'Artık şapkasını alıp gidecek hükümet yok'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık darbe girişiminin başarısız olduğunu ifade ederken, "Biz paralel yapıyı 28 Şubat'ta sırtımıza sapladığı hançerden iyi biliriz" dedi. Memur-Sen tarafından ATO Konferans Salonu'nda düzenlenen "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehirler" konulu Büyük Türkiye Buluşması'nda konuşan Erdoğan şunları söyledi:
BAŞARISIZ DARBE:
Şu anda da hep birlikte 17 Aralık başarısız darbe girişimini yaşıyor, milli iradeye saldırıya şahit oluyoruz.

TEHDİTLE DİZAYN:
Son derece gizli ve sinsi bir şekilde bir şantaj çetesi kurulmuş. Hukukun temel ilkeleri çiğnenerek binlerce insan dinlenmiş. Bazıları hukuk dışı takip edilmiş. İşadamına gitmişler "Elimizde ses kayıtların var, istediğimiz suçu isnat ederiz" demiş, haraç almışlar. Siyasetçiye gazeteciye, gitmiş "Elimizde kayıtların var" demiş, dizayn etmişler. CHP'yi dizayn ettikleri gibi.

GÜNDELİK KONUŞMALAR:
Şimdi de bizim gündelik ses kayıtlarımızı, "Selâmün aleyküm, aleyküm selam." Bunlardan bir şey çıkmaz. Bunları internete vermek, ayakta tutmak için mücadele veriyorlar.

DÖVÜŞEREK GELDİK:
Biz bu koro halindeki saldırılarla dövüşe dövüşe buraya geldik. Biz bunları 28 Şubat'tan biliriz. Ama 28 Şubat'ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Biz bu işadamlarını, brifing alan bu çevreleri çok iyi biliriz. O zaman bile bu kadar düşük seviyede olmamıştı. Biz bu CHP'yi 27 Mayıs darbesinden iyi biliriz.

BENİM ŞAPKAM YOK:
Biz bu paralel örgütü, 12 Eylül'de darbecilere yaptıkları yalakalıktan, 28 Şubat'ta sırtımıza sapladıkları hançerden, "Beceremediniz artık bırakın" manşetlerinden iyi biliriz. Aldanmışız. O paralel yapıya sesleniyorum. Geçti o günler. 5'li çeteler devri geride kaldı. Artık şapkasını alıp gidecek hükümet yok. Zaten benim şapkam da yok.

BUNLAR VAMPİR:
Bir yıldır gençler ölmüyor ya bunlar çok rahatsızlar. Bunlar kandan beslenen vampirler. Bu ülkeyi yeniden kana, gözyaşına, kaosa mahkum edemeyecekler.

GÜLEN'E 'DÖN' ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e seslenerek, "Şuna bakar mısınız; bir yerlerden emir geliyor. Ben de diyorum ki, bir yerlerden emir vereceğinize lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi, gelin ne yapacaksınız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya, gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeyler açığa çıkar endişesini mi taşıyorsun?" diye sordu.