'Mezara kadar biriz'

Başbakan Tayyip Erdoğan, Çözüm Süreci ile ilgili en net mesajını Diyarbakır'da verdi. Erdoğan, Kantar Kavşağı'nda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin ardından geldiği kürsüde şunları söyledi:
* YENİ TÜRKİYE: 23 Nisan 1920 ruhuyla yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Her etnik unsurla, ehr inanç unsuruyla, her mezheple birlikte inşa ediyoruz. 1920'de TBMM'de Kürt, Türk, Arap, Laz, Gürcü, Çerkes, Boşnak nasıl bir ve beraber olduysa, İstiklal Savaşı'nı nasıl birlikte verdilerse, cumhuriyeti nasıl birlikte kurdularsa yeni Türkiye'yi de o ruh, o öz ve kardeşlik ruhuyla yeniden ayağa kaldırıyoruz.
* BU CUMHURİYET SENİN: Diyarbakırlı Kürt kardeşim, Türk kardeşim, Zaza, Arap kardeşim bu cumhuriyet senin cumhuriyetindir. Ne kadar İzmirlinin, İstanbullunun, Ankaralının cumhuriyetiyse o kadar da senin cumhuriyetindir. Bu devlet senin devletindir. Bu bayrak senin bayrağındır.
* DİYARBAKIR MÜRŞİD'DİR: Şunu bilin ki, eğer Diyarbakır huzurlu olursa Erbil daha huzurlu olur. Eğer Diyarbakır huzurlu olursa, Kamışlı daha da huzurlu olur. Diyarbakır refah içinde, barış içinde olursa, Türkiye refah ve barış içinde olur. Sorumluluğunuz büyük. Bu yeni süreçte Diyarbakır'ın hakem olmasını, mürşid olmasını, sürece yol göstermesini, ışık tutmasını istiyorum.
* ARACILARA İHTİYAÇ YOK: Sizi seviyoruz. Yaradandan ötürü seviyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Karar verirken vicdanla, kalple, gönülle karar verin. Bizim aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz her zaman gönül diliyle konuştuk bundan sonra da gönül diliyle konuşacağız.

* HALİSE TEYZENİN DUASI: 78 yaşındaki Halise teyze, 'Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'a geliyor' diye heyecanlanmış. 'Allah ömrümün tamamını ona versin. 1 yıl oldu hiç çocuğumuz ölmedi' diye dua ediyormuş. Rabbim Halise teyzemize huzur hayırlı ömür versin. Bu yıl Nevruz'da, bu bahar kalıcı olsun sıcak olsun, soğuk olsun kar yağsın yağmur yağsın ama gönüllerde açan bahar çiçeği hiç ama hiç solmasın. Batıdaki evlere de doğudaki evlere de artık ateş düşmüyor. Bu bahardan, aydınlık, gençlerin yaşamasından rahatsız olanlar var. Gençlerin kanını içemediği için rahatsız olanlar var. Adeta yarası gibi karanlıkta yaşamayı alışkanlık haline getirip ışıktan, heyecandan, yaşama sevincinden rahatsız olanlar var. Kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var. Yoksullukla mücadeleden rahatsız olanlar var.
* NUSAYBİN SALDIRISI: Nusaybin'de böyle bir sabotaj gerçekleştirdiler. Huzura, kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Diyarbakır bu umuda sahip çıkarsa fidanlar çınar olacak, kök salacak. Söz silahtan etkilidir.
* KUZEY IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ'NE SELAM: Molla Mustafa'nın oğlu değerli dostum Mesud Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyorum. Diyarbakır şehrimize hoş geldiniz. Sizi, sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki değerli kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum. Biz Erbil'de kendimizi kendi şehrimizde hissettik. Sizde kendinizi evinizde hissedin diyorum.
* HASRETE VERİLEN SON: Tam 37 yıl süren bu anlamsız acı, bu kederli hüzne bugün artık son veriyoruz. Nihayet hoş geldin Şivan Perver diyoruz. Evine yuvana, vatanına, anne baba ocağına hoş geldin, Diyarbakır'a sevenlerin gönlüne hoş geldin diyorum.
* ACILARI BİLİRİM: Bir annenin çocuğuyla kendi anadilinde konuşamıyor olmasından daha büyük azap ne olabilir? Şivan Perver'in kasetlerinin, plaklarının nasıl saklandığını, nasıl gizli gizli dinlendiğini ben de bilirim. Faili meçhullerin, işkencelerin, sürgünlerin, vatan hasretinin ne büyük bir acı olduğunu bilirim.