'Hayatları yalan'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi olaylarında Kabataş'ta başörtülü bir kadın ve bebeğine yapılan saldırı ile ilgili çıkan görüntülerle ilgili olarak "Bunların hayatı yalan üzerine inşa edilmiştir", "Adli Tıp raporlarını nereye saklayacaksınız? Nerenize koyacaksınız?" ve "Benim milletim bunu yutmaz. Her şey açık net ortada" dedi. "CHP, MHP bütün marjinal örgütler artı bu paralel yapı aynı ittifakta bulundular" diyen Erdoğan "Bu paralel yapının tabanındaki kardeşlerime ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu oyuna gelmeyin. Bunlarda iyi niyet filan yok. Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir unutmayın" diye konuştu. Erdoğan, Şişhane-Haliç Metro Köprü, Yenikapı Metro Hattı'nın açılışında özetle şöyle dedi:
CHP'YE ELEŞTİRİ: CHP'nin başında 1071'i Türkiye'nin kuruluş tarihi zanneden bir genel müdür var. Cehalet diz boyu. "Bizi Ortadoğu ülkesi haline getirmeye çalışıyorlar" diyerek güya kendince Ortadoğu'yu aşağılıyor. Birilerinin gözüne girmeye çalışıyor. Meclis'te dün ret oyu vermiş CHP. Ya başkan, bunların evet vereceğini mi zannediyordun? Nerede hayırlı bir iş var bunlar o işin karşısındalar. HSYK ile ilgili yasa sabaha kadar Meclis'te kavga gürültü devam etti. CHP'den zaten orada 5-10 kişi. MHP'den de o kadar belki daha az. Ama hamdolsun kadromuz Meclis'ten HSYK kanununu çıkardı.
PARALEL YAPININ BORAZANLARI: 17 Aralık dalgası ile alakalı tutuksuz yargılama veya takipsizlikle ilgili kararlar çıktı. Birileri rahatsız oldu. Kimler, paralel yapının borazanları rahatsız oldular. Neymiş, yargı bitmiş. Tamam da 17 Aralık'ta siz neredeydiniz ya? Neye göre, hangi delile hangi belgeye göre adım atıldı? Her şey bir senaryoydu ve bu senaryonun aktörleri vardı, aktrisleri vardı. Bunlar da onun borazanları idi. Dalkavukları idi. Ve bunların içerisinde AK Parti'nin kapatılmasını isteyecek kadar ileri giden demokrasiden nasibini almamış olanlar vardı.
GEZİ-17 ARALIK: Gezi ile 17 Aralık darbe girişimi aynı siyaset mühendislerinin girişimleridir. Her iki olayda da perde arkasında aynı karanlık yüzler görev aldılar. Aynı medya aynı vazifeyi yüklendi. Roller, figüranlar, senaryolar değişse de her ikisinde de Türkiye'yi, milli iradeyi Türkiye'nin küresel projelerini hedef aldılar. Şu anda olanları görüyorsunuz. Elinde bira şişesi ile başörtülü kızlarımıza saldıranlarla o malum paralel yapı birlikte hareket ediyor. Dün birileri en zor zamanlarda başörtüsüne 'teferruattır' diyordu. Bugün o başörtüsü düşmanlarının değirmenine su taşıyorlar.
'MİT'E DÜŞMAN MUAMELESİ YAPILIYOR'
Ordulular Sevgi Şöleni'nde konuşan Başbakan Erdoğan'ın gündeminde gazetemizin "İşte O Baskın" manşeti vardı. Erdoğan, şunları söyledi: "MİT mensubu yüzbaşıya, üsteğmene, oradaki diğer personele adeta düşmanmış gibi muamele yapılıyor. MİT personeli yere yatırılıyor. Üzerlerine silah doğrultuluyor. Bunu yapan kim? Bunu yapanlar, yaptıranlar paralel yapının emriyle hareket edenlerdir. Bunlar şirazeden çıkmışlar. Bunların kalpleri de gözleri de akılları da durmuş, kararmış. Bu ülkenin hakimine, savcısına, polisine milletten değil, başka yerlerden talimat geliyor. Bu paralel yapıyı nerede saklanırlarsa saklansınlar, nasıl gizlenirlerse gizlensinler bulacak, çıkaracak ve milletin huzurunda, hukuk içinde hesabını soracağız."
'BUNUN ALTINDA KALACAKSINIZ'
Mayıs ve haziran aylarında İstanbul'da sokak hareketleri başlattılar. Yaktılar, yıktılar, insanlara saldırdılar. Başörtülülere saldırdılar. Camilerimize dahi saygısızlık yaptılar. Kabataş'ta yavrusuyla beraber bir kızımıza yapılan saldırı ile alakalı bakın şimdi onun da üzerinde oynamaya başladılar. Medya dünyasında amiral diye geçinenlere söylüyorum. Bugün (dün) attıkları başlığı özellikle kendilerine hatırlatıyorum. Bunun altında boğulacaksınız. Sizler Adli Tıp raporlarını nereye saklayacaksınız? Nerenize koyacaksınız? Adli Tıp Raporu'ndan bahsediyorum. Bütün görüntüleri koyun bir kenara bu bayanın çocuğu ile orada aldığı darbe ile ilgili raporu ne yapacaksınız? Bunların hayatı yalan üzerine inşa edilmiştir. Kurtulamayacaksınız. Tarih sizi affetmeyecek.
PEYGAMBERİMİZİ KAMYONA BİNDİRECEK KADAR AHLAKSIZLAR'
"Sevgili peygamberimizi miraçtan indirip kamyona bindirecek kadar ahlaksız bunlar. Değerlerimize ihanet edecek kadar ahlaksız bunlar. Bakın Gezi olayları sırasında bunlar Kadıköy'de bir duvara şunu yazdılar: Zulüm 1453'te başladı. Ankara'da bayrağımızı sokakta ateşe verdiler, bu CHP değil mi ya? Seçimlerde Hakkari'ye gidip de mitingde bir tane Türk bayrağı sallandıramadı.