Dağdakileri indirecek 'hayata dönüş' planı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı tarihi konuşmada, "Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını göreceğiz" sözleri büyük yankı uyandırdı. Gözler, başlatılan çözüm sürecinde silahların toprağa gömülmesinden sonra atılacak adımlara çevrildi. Terörün son bulması, silahların susması için yürütülen çözüm sürecinde ikinci perde açılıyor. 2014 normalleşme yılı olacak. Başbakan Erdoğan'ın, 30 Eylül'de açıkladığı demokratikleşme paketinde yer alan düzenlemelerin yasallaşması için adımlar atılacak. Yeni yılın başından itibaren "restorasyon" adımlarıyla birlikte dağdan inenlerin topluma entegre olması ile ilgili sosyal projeler yaşama geçirilecek. Bunun için öncelikle terör örgütü PKK'nın Türkiye'den çekilmeyi tamamlaması ve silah bırakması gerekiyor. PKK'nın çekilmeyi yavaşlattıgı ya da durdurduğu, Türkiye'deki PKK'lıların sadece yüzde 20'sinin Türkiye'den çekildiği biliniyor. PKK'nın çekilmeyi tamamlaması ve silah bırakmasının ardından çözüm sürecinde ikinci perde açılacak. Kürt sorununun "güvenlik" sorunu olmadığı düşüncesinden yola çıkarak, ağır, sert ve insan hakları ihlallerine neden olabilecek maddelerin yasalardan ayıklanması planlanıyor. Bu kapsamda, Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) ve Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) istismara açık maddelerin tırpanlanması öngörülüyor. Dağdan inişi teşvik için pişmanlık maddesi revize edilerek, kapsamı genişletilecek. Kimlerin bu kapsama gireceği ise silah bırakma aşamasında netleşecek. Yeni dönemde, dağdakileri silahını bırakarak indirmek için de ileri adımlar atılıyor. Silah bırakmayı teşvik edecek düzenlemeler de öngörülüyor. Terör eylemlerine karışmamış, silahını teslim etmeye hazır örgüt mensupları için "etkin pişmanlık" dışında bazı sürpriz adımlar atılacak. Örneğin, silahı bırakıp teslim olmaları için belli bir süre verilecek, bu süre zarfında teslim olanlar hakkındaki yakalama emri kaldırılabilecek. TCK'da bulunan 50 kadar suç, terör amacıyla kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde terör suçu sayılıyor. Bu maddelerin her biri ceza hukuku, ceza yargılaması hukuku ve infaz hukuku alanında tek tek yeniden masaya yatırılıyor. TMK'nun 3. maddesiyle "Devlet Güvenliğine Karşı Suçlar" ile "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" TCK'dan aynen madde numaraları ile alınarak doğrudan 'terör suçu' kabul ediliyor. Her iki yasada, terör örgütünün faaliyeti nasıl ve nerede başlar, nerede biter konularına açıklık getirilecek. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, dün bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, "Dünyanın her yerinde çözüm süreçleri silahların tesliminin sonrasında o insanların geleceği ile ilgili kararları getirir" diye konuştu.

BDP: TÜM AKTÖRLER KATILMALI
Öte yandan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Başbakan'ın sözlerinin güzel temenniler olduğunu belirterek, "Doğru laflar ama fazla beklemeye kimsenin tahammülü yoktur" dedi. Tan 35 belediye başkanının cezaevinde olduğunu hatırlatarak "Hızlı demokrasi ve sürecin bütün aktörlerinin devrede olacağı bir demokrasi" şeklinde konuştu.