Pazartesi 11.11.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 11.11.2013 16:27

Tekke ve zaviyeler için yasa teklifi

AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, tekke ve zaviyelerle ilgili yasanın yürürlükten kaldırılması için yasa teklifi hazırladığını söyledi.

Özdalga, düzenlediği basın toplantısında, kanun teklifiyle ilgili bilgi verdi.
30 Kasım 1925 tarihli 677 sayılı "Tekke ve Zaviyelerle, Türbelerin Seddine (Yasaklanmasına) ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve
İlgasına Dair Kanun"un yürürlükten kaldırılması için yasa teklifi verdiğini ifade ederek, teklifin gerekçesiyle ilgili "En önemli gerekçe; bu kanun artık Türkiye'de hiçbir ihtiyacı karşılamıyor. Bir görüşe göre 1925 tarihinde kabul edildiğinde, o zaman bir ihtiyacı karşıladığını ileri sürenler var. Ben bu tartışmaya girmek istemiyorum. En doğrusu bu tartışmayı tarihçilere, araştırmacılara bırakmak" dedi.
Söz konusu kanun kabul edildiğinde TBMM tutanaklarını ve yapılan müzakereleri de incelediğini anlatan Özdalga, şöyle konuştu:
"Bu kanunla bazı unvan ve sıfatlar yasaklanıyor; dedelik, seyidlik, çelebilik, babalık gibi unvan ve sıfatlar, onunla beraber falcılık, büyücülük,
üfürükçülük gibi sıfatların kulanılması da yasaklanıyor. Bu iki grup unvan ve sıfat toplumsal tasavvurda kesinlikle birarada düşünülen ve birbirine yakın değerler taşıyan sıfatlar değil. Mesela bunlardan dedelik, çelebilik, babalık gibi sıfatlara kendi değerler dünyasında olumlu şeyler atfeden vatandaşlar açısından küçük düşürücü bir beraber kullanım ve yasaklama var. Cemevleriyle ilgili tartışmada, cemevlerinin ibadet yeri kabul edilemeyeceğini ileri sürenlerin kullandıkları bir iki grekçeden biri de bu kanundur. Bu gerekçe de ortadan kalkmış olacak. Bu kanun Anayasanın 174. maddesinde zikredilen inkılap kanunlarından biri. Anayasada sekiz inkılap kanunu zikrediliyor ve Anayasaya aykırı oldukları iddiasında bulunulamaz. Bizim böyle bir iddiamız yok. Teklif gerekçemiz anayasa hükümlerine aykırılık değil, hiçbir toplumsal ihtiyacı artık karşılayamaz olduğudur. Zaten Anayasanın yürürlükte olduğu dönemde defalarca bu kanunlarda değişiklik yapıldı. Koruyucu hüküm sadece bu kanunların anayasaya aykırılığının iddia edilemeyeceğidir."
Teklifini AK Parti Grubu'na verdiğini, daha sonra TBMM Başkanlığı'na vermeyi umut ettiğini belirten Özdalga, "Kısa süre önce verdim, olumlu ya da
olumsuz cevap gelmedi daha. Onay çıkacağını arzu ve temenni ediyorum. Göreceğiz tabii..." dedi.
Özdalga, kanunun yürürlükten kalkması halinde cemevleriyle ilgili kolaylaşmış bir durumun ortaya çıkacağını ama cemevlerinin statüsüyle ilgili
otomatik bir durum ortaya çıkmayacağını kaydederek, "Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesine karşı çıkanların kullandığı önemli gerekçeden birisi budur. Tek gerekçe bu değil. Kanunun yürürlükten kaldırılmasının tek gerekçesi cemevleri değil. Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesinin yolunu da rahatlatacak. Karşı fikre sahip olanların elindeki önemli gerekçelerden biri kalkacak. Aslında bu tamamen zahiri bir gerekçedir. Cemevlerinin ibadet yeri kabul edilmesine karşı çıkanlar, bu kanunun varlığını ileri sürüyorlar ama geçerli değil. Çünkü kanun metninde kesinlikle cemevleriyle ilgili bir şey yok. Kanun; tekke ve zaviyelerin kapatılmasını, cami ve mescitlerin devamını öngörüyor, bazı unvan ve sıfatları yasaklıyor" diye konuştu.
"Amaç dini kontrol etmekti"

Kanunun müzakerelerini incelediğinde, düzenlemenin amacının, "dini kontrol altına almak" olduğunu ifade eden Özdalga, cemevlerinin ibadet yeri olması konusunda kanun yapılmasını kişisel olarak uygun görmediğini, devletin veya hükümetlerin, "belirli inanç menupları kendi ibadet yerleri olarak nereyi kabul ediyorlarsa biz kabul ederiz" demesi gerektiğini kaydetti.
Özdalga, "Yasa teklifiniz eğitimin birliğini zedelemez mi? Türkiye'deki cemaat gerçeği dikkate alındığında tekke ve zaviyelerin mantar gibi
çoğalmasının önünü açmaz mı?" sorusuna, "Eğitimin birliği ile bu kanunun hiç alakası yok. Tekke ve zaviyeler, adına ne derseniz deyin, bugün artık geldiğimiz noktada devlet tarafından bu şekilde denetlenmesi, yasaklanması uygun değil. Zaten getirilen yasakların da fiiliyatta hiçbir sonucu yok. Kullanılmayan, geçerli olmayan bir kanundan bahsediyoruz" karşılığını verdi.
Bir gazetecinin "falcılık, büyücülük serbest mi olacak?" sorusuna Özdalga, "Olaylara daha farklı şekilde bakmamız lazım. Eğer topluma zarar
veriyorsa, başkalarının haklarını özgürlüklerini ihlal ediyorsa, bu hükümler zaten kanunlarımızda var, gereken yapılır. Ama bunlar toplumlarda yasaklanarak yönetilecek şeyler değil" diye cevap verdi.
Özdalga, "Size, muhtemelen (Atatürkçülük, Kemalizm tasfiye ediliyor) eleştirisi gelecektir" denilmesi üzerine, "Bunun Atatürk ile ilgisi yok.
Atatürk'ü kimse tasfiye edemez" karşılığını verdi. "Devrim kanunu ya bu?" sorusu üzerine Özdalga, "Olabilir. Yani 90 yıl önce yapılmış kanunlara elimizi süremeyecek miyiz? Bu Atatürkçülük mü oluyor? Hiçbir anayasada değiştirilemez hüküm olmaz. Sen bugün anayasa yapacaksın, sonra bir, iki, beş kuşak sonrasına diyeceksin ki 'benim yaptığım bu hükmü sen değiştiremezsin. Böyle anayasa olmaz. Demokratik hukuk devletinin temel prensiplerine karşı bir şey bu. Böyle hüküm olmaz" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.