Cuma 23.08.2013 00:00
Son Güncelleme: Cuma 23.08.2013 23:27

Davutoğlu: Suriye izin vermek zorunda yoksa

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye rejiminin, kimyasal silahlı saldırısına ilişkin BM yetkililerine izin vermemesi durumunda zimnen suçluluğu kabul etmiş olacağını söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın Suriye'ye Birleşmiş Milletler yetkililerine izin verme hususundaki çağrısını "olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi.
Mısır ve Suriye gündemiyle çıktığı Avrupa turunda, Almanya ve İngiltere'nin ardından bugün Roma'da İtalyan mevkidaşı Emma Bonino ile görüşen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Roma'dan ayrılmadan önce Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İtalyan mevkidaşı Bonino ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi veren Davutoğlu, "Dün akşam, Sayın Başbakanımız da İtalya Başbakanı Enrico Letta ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmelerin üzerinde bundan sonra yapabileceğimiz işbirliği konularını ele aldık" dedi.
Avrupa turuna çıkarken, temel konunun Ortadoğu'daki demokratik değişimin geleceği ve Mısır'daki durum olduğunu ancak, Suriye'deki kimyasal saldırı sonucu bini aşkın Suriyeli'nin hayatını kaybetmesinin gündemi önemli ölçüde etkilediğini belirten Davutoğlu, "Dolayısıyla dün ve bugün sadece demokratik değişim üzerine değil, Ortadoğu'da artan güvenlik riskleri ve Suriye rejiminin bu saldırgan tutumu karşısında takınılması gereken tavrı da ele aldık. Bu konuda İtalya ile görüşlerimiz büyük ölçüde örtüşüyor. Herkes, şu anda dünyada bu şok edici, insanlık tarihi açısından da hafızalardan silinmeyecek görüntülerin müsebbipleri konusunda çalışma yapmaya gayret ediyor" ifadelerini kullandı.
"Rusya'nın Suriye'ye çağrısı olumlu bir gelişme"
Rusya'nın Suriye'ye yaptığı çağrıyı nasıl değerlendirdiği sorulan Davutoğlu, "Bu olumlu bir gelişme. Sayın Lavrov ile bugün ya da yarın bir telefon görüşmem olacak. P5 ülkesi olarak böyle bir tutum sergilemesi ilkesel olarak beklenen bir gelişmedir. Her şeyden önce Rusya, BM sistemini işletmesi gerekir ki bu çağrı o anlamda doğru bir çağrıdır" dedi.
Daha önce İran ile de görüşerek Rusya gibi Suriye üzerinde etkide bulunabilecek bütün ülkeleri devreye sokmaya çalıştıklarını anlatan bakan Ahmet Davutoğlu, "Rusya'nın bu çağrısı, doğru yönde atılmış bir adımdır. Ümit ederiz, Suriye rejimi bu çağrıya olumlu bir cevap verir. Bir an önce deliller ortadan kalkmadan, oradaki yaralılara ulaşım imkanı da sağlanarak, ulaşılabilecek oradaki her kardeşimize her türlü yardım sağlanarak, BM'nin devreye girmesi mümkün olur" diye konuştu.
"Suriye rejiminden cevap bekleniyordu. Halen bir cevap gelmiş değil"
"Biz, dün 37 ülke Şam'daki BM ekibinin süratle alana gitmesi talebiyle BM Genel Sekreteri'ne başvurmuştuk. Bugün Suriye rejiminden cevap bekleniyordu. Halen bir cevap gelmiş değil. Bu baskıların Suriye rejimi üzerinde artması lazım. Eğer Suriye rejimi herhangi bir şey saklamıyorsa böyle bir incelemeye engel olmaması lazım. Bu konuda, Almanya, İtalya ve İngiltere aynı kanaatlere sahipler" diyen bakan Davutoğlu, Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un dünkü açıklamalarını gördüğünü belirterek ve bu akşam da kendisiyle bir telefon görüşmesi yapacağının bilgisini verdi.
Bugün öğle saatlerinde de İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) acil toplantıya çağrılması konusunda Malezya Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü anımsatan Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce zaten mutabık kaldığımız bir girişim vardı. Malezya bu insiyatifi başlatmıştı. Şimdi biz de bu girişime destek verdik. Dün de Başbakanımız, Malezya Başbakanı ile bir görüşme yaptı. Dolayısıyla bir taraftan İİT ile bu girişime hız katacak biçimde Türkiye ve Malezya birlikte çalışıyoruz. Bu gece geç saatlerde Endonezya Dışişleri Bakanı ile de bir görüşmem olacak. Gördüğünüz gibi gece ve gündüz, bir taraftan Suriye'deki bu insanlık suçu karşısında ve oradaki kardeşlerimizin etnik kökeni ne olursa olsun hepsi kardeş olan çocukların, kadınların hakları için ve buna sebebiyet verenlerin en kısa zamanda cezalarını bulmaları için uluslararası bir diplomasi yönetiyoruz. Diğer taraftan Mısır'da meşru, demokratik yönetimin tekrar kurulabilmesi için çalışmalarımzı yoğunlaştırıyoruz. Buna devam edeceğiz."
Mısır ve Suriye gündemiyle dün Almanya ve İngiltere'den Avrupa turuna çıkan Davutoğlu, son durağı İtalya'da temaslarını tamamladıktan sonra Roma Ciampino Havalimanı'nda Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Suriye konusunda bundan sonra ne tür bir adım atılabileceği yönündeki soruyu Davutoğlu, şöyle yanıtladı:
"Önümüzdeki dönemde göreceğiz. Öncellikle BM sisteminin işlemesi lazım. Burada adım adım gitmek gerekirse inceleme heyetine Suriye rejimi izin verirse bu inceleme heyeti raporunu hazırlamalı. İzin vermezse Suriye rejimi aslında zimnen suçluluğunu kabul ediyor demektir. O zaman atılacak adımları BM düşünmek zorunda. İzin verir de bu kimyasal saldırı delilendirilerse BM Güvenlik Konseyi'ne bir görev düşer. Bu insanlık suçunu işleyenlerin üzerine ortak bir uluslararası çabayla gidilmesi ve bir daha bu acının yaşanmamasını sağlayacak şekilde Suriye rejiminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi dahil her türlü tedbirle muhakeme edilmesi ve bu rejime hak ettiği cezanın verilmesi gerekir. Ama, BM Güvenlik Konseyi eldeki tüm verilere rağmen bu yönde bir şey sağlayamazsa o zaman insanlık vicdanını temsil ettiğini düşünen bütün aktörlerin bir araya gelerek, bu konuda atılacak adımları düşünmeleri lazım."
"Istırap verici görüntüler"-
ABD Başkanı Barack Obama'nın kimyasal saldırıya ilişkin iddiaların incelenmesine yönelik sözleri hatırlatılan Davutoğlu, "Hepimiz söylüyoruz sonuçta ortada dünyada kimsenin reddedemeyeceği açıklıkta görüntüler var. Bu görüntüer büyük ıstırap verici görüntüler" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu sabah Londra'da Kimyasal Silahların Yasaklanması Genel Direktörü Ahmet Üzümcü ile yaptığı görüşmede bazı teknik detayları öğrenme imkanı bulduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Görüştüğüm bakanlar da bu görüntülerden bir kimyasal silah kullanımı konusunda hiçbir teredütün olmadığından müttefik. Kurşun izinin, kanın olmadığı görüntülerin tümünde kimyasal silah kullanıldığını gösterecek şekilde gözlerin büyümesi dahil birçok verilerin olduğu açık bir durum var. Uluslararası hukuk açısından bağlayıcı bir nitelik taşıması için bunun incelenmesi lazım. Kastedilen budur. Sayın Obama'nın da kast ettiği budur diye düşünüyorum. Hepimiz zaten BM'nin bu incelemeyi yapmasını talep ediyoruz. Ondan sonra herkes daha net tutum alacaktır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.