Galip Ensarioğlu: "Kürtlerin yakasından düşün"

Ak Parti Milletvekili ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Galip Ensarioğlu ile Özel Yetkili Mahkemeleri ve barış sürecini Ali Değermenci'ye anlattı.
"Ensarioğlu; Bazı kesimler Kürtleri payanda olarak görüp barış sürecini engelliyorlar. Kürtlerin yakasından düşün"
17 aralık sonrasında hükümet Demokratikleşme paketi hazırlıyor. Yargı paketinde Özel Yetkili mahkemeler kaldırılıyor.
Özel yetkili Mahkemeler başından beri tartışılan bir konu idi. Tabi Türkiye bir taraftan da normalleşiyor, normalleşirken Ergenekon gibi çok çok önemli davaları yaşıyorduk. Devlet içine kümelenmiş odaklarla mücadele etmek mümkün değildi. O yüzden Özel Yetkili Mahkemeler tarafından bu tür davaların görülmesi ve yürütülmesi ancak devlet içindeki bu çeteleşme ve bu köklü yapının çözümü için gerekli olduğu konuşuluyordu. Bu anlamda da çok ciddi görevler ifa ettiğini düşünüyoruz. Ancak Türkiye'nin geldiği noktada bu normalleşme sürecinde çok başlı bir yargının da doğru olmayacağı , artık normal mahkemelerin de bu tür davalara bakabilmesinin koşullarının oluşturulması gerektiği, normal mahkemelerde de bu tür davalara bakabilecek bir takım yetkin yargıçların olması gerektiği anlaşıldı. Türkiye'nin normalleşme sürecinde Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması gerektiği kanaati herkes tarafından destekleniyor.
Terörle Mücadele Kanunu çok sıkıntılı uygulamalara sebep oldu. Bugün onlar da kaldırılıyor.
Terörle Mücadele Kanunu da çok tartışmalı bir konu. Çünkü suç teşkil eden bir çok meselenin normal ceza kanunlarımızda yeri vardı. TCK da her suçun tanımı varken ayrıca özel bir tanımlarla bir çok insanın mağdur olduğunu da biliyoruz. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına faaliyet yürütmekte suçlanabildi insanlar. Şahsımla ilgili de böyle davlardan ceza aldım. Bir barış mitingi düzenlediğim ve katıldığım için ceza almıştım. Bu cezam onaylanmış olsaydı milletvekili olamayacaktım. Gecen yıl çıkarmış olduğumuz bu yasayla bunu düzeltmiş olduk ama Terörle Mücadele Yasasından Mağdur olan on binlerce insanın olduğunu biliyoruz. Her konuda ayrımcılığın kaldırılması gerekir. Ayrımcılığın her konuda kaldırılması ile Terörle Mücadele Kanununun da kökünden kaldırılması gerekir. Zaten ceza yasalarımızda her türlü suçun karşılığı kanunlarımız da var. Eksiklikler varsa bu da TCK içinde düzenlenmelidir.
Bir yıldan beri silahlar susmuş ve Barış Süreci devam ediyor. Bu yasaların değişiminden sonra Barış Süreci nasıl etkilenir?
Yasal değişiklikler Barış Sürecini tabi ki olumlu etkiler. Barış sürecini yürüttüğümüz bir taraf vardır. Bu tarafında mağduriyetleri ve haksız uygulamalara muhatap olmuşlukları vardır. Bunların düzeltilmesi Barış Sürecini olumlu yönde etkileyecektir.
Nuray Mert, Destansı bir mücadele ile bugünkü kazanımlarını elde eden Kürtler için yolun sonu böyle mi olacak? diyor. Barış sürecine neden karşılar?

Barış Sürecinin devamını istemeyenlerin sayısı mutlaka olduğu gibi, Barış istediğini zannedip de aslında barış karşısında olanların sayısı da az değil. Bu işin sonu böyle mi olmalıydı derken, eğer Cumhuriyet demokratikleşecekse, normalleşecekse, kültürel haklar tanınacaksa, ayrımcılıkla ilgili yaslar çıkartılacaksa, kanın durması, kardeşliğin sağlanmasından niye rahatsız oluyor insanlar. Sonu böyle mi olacaktı derken ne olmalıydı? İnsanlar ölmeye devam mı etmeliydi? Bunu söyleyenler sonunun ne olması gerektiğini de anlatsınlar bize.
Kendi ideolojik beklentilerini getirip Kürtlerin sırtına yüklemesin kimse. Kürt sorununun çözümüne baştan destek verdiler, bu mücadeleyi edenleri kendi payandası olarak görüp bu ideolojik hedeflerine ulaşmak için Kürtleri araç olarak görenler ellerini Kürtlerin yakasından çeksinler.
Bir çok defa barış girişimi oldu fakat engellendi. Bu gün böyle bir risk var mı?

Bu tür süreçler riskli süreçlerdir her zaman bir provakosyon olabilir. İçeride ve dışarıda istemeyenler var. Bütün bunlara rağmen çok sağlam bir şekilde yürüyor. Benzer süreçlerden ders çıkarılarak çok daha temkinli bir şekilde yürüyor. Her şeye rağmen riskte olabilir. Provakasyonlar olsa bile bu süreç devam edecektir.
Bugün Barış Sürecinin halk tarafından desteklenmesini siz neye bağlıyorsunuz?

Sonuçları gördükçe insanlar ikna oluyor. Başta olumsuz propaganda ile herkes endişe içinde bu Türkiye'yi bölünmeye götürür dediler. Özellikle bu çatışmalardan nemalananlar süreci hedef aldılar ama sonuçlar görüldükçe bu endişelerin yersiz olduğu anlaşıldı ve halk süreci sahiplendi.
Ak Parti Milletvekilisiniz ama Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaysınız. Diyarbakır'da seçim çalışmaları nasıl gidiyor?
Seçim çalışması gayet iyi gidiyor. İddialıyız. Diyarbakır'ı da alacağız. Bölgede sloganlar ve siyasi argümanlar üzerinde siyaset yürütenler bu kente belediyecilik anlamında bir şey yapmadığı görüldü siyasete ve doyduk. Bundan sonra da hizmete doymamız lazım.