız? Bunların her şeyi menfaate dayalı. Bunlar güya solcu, emeğin, halkın yanındalar. Son yıllarda kimin yanında yer aldıklarına lütfen dikkat edin. Aidatlarıyla besledikleri bu örgütlerin üst yönetimlerinin nerede durduklarına dikkat edin.
İş bırakma çağrısı yapanlar, Ergenekon eylemleri ve Cumhuriyet mitinglerinde en öndeydiler. Bunlar baş provokatörler.
Banka reklamlarında oynayıp da kapitalizm karşıtlığı yapanlar ne kadar solcu ise bu sendikalar da o kadar solcu.
Faiz lobisinin taraftarları ne kadar emek tarftarıysa bunlar da o kadar emek taraftarı. Dün asla biraraya gelemeyenlerin, yarın da asla biraraya gelemeyeceklerin aynı mahfilden aldıkları talimatla nasıl biraraya geldiklerini gördük. Sözüm ona dindarlarla din düşmanları aynı yerden talimat alıyor. Tencere tava çalarak imtihana girecek yavrularımızı rahatsız ettiler. Gece yarısı, tencere tava çalmayı özgürlük olarak alanlar var.
Gerçekten ağaç için çevre için eylem yapanlarla, bunları kullananları ayırdık.
Gezi Parkı halk onayından sonra hayata geçireceğiz dedik. Saatlerce konuştuk, yargı kararlarını bekleyeceğiz, halk oylaması yapacağız dedik.
Dün utandım, bir profesör, Gezi Parkı çöplükten geçilmiyordu diyor.
Gezi Parkı'nı sahibi olan halka tesli ettik, yaptığımız bu.
Şehir müzemiz yok. Binlerce eserimiz depolarda duruyor.
Bu aşamadan sonra şiddeti kullanan, şiddeti araç olarak kullanan hiç kimseye, hiçbir örgüte müsamaha gösterilmesi mümkün değildir.
Esnaf, vatandaş, bunlardan ilallah dedi. Üniversite öğrencisini bazı rektörler sokağa döküyor.
Harçları kaldıran da bu iktidar. Bundan önceki sol iktidarlar niye kaldırmadı?
Polisimizi daha da güçlendireceğiz. Bu olaylardan sonra daha çok müdahale imkanı sağlayacağız. Elbette bu olayları inceliyoruz, inceleyeceğiz. Olayları tüm katmanlarıyla analiz etmeye devam edeceğiz.
CHP Genel Başkanı ilk günden itibaren çok büyük hayal kırıklığına neden oldu. 3 yıla rağmen lider olamadı, olsa olsa CHP'de genel müdür olarak kaldı. Genel müdür olduğu SSK'yı batırdığı gibi CHP'yi de batırdı. Türkiye'de muhalefet boşluğu olmasını talihsizlik olarak görüyoruz.
Divan Oteli'nden eylemcileri kışkırtan bir milletvekili benim valime telefonla ağır hakaretlerde bulunuyor.
CHP Genel Başkanı, polis emirlere riayet etmesin diyor. Terör örgütü militanı gibi davranıyor. O vandallar seni başbakan mı yapacak, sandıktan o kadar mı ümitsizsin?
Bu süreç odama yapılan saldırının devamıdır.
Bu oyun bozulmuştur. Hedefine ulaşmadan çöpe atılmıştır.
Biz birileri gibi "Öl de ölelim, vur de vuralım" demedik, demeyeceğiz. Biz milletin değerleriyle hareket edeceğiz.