'Kirli senaryolar yeniden devrede'

Başbakan Tayyip Erdoğan, her seçim öncesinde Türkiye'de uygulanmak istenen kirli senaryoların bugünlerde yeniden devreye girmeye başladığını belirterek, "Bütün kirli ilişkiler, nankörlükler, ahde vefasızlıklar, kanunsuzluk, çirkin oyunlar, tehditler bugüne kadar sandıktan döndü. 30 Mart'ta bir kez daha inşallah sandıktan dönecek" dedi. Trakya turu kapsamında dün Edirne'de Valilik, Selimiye Meydanı ile Uzunköprü ve Keşan ilçelerinde halka seslenen Erdoğan şu mesajları verdi:
Bize korkmak yakışmaz, millet olarak yakışmaz. 1. Murat korksaydı Edirne'yi fethedemezdi. Bizi korkutanlara, tehdit edenlere boyun eğmeyeceğiz. Kışkırtmalar, tahrikler, saldırılar karşısında geri adım atmayacağız. Türkiye'nin istikametini sadece millet çizer.
30 Mart seçimlerine sadece 3.5 ay kaldı. Her seçim öncesinde Türkiye'de uygulanmak istenen kirli senaryolar, bugünlerde yeniden devreye girmeye başladı. Kaos ve kargaşa ortamı yeniden sahne alma niyetini belli etti. Milli iradeye ipotek koyma girişimi harekete geçti. 11 yılda 3 genel seçim, 2 mahalli seçim, 2 halk oylamasına girdik. Milletim 7 seçimde de prim vermedi, bundan sonra da vermeyecek.
Bütün kirli ilişkiler, nankörlükler, ahde vefasızlıklar, kanunsuzluk, çirkin oyunlar, tehditler bugüne kadar sandıktan döndü. 30 Mart'ta bir kez daha inşallah sandıktan dönecek. Hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktüremeyecek. Bu ülkede sermayenin, manşetlerin, çetelerin değil, artık sadece milletin dediği olacak.
Merkezi hükümet ile yerel idare aynı vizyonu paylaşmıyor, şehir için aynı idealler üzerinden hareket etmiyorsa o şehri ayağa kaldırmak da mümkün olmayacaktır. İleri demokrasilerde kimlik siyaseti, etnik siyaset, korkular ve istismar üzerinden siyaset hizmet siyasetlerinin gerisinde kalır ve yok olmaya mahkumdur. Eski anlayış artık geride kalmıştır. Şu anda hizmet siyasetini tercih eden illerimizde çok ciddi bir kalkınma yaşanırken etnik kimlik, korkutma ve istismar siyasetinin hakim olduğu illerde sıkıntılar yaşanıyor. Biz Edirne'nin böyle bir vizyonsuzluk yaşamasını arzu etmiyoruz. Edirne'nin kabuğunu kırıp potansiyelini açığa çıkartıp bir dünya markası olarak yükselmesini hep birlikte sağlamak zorundayız.
Ortak değerlerimizin istismarı bu güne kadar Türkiye'ye fayda sağlamadı ve sağlamaz. Bu ülkede ikinci bir bayrağın tasavvuru düşünülemez. Vatan toprakları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 76 milyonundur. Burada kimsenin herhangi operasyon yapma yetkisi, hakkı yoktur. Hükümet olarak tüm enstrümanlarımızı kullanarak buna asla fırsat vermeyiz.
Efendim şehitler geliyor. Tabii gelecek. Şahadet bir makamdır. Ve hiçbir dönemde şehidine bizler kadar sahip çıkan iktidar olmamıştır bu ülkede. Hiç kimse çıkıp da ben bu bayrağı sizden daha çok seviyorum, bu vatanı sizden daha çok düşünüyorum iddiasında bulunamaz. Çünkü bu ortak değerlerin yarıştırılması anlamına gelir ve kimseye fayda sağlamaz.
Birileri çıkıyor ben daha milliyetçiyim. Milliyetçiyim demekle milliyetçi olunmaz. Ben Cumhuriyeti daha çok seviyorum demekle cumhuriyetçi olunmaz. Şehit cenaze merasimlerini siyasi parti mitinglerine dönüştürmekle şehitlere hürmet gösterilmez. Milletini çok seven milleti için eser ortaya koyar. Ortak değerlerimize sahip çıkıyor gibi görünüp her türlü yolsuzluğu yapanlar ortak değerlerimizi incitirler.

YA RGI CEZAYI VERECEK
Etnik milliyetçilik yapmayacağız, dinsel milliyetçilik de yapmayacağız. Hangi dinden olursa olsun hepsine eşit mesafedeyiz. Bizim partimizin laiklik anlayışında devlet laiktir, insanlar laik olmaz. Devlet laiktir. Devlet, tüm vatandaşlarına, hangi inanç grubundan olursa olsun eşit mesafededir. Onun inancını koruma altına alır. Her inanç grubu da inancını inandığı gibi yaşar.
Devletimizin üzerinde kimseye operasyon yaptırtmayız. Ne görevimiz varsa bu görevimizin gayet bilincindeyiz. Bazılarının son zamanlardaki operasyonlarına da gereken cevabı yargının vereceğine inanıyorum
Birisi diyor ki "ben Kürtlerin partisiyim", birisi diyor ki "ben Türklerin partisiyim." Biz de diyoruz ki "biz hepsinin partisiyiz." Hepsine de AK Parti iktidarı olarak hizmet veriyoruz. Birisi de çıkıyor diyor ki "Ben de kumsalların partisiyim." Biz oranın da partisiyiz.