Son Güncelleme: Perşembe 20.02.2014
Özal'ın her yanını 'böcek'ler sarmıştı!
1980'lerde Başbakan olan Turgut Özal'ın yatak odası, masası, duvarları, telefonu, saksısı bile böcekle doluydu Önlemler yetersiz kalınca, Özal önemli konuşmaları ya denizde, ya arabada ya da bahçede yapıyordu
İÇERİDE DE DIŞARIDA DA BÖCEK
Dünyadaki elektronik gelişmelere açıktı. En yakını Adnan Kahveci, yurtdışı gezilerinden yeni elektronik aletlerle dönüyordu. Araç telefonu o günlerde yeni modaydı. Ancak küçük bir tarayıcıyla, araç telefonları dinlenebiliyordu. Danışmanı Can Çangır, bir Brüksel gezisinden küçük bir tarayıcı ile döndü. Artık Özal, araç telefonlarını dinleyebiliyordu. Bir gün gazetecilere "Siz Köşk dışında arabalarınızda gazetelerinizle konuşuyorsunuz, sizleri dinliyor, ne tür yanlışlar yaptığınızı duyuyorum. Bende de var o alet" dedi. Sonra dinlenememesi için yurt dışından özel cihazlar getirtti. Gittiği yerlere o cihazları götürdü. ABD Başkanı Goerge Bush aradığında, Özal telefonu eline almadan önce mutlaka bu cihazın bağlanmasını bekledi. Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da dinlendi. Avrupalı liderlerle, Irak'ta Saddam Hüseyin ve Libya'da Kaddafi ile görüşmeye gittiğinde kaldığı otellerde böcekler bulundu. 1989'da Cumhurbaşkanı adaylığı tartışılırken, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de kendisini dinlediğinden şüphelendi. Evren, Özal'ın aday olmasını istemiyordu. Ailesini topladı, fikir sordu. Aile Özal'ın adaylığını destekledi. Özal, adaylığı düşünmediğini söyledi. Aile şoktaydı. İki gün sonra Evren'le görüşmek için Köşk'e gitti. Bir bakan, Özal'ın makam aracının kapısını açtı ve "Kararınızda isabet buyurmuşsunuz efendim. Cumhurbaşkanlığı adaylığınız partiyi zora sokar" dedi. Özal artık emindi.
DEMİREL'E 'EMRİNİZ VAR MI EFENDİM' NEZAKETİ İŞİNDEN ETTİ
SABAH Yazarı Yavuz Donat, 1980 ihtilali sonrasında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le gerçekleştirdiği telefon görüşmesini anlattı: 1980 ihtilali. Demirel, eşi ile beraber Hamzakoy'a gönderildi. Döndükten sonra 'Demirel evinde 4 duvar arasında duruyor ama hâlâ devleti o idare ediyor' lafları çıktı. Aslı yok. O ara Turizm Bakanlığı Müsteşarı Kemal Baytaş bana ziyarete geldi. Kendisi, Demirel hükümeti döneminde müsteşarlığa getirilmişti. Gazetede çay içerken, Demirel aradı. 'Ne var ne yok' dedi. Sohbet ettik. Sizin için bir laf dolaşıyor dedim. 'Nedir' dedi. Telefonlarınız dinleniyormuş, dedim. Bazı müsteşarlarınızla konuşuyormuşsunuz, devleti idare ediyormuşsunuz. Yanımda Kemal Baytaş var, vereyim bir iki talimat verin, dedim.
"TELEFONUMU KİM DİNLER Kİ..."
Bunun üzerine Demirel, 'Benim telefonumu dinleyerek kim ne elde edebilir? Ülke aleyhine bir faaliyetim mi var ki..? İkincisi ben hangi kamu görevlisini arayıp talimat vermişim?' dedi. Bir küfretmediği kaldı dinlemelere. Demirel 'Ne oldu biliyor musun, sen pas verdin ben de dinleyenlere gol attım' dedi. Sövüp saydı. Kemal Bey'i istedi. Beyefendi 'Nasılsın Kemal gözlerinden öperim' dedi. Kemal de 'Sağlıklar afiyetler dilerim. Efendim bir emriniz var mı?' dedi. Demirel 'Estağfurullah ricam olur' yanıtı verdi. 3 gün sonra Baytaş görevden alındı.
'O DA SONRA BENİ DİNLETMİŞTİ...'
EN SON HABERLER
- 1 12 ilde DEAŞ operasyonu: 41 gözaltı kararı
- 2 Son dakika: Başkan Erdoğan'dan 'Taksim' tartışmalarına tepki: Masum bulmuyorum
- 3 SON DAKİKA | Yer ve saat netleşti! Başkan Erdoğan ile Özgür Özel AK Parti'de görüşecek
- 4 SON DAKİKA | AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten İmamoğlu'na "Hamas" tepkisi: Tamamen yanlış bir yaklaşım
- 5 Kurtaran-2024 Tatbikatı tamamlandı
- 6 Şırnak’ta askeri araç devrildi 2 şehit
- 7 MİT Başkanı Kalın, Somali Cumhurbaşkanı Mahmud ile görüştü
- 8 13. Çalışma Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sona erdi
- 9 Taksim dayatmaları masum değil
- 10 Bakan Yerlikaya'dan şehit askerler için başsağlığı