Son Güncelleme: Perşembe 24.10.2013
BM: Hücre cezası işkencedir, kalksın
BM İşkence Özel Raportörü Mendez, mahkûmlara hücre cezası vermenin işkenceden farksız olduğunu belirtip "Kaldırılmalı" dedi. Türkiye'de de siyasiler, hukukçular ve psikologlar bu cezanın sonuçları konusunda hemfikir
TÜRKİYE'DE YARGI YOLU AÇIK
Akıl hastaneleri ve karakollar gibi özgürlükten yoksun yerler dahil, "BM'nin Mahkûmların Islahı Asgari Standart Kuralları"nın uygulanmasının genişletilmesini isteyen Mendez, işkence ve gözaltı merkezlerinde, zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele gibi tüm olayların, "uygun, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmayı da içermesi" gerektiğini vurguladı. Mendez'in açıklamalarını değerlendiren uzmanlar da hücre hapsi cezasının işkence ile eşdeğer olduğu konusunda hemfikir. BM İşkence Özel Raportörü Mendez'in hücre cezasının işkence suçu olduğuna yönelik açıklaması Ankara'da da yankılandı. Adalet Bakanlığı kaynakları Türkiye'deki hücre cezası kararlarına yargı yolunun açık olduğunu belirterek Türkiye'deki uygulamayı şöyle anlattı: "Hücre cezası bir disiplin cezası. Disiplin cezası kararlarına yargı yolu açık. Konuyla ilgili karar alındığında mahkumlar infaz hâkimine başvurur. Kararı hâkim verir."
SİYASİLER NE DİYOR?
Ayhan Sefer Üstün (AK Parti):
Tamamen kaldırılabilir
Hücre cezası sadece bizde olan bir ceza değil. Avrupa'da da uygulanıyor. Ama bu çok da insani bir ceza değil diye düşünüyorum. Türkiye'de yumuşatılarak uygulanıyor. Tamamen kaldırılabilir, hücre cezası insani değil.
Levent Gök (CHP):
Tecride karşıyız
Mahkûmların tecridine karşıyız. Cezaevindeki süreç, mahkûmların dış dünyayla tekrar uyum sağlamasına yönelik olmalı. Ülkemizde de bu uygulamalara karşıyız. Hücredeki insanların bir müddet sonra psikolojilerinin bozulduğunu çok iyi biliyoruz.
Murat Bozlak (BDP):
Tam anlamıyla işkence
Hücre cezası tam anlamıyla bir işkence yöntemi. Bu ceza iki misli ceza vermeyi beraberinde getiriyor. Tutuklu ve hükümlüleri sindirmeye dönük uygulanıyor. Bu mantık günümüzün mantığı olmamalı ve hücre cezası kaldırılmalı. ANKARA
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Prof. Adem Sözüer (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı):
Türkiye asla bir Guantanamo değil
Türkiye'de mahkûmların birbirine karşı işlediği suçların önlenmesi veya kaçma gibi girişimler bakımından, hücre disiplin cezası öngörülmüştür. Ancak bu durumda bile kişinin belli sürelerle havalandırmaya çıkma gibi hakları var. Yani Guantanamo'daki gibi adeta diri diri gömmek Türkiye'de asla söz konusu olamaz.
Necati Özdemir (Bayrampaşa Cezaevi Eski Savcısı):
Hassasiyet gösteriliyor
Türkiye'de zaten bu konuda gerekli hassasiyet gösteriliyor. Hücre cezaları geçmişte, idam cezasıyla ya da ağırlaştırılmış cezası alıp bir başka ceza üzerine eklenmiş ise 1 yıla kadar uygulanmaktaydı. Ancak Türkiye infaz kanununda ciddi anlamda değişiklikler yaptı. Zaten engelliler, çocuklar, hastalar hücreye konulmuyor.
Rezan Epözdemir (Avukat):
Hukukla bağdaşmıyor
Son derece olumlu bir değerlendirme olmuş. Ceza infaz kurumlarında çok basit ve niteliksiz disiplin ihlallerinde dahi, hükümlü ve tutuklulara hücre hapsi uygulanabiliyor. Bu hukukla kesinlikle bağdaşmıyor. Hücre hapsinin cezasının orantısız bir şekilde cezaya dönüşmesi, hukuken kabul edilemez bir uygulamadır. Bir cezayı infaz ederken asıl önemlisi disiplinel yaptırımların insan onuruna yaraşır şekilde infaz edilmesidir.
DOKTORLAR NE DİYOR?
Şebnem Korur Fincancı (Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı-Adli Tıpçı):
Çok ciddi sağlık sorunları yaratıyor
Hücre cezası tecrit boyutu nedeniyle zaten işkence olarak kabul ediliyor. Süresiz, belirsiz hücre cezası uygulamasının kabul edilemez olduğunu biz de her defasında söylüyoruz. Hücre hapsi cezası çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Son zamanlarda F Tipi cezaevlerinde artan kanser vakalarının da bu açıdan değerlendirilmesi gerekiyor.
Prof. Dr. Arif Verimli: (Psikiyatrist)
Disipline etmek yerine öfke yaratır
ABD'de bir araştırma yapılmış. Cezaevine girenlere psikiyatri tedavisi uygulanmış. Ve bu kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra yeniden suça karışmaları oranlarında düşüş tespit edilmiş. Hücre cezası disipline etmez. Aksine büyük öfke yaratır.
Doç. Burhanettin Kaya: (Psikiyatrist)
Hücre cezasının sonu ruhun ölümü
Hücre cezası, işkence cezasıdır. Ruhsal işkencenin en önemli yöntemlerinden biri tecrittir. Yani bireyi yalnız bırakmak, zaman ve mekân algısını bozan, onu yılgınlığa iten, yalnızlaştıran ve kendi içine gömen ağır bir işkence çeşidir. Bir kişi 5 yıldızlı otel odasında bile izole edilse bu bir işkencedir. Tecridin sonu ruhun ölümüdür. Yaşayan ölüler yaratır.
EN SON HABERLER
- 1 CHP’li Köyceğiz Belediye Başkanından işçilere görülmemiş zulüm!
- 2 Cevdet Yılmaz, KKTC Başbakanı Üstel'i ağırladı
- 3 Bakan Güler, Irak Türkmen Cephesi Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf ile bir araya geldi
- 4 Milli Savunma Bakanı Güler'den Harita Genel Müdürlüğüne ziyaret
- 5 SON DAKİKA | Başkan Erdoğan: İsrail ile ticaretin durdurulması örnek teşkil edecek
- 6 Firari Erk Acarer gizli tanığı yayına aldı: Acarer 15 Temmuz için yönlendirme sorular sordu!
- 7 Diyanetten Sözcü’nün "makam aracı" haberine yalanlama
- 8 Başkan Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinin şifresi: İşte 6 yıl arayla CHP’nin parti dilindeki değişim!
- 9 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'Gazze' mesajı: Üniversitelerimizde vicdan eylemlerini ayakta tutan herkesi tebrik ediyoruz
- 10 Bakan Tekin, Diyarbakır annelerini ziyaret etti