Çarşamba 23.10.2013 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 23.10.2013 11:30

Başbakan'dan flaş açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kosova'ya hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı;

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başörtülü milletvekillerinin parlamentoya girişi konusundaki tartışmalara son noktayı koydu. Erdoğan, başörtülü milletvekillerinin parlamentoya girmesi için iç tüzük değişikliğine gerek olmadığını söyleyerek, "Şartlar buna müsaittir ve başörtülü olarak milletin seçtiği vekiller parlamentoda görev ifa edebilirler" dedi.
Kosova'ya günü birlik resmi ziyaret gerçekleştirecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Priştine'ye hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi.

'BAŞÖRTÜLÜ VEKİLLER İÇİN İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNE GEREK YOK'

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, CHP'nin başörtülü vekillerin TBMM'ye girebilmesi için içtüzük değişikliği gerek olduğunu yönündeki açıklamaların sorulması üzerine, 'Bu konuyla ilgili daha önce TBMM Başkanımızın da bir açıklaması var. Herhangi bir iç tüzük değişikliğine gerek yok. Şartlar buna müsaittir ve başörtülü olarak milletin seçtiği vekiller parlamentoda görev ifa edebilirler. AK Parti olarak bu konuda tavrımız çok açık ve nettir. Başından beri destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz' diye konuştu.

'SONUNA KADAR SAHİP ÇIKARIZ'

'MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili iddialar üzerine İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan bir açıklama geldi. İddiaların kendileri tarafından sızdırılmadığını ve İsrail-ABD ilişkilerini bozmak isteyenlerin sızdırmış olabileceği yönünde bir açıklama yaptılar. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu açıklamalar üzerinden asıl hedefin AK Parti hükümeti ve Başbakan olduğu yönünde açıklamalar yapılıyor' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
'Tabi ağzı olan konuşur ve konuşuyor. Kimseye 'niye böyle konuştun, niye bu tür ifadeleri kullandın' deme hakkımız yok. İsrail açıklamasını yaptığına göre biz de o açıklamaya göre ister istemez inanmak durumundayız veya inanırız. Bunun dışında farklı ülkelerden farklı açıklamalar da bizi gönderiliyor veya geliyor. Bizim için önemli olan biz kendi bürokratlarımızı ve teknokratlarımıza veya siyasi mücadeledeki arkadaşlarımıza herhangi bir şey olmadığı sürece, biz bu arkadaşlarımızı kimseye yedirmeyiz. Her zaman göreve getirdiğimiz bu arkadaşlarımıza da sonuna kadar sahip çıkarız. Her zaman yanlarında ve arkalarında oluruz. Çünkü bunlar bizim yol arkadaşlarımız ve bu yol arkadaşlarımıza vefasızlık bizim kitabımızda, bizim değerlerimizde yoktur. 11 yıllık mücadelemizi biz bu arkadaşlarımızla değişik alanlarda da görev yaptıkları halde beraber verdik. Bunun içinde TSK'da arkadaşlarımız da var, bunun içinde MİT'deki arkadaşlarımız var, değişik bakanlıklardaki üst düzey arkadaşlarımız var. Bunun yanında siyasilerimiz var. Herhangi önümüze bir belge gelmedikten sonra biz hiçbir arkadaşımıza 'kalkıp da gazeteler yazdı, şu söyledi, bu söyledi' diye onlara yönelik herhangi bir tavır almayız.

ÇİN'DEN FÜZE ALIMI

Füze savunma sistemiyle ilgili ihalede Çin'in ilk sırayı almasının ardından NATO ve ABD başta olmak üzere bazı ülkelerden gelen eleştirileri değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu füzelerin operasyonel kabiliyetlerinden fiyatların uygunluğuna ve ortak üretim anlayışına varıncaya kadar; çünkü biz böyle bir adımı attığımız zaman isteriz ki, bunun üretimini gelecekte kendimiz yapalım. Bununla ilgili, böyle bir ortak üretime "Evet' denilmediği takdirde, bu bizim için en önemli değerlendirme puanıdır. Kaldı ki, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız bütün bu teklifleri puanlama sistemine göre inceler, bizim önümüze getirir ve biz de İcra Konseyi Başkanlığı olarak inceleriz, bakarız, dinleriz. Ondan sonra da orada değerlendirmeyi yapıp nihai kararımızı veririz. Şu anda en uygun şartlar Çin'i göstermektedir ve NATO'nun veya herhangi bir ülkenin bu konuda yapmış olduğu açıklamalar, belirleyici değildir. NATO, bu konularda bu kadar hassassa, önce şu anda NATO üyesi olan birçok ülkede hala Rusya'nın bir defa silahları onların envanterlerinde mevcuttur. Bunlar bizim elimizde bilgi olarak var. Biz geleceğe yönelik adımlar atıyoruz. Bizim bağımsızlık anlayışımızı da kimsenin gölgelemeye hakkı yoktur."

MUHALEFETE: ŞARTSIZ 60 ANAYASA MADDESİNİ DEĞİŞTİRMEYE HAZIRIZ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarıyla ilgili, "Biz Anayasayı konuşuyoruz, başka bir şeyi değil. Dolayısıyla herhangi bir şart ileri sürmeden, bu 60 maddeyi görüşmeye varsalar yola devam ederiz. Bundan sonraki süreç tamamıyla Meclis Başkanı'nın takdirindedir" dedi.
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, "İç tüzük değişikliği gerekli mi, yoksa türbanlı bir vekil direkt olarak Meclis'e gelerek siyaset yapabilir mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu konuyla ilgili Meclis Başkanımızın da açıklaması var. Herhangi bir iç tüzük değişikliğine gerek yok. Şartlar buna müsaittir, milletin seçtiği vekiller başörtülü olarak Parlamentoda görev ifa edebilirler. AK Parti olarak bu konuda tavrımız nettir, açıktır. Başından beri destekliyoruz, desteklemeye devam edeceğiz."
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarıyla ilgili soru üzerine Erdoğan şunları söyledi:
"Kapısı kapalı olanın kapısını çalmaya gerek yok. Öyle bir arayış içersinde de arkadaşlarımız değil. Biz çok önceden bir açıklama yaptık; üzerinde 4 partinin mutabık kaldığı 48 maddeyle ilgili, madem mutabık kalınmıştır, süratle Meclisten geçirelim, Meclis yine komisyon çalışmalarını devam ettirsin fakat bu üzerinde mutabık kalınan maddeleri geçirelim. Buna yanaşılmadı. Ama bu süreçte 60 maddeye çıkarıldı. Üzerinde mutabık kalınan 60 madde var. Kılıçdaroğlu, "Bunları meclisten geçirebiliriz' dedi. Madem geçirebiliriz, biz de arkadaşlarımıza dedik ki görüşün bu konuyu, diğer partiler önemli değil, CHP ile birlikte biz bu 60 maddeyi Meclis'ten geçirelim. Şu anda arkadaşlarım görüşmeden herhangi bir şey söylemeyeceğiz ama ben arkadaşlarıma şunu söyledim biz bu noktada herhangi bir şart kabul etmiyoruz. Çünkü üzerinde anlaşılan maddeler bunlardır. Biz anayasa maddeleri üzerinde Meclis'te çalışma yapacağız başka bir şey değil. Biz Anayasayı konuşuyoruz, başka bir şeyi değil. Dolayısıyla herhangi bir şart ileri sürmeden, bu 60 maddeyi görüşmeye varsalar yola devam ederiz. Görüşmeye yoksalar, bu 60 maddeyle ile ilgili söyleyecek herhangi bir şeyimiz yok. Bundan sonraki süreç tamamıyla Meclis Başkanı'nın takdirindedir. Meclis Başkanı'nın bu konulardaki vereceği karara uyarız."

AB İLE İLİŞKİLER

Erdoğan AB ile müzakerelerle ilgili olarak, 22. fasılla ilgili kararın gecikmeli de olsa, olumlu bir adım olduğunu; ancak yeterli olmadığını söyledi. Çok daha hızlı adımların atılması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Kaybedilmiş çok büyük bir zaman var. Zaman kaybedilirken, 15 fasıl daha sonra 35 fasıla çıkarıldı, böyle de bir vaka var. Müzakereci ülkeler olarak liderlerin katıldığı süreçten, liderlerin katılmadığı bir sürece girdik. Ama Fransa'nın, Sarkozy dönemini kast ediyorum, müdahalesi bu süreci olumsuz etkiledi. O olumsuz süreç, Hollande'ın seçilmesiyle son bulmuş gibi görünüyor. Bundan sonraki süreçte Bayan Merkel'in de bu konuda olumlu yaklaşacağını zannediyorum. 3 faslı Almanya'nın dönem başkanlığında açtık. Bu Türkiye'ye yönelik Almanya'nın da yaklaşımını göstermesi bakımından önemlidir. Ben inanıyorum ki, bundan sonraki süreçte daha olumlu yaklaşımlar gerçekleşecek."

"CENEVRE 2'DEN UMUT EDERİZ Kİ, İSABETLİ BİR KARAR ÇIKAR"

Başbakan Erdoğan, önümüzdeki günlerde yapılması beklenen "2. Cenevre Konferansı'ndan somut bir sonuç çıkacağını bekliyor musunuz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Dışişleri Bakanımız Londra'da 11 ülke bakanları ile görüştü, yapılan bu toplantılar neticesinde bizim de daha önce üzerinde ısrarla durduğumuz konularda bir mutabakat sağlandı. Bu mutabakat üzerinden Cenevre 2'ye gidilecek. Çıkan ortak bildiri özellikle Cenevre 2'de üzerinde durulacak olan konulardır. Burada özellikle bir geçici hükümetin kurulması noktasının karara bağlanması önem arz ediyor. Beşar Esad gitmeden asla bir adım atılamayacağı noktasında ortak karar var, bu önemli. Bir de Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Arap Ligi gibi bu ülkelerin herhangi bir kararı olmadan bir karar verilemeyeceği noktasında bir mutabakat var. Bu önemlidir."
Türkiye'nin Suriye'ye en uzun sınırı olan ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'nin bu süreç içersinde yüklendiği bir yük var. Artık 500 bini aştı 600 bine yaklaşan ülkemizde Suriyeli sığınmacı kardeşlerimiz var. Bunlara yönelik yaptığımız yatırımlar ortada ve bu yatırımları yaparken de dünyanın yaklaşımı ortada. Cenevre 2'yi göreceğiz ve Cenevre 2'den umut ederiz ki hayırlı, isabetli bir karar çıkar" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.