Gül ilk kez konuştu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Devletin içinde başka otorite olamaz" mesajı verdi. Gül, demokratik hukuk devletinde devlet kurumlarında çalışanların silahlı kuvvetler, emniyet ve yargı veya başka kurumlarda çalışanların bireysel farklı düşünceleri olabileceğini ancak devlet söz konusu olduğunda hiçbir otorite, dayanışma söz konusu olamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Gül, gazetecilerin sorularının hepsini dinledikten sonra "Tek tek nokta nokta sorulara yanıt vermek yerine ilkesel bir cevap vereceğim" diyerek şu açıklamaları yaptı:
DEVLETİN İÇİNDE BAŞKA OTORİTE OLAMAZ: Demokratik hukuk devletinde, devlet kurumlarında çalışan, bu silahlı kuvvetler olur, emniyet, yargı olur, veyahut da devletin başka kurumları olur. Bu kurumlarda çalışanlar hepsinin bireysel olarak farklı düşünceleri ve ideolojileri olabilir. Farklı siyasi akımlara bağlı olabilirler. Ama bunların hepsi devlet işleri ve kamu işleri dışında meşrudur. Devlet işleri, kamu işleri söz konusu olduğunda devlet otoritesi ve anayasa, kanunlar ve çalıştıkları kurumların kuralları bağlar. Bunun dışında hiçbir otorite ve hiçbir dayanışma söz konusu olamaz. Bütün demokratik hukuk devletlerinde bu böyledir. Bu, bugün için de dün için de bundan sonrası için de bir temel ilkedir.
YOLSUZLUK VARSA ÜSTÜ KAPANAMAZ: Türkiye'de son 10 yılda siyasi, hukuk alanlarında köklü reformlar yapıldı. Bunların yapıldığı bir ülkede herhangi bir yolsuzluk veya yanlış söz konusu olursa bunların üstü falan kapanmaz, kapanamaz. Türkiye, bundan 15-20 sene önceki Türkiye değil. 10 sene içerisinde ülkede olağanüstü reformlar yapıldı. O bakımdan herkesin rahat olması gerekir.
BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI: Bugün iddia edilen yolsuzluk konuları mahkemeye, yargı sürecine taşındı. Yargı hem bağımsız hem de tarafsız. Demokratik hukuk sistemi içinde böyle. Şimdi yargıya ulaşan bu şeyleri mahkeme gayet titiz bir şekilde değerlendirecek ve eminim ki hiç kimsede soru işareti bırakmayacak şekilde nihai kararını verecektir. Şu anda yargı sürecinin çalışmasını ve neticede meselenin aslı ne ise ortaya çıkartmasını herkesin beklemesi gerekir. Doğru ne ise Türk milleti adına mahkemeler bu kararı verecektir.
YANLIŞLARA HEP DİKKAT ÇEKTİM: (Ergenekon ve Balyoz'da uygulanan yöntemlere o zaman ses çıkarılmadı şimdi itiraz ediliyor hatırlatması üzerine) Bugün bazı şeylerden şikayet ediliyor. Yargı süreci diyoruz, bazı şeyler... Dün de bu tip şeyler oluyordu. Biliyorsunuz başından beri bu tip yanlışlara her zaman dikkat çektim. Bütün bunlar demokratik, hukuk devleti ilkelerinin en gelişmiş ülkelerindeki gibi olmalı. Türkiye, AB ile müzakere yapan bir ülke, çıkarttığımız birçok kanun ve reformu hep bu paralelde çıkarttık.
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ: Başbakan Erdoğan ile kabine değişikliğini geniş bir şekilde konuştuk. Kendisinin çeşitli düşünceleri var. Ben de tabii düşüncelerimi kendisi ile paylaştım. Hazırlıklarını yapıyor. Değerlendirmelerini yapıyor. Yurt dışına gitti biliyorsunuz. Gelince zaten görüşeceğiz ve o zaman zaten duyacaksınız. ('Dört bakandan biri yeni kabinede önünüze gelirse onaylar mısınız?' sorusuna) Sayın Başbakan ile konuştuktan sonra o açıklar. O zaman görürsünüz.
FAZLASI POLEMİĞE GİRER: Yapılması gerekenler sakince, şeffaf bir ülkede işler nasıl oluyorsa bu şekilde olmasını herkesin takip etmesi gerekir. Tabii ki düşünceler, görüşler yazılır, çizilir ama bunlara ne kadar ilkeli şekilde bakılırsa o kadar memleketin yararına olur.
'ÖNEMLİ OLAN EVİMİZDEKİ YANLIŞLIKLARI FARK ETMEK'
2013 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanı Gül tarafından Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törende yaptığı konuşmada, düşünce özgürlüğüne vurgu yapan Gül, şunları söyledi: "Bir ülkede düşünce özgürlüğünün, fikir özgürlüğünün, siyasi düşüncelerin gayet serbestçe konuşulabildiği, arkasında şiddetin olmadığı, her türlü fikrin rahatlıkla tartışılabildiği, konuşulabildiği, anlatılabildiği bir ortamda sanat, kültür bunlar muhakkak ki gelişebilir. Türkiye doğrusu şimdi artık bu noktalara geldi." Gül, müzik dalında ödüle layık görülen Ahmet Kaya ile ilgili ise şunları kaydetti: "Siyasi tarihimize baktığımızda hepimizin çektiği acılar, yanlışlar, bir sürü üzüntüler var. Ama ne yapalım ki kendi evimiz. Önemli olan kendi evimizdeki yanlışlıkları, noksanlıkları fark edip, bunları düzeltme azmini ortaya koymak." Reform süreçlerinin devam etmesi gerektiğini belirten Gül, şöyle devam etti:

ANADOLU'YU DİLLENDİRDİ
"Bu şekilde kendisine yapılan haksızlıkların en azından değerli eşi ve ailesi tarafından, kendisi görmediyse bile hakkının verildiğini siz görüyorsunuz. Sözleri, sazıyla hangi fikirden, ideolojiden olursa olsun herkesi yakalayan bir insandı. Bütün Anadolu'nun sesini dillendiren bir insandı. O bakımdan kendisine de bu ödül verildi. Bütün bunlar, aslında yeni hataların yapılmaması için, yeni yanlışların yapılmaması için atılan adımlardır. Önemli olan yürüdüğümüz yolda yeni yanlışları yapmamaktır. Farklılıkları bir birlik içinde toplayarak bunu enerjiye çevirebilmektir. Karşılıklı saygı ve sevgi içinde bu kültürle yapılmazsa başka ne ile yapılacaktır?"