'Lice esrar işi'

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grubunda kendisini dinleyenlere çözüm sürecinin devamına ilişkin güçlü mesajlar verdi. "Hiçbir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, bizi çözümden vazgeçiremez" diyen Erdoğan, Lice'deki olaylara ilişkin "Acaba karakol, kalekol, baraj inşaatlarına alerji, kaçakçılıktan, özellikle de uyuşturucu kaçakçılığından dolayı mıdır" sorusunu ortaya attı. Erdoğan şunları söyledi:
30 yıldır terör şeklinde tezahür eden, aslında kökü çok daha derinlerde olan, asırlara sari meselelerin bir gecede çözülmesi mümkün değildir. Böyle bir mücadelede herkes, her taraf sabırlı olmalı, itidalle davranmalıdır. Silahın olduğu bir ortamda çözüm olmaz. Silahlar sussun, terör, şiddet son bulsun, fikirler, öneriler konuşulsun diyoruz.
Biz baraj yapmak için gayret sarf ederken, BDP gibi partiler barajların karşısına dikildi. Bu barajları yapmak suretiyle geleceğin en büyük tehdidi olan susuzluğu aşmak durumundayız.
Son dönemlerde eski parayla maddi değeri 100 trilyon lirayı aşan hint keneviri imha edildi. Terörün en önemli parasal kaynağı buydu. Bundan bizim taviz vermemiz mümkün değil. Bu işin içerisinde, bunun yönetimini yapanlar ne yazık ki şu anda siyasetin içinde olanlarla da bağlantılı.
Lice olayının da dolaylı olarak dayandığı yer yine esrar, hint keneviri olayıdır. Kalekol, karakol bunların hepsi hikaye. Güvenlikli karakolları yapmak durumundayız. Bunun için bazı siyasi partilerden veya örgütlerden izin alacak halimiz yok.
Süreci sabote etmek, bu iklimi, atmosferi bozmak isteyenlerin, bunun sorumluluğundan, kara lekesinden, vicdan azabından kurtulması asla mümkün değildir. Biz bu sürece yüreğimizi, sadece elimizi, bedenimizi değil canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, bizi çözümden vazgeçiremez. Bu süreci akamete uğratmak isteyen her kim olursa olsun, hangi siyasi parti olursa olsun bunun vebalini taşıyamaz. Herkes sorumlulukla hareket etmelidir.
'Çözüm sürecindeyiz' diye illegal gösteri yapanları, molotofkokteyli atanları, haraç toplayanları, adam kaçıranları, zehir ticareti yapanları görmezden mi geleceğiz? Böyle bir beklenti içinde olanlar kusura bakmasınlar, hukuksuzluğa asla göz yummayız. 'Çözüm' demek, hukukun üstün olması demektir. Hukuksuzluğu, baskı ve şiddeti adet edinenlerin süreci zehirlemesine kesinlikle müsamaha göstermeyiz.
Lice'deki olaylar üzerinden mesaj vermeye çalışanlar, Lice'nin, Diyarbakır'ın bu tehlikeli oyuna itibar etmediğini görmeli, mesajı almalıdır. Karakol ya da kalekol bahanedir. Acaba karakol, kalekol, baraj inşaatlarına alerji, kaçakçılıktan, özellikle de uyuşturucu kaçakçılığından dolayı mıdır? Bu kirli, zehirli, kanlı ticareti gösterilerle örtmek, bu gösterilerin kılıfı altında bir hak arayışı, bir demokratik hak talebi gibi sunmak, en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır.

TSK 35. MADDE
Kabataş'ta bir kızımız, yanında bebeğiyle çok çirkin bir saldırıya maruz kalıyor. CHP'nin Genel Başkanı, ahlaktan maalesef uzak edep dışı, bunun bir yalan olduğunu söylüyor. Elbette biz Kabataş'taki olayın faillerini de yargıya teslim edeceğiz.
(Levent Kırca) İşte birisi çıkmış Londra'da, İstanbul'un artık kurtarıldığından bahsediyor. Bütün bunlarla ilgili de hukuk yollarını çalıştıracağız. Bu da sözde sanatçı. Almış eline megafonu orada sanatını icra ediyor. Bunun da hesabını vermesi lazım.
İktidar olmanın tek yolunun sandıktan geçiyor. TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi değişecek. Bunlar çıkmadan, tatile çıkmak yok. Erdoğan Gazze ziyaretinnin tarihinin henüz belli olmadığını da söyledi.