Genel başkanınız Pensilvanya'da

Başbakan Tayyip Erdoğan dün partisinin Niğde ve Osmaniye mitinglerinde vatandaşlara hitap etti. Sert mesajlar veren Erdoğan şunları söyledi:
* MİLLETİN ELİ SENİN YAKANDA OLACAK: CHP'nin Genel Başkanı çıkmış 'AK Parti'ye oy verirseniz iki elim yakanızdadır' diyor. Sen kimsin ya, sen kimsin? Ya sen İstanbul'da geçen seçimlerde başkan adayı idin, ikametini koyduğun Kağıthane'nin ismini bile unuttun. Kağıttepe diyecek kadar zavallısın ya. O seçimde kendine bile oy kullanamadın. E şimdi yani kendi oy pusulasına oy kullanamayan adamdan bu ülkeye yönetici olur mu? Bunlar ne sandığı bulabilirler, ne milleti bulabilirler, ne de milletin yakasını bulabilirler. Tam aksine milletin elleri bunların yakasında olacak inşallah.
* SİYASETİ MİLLET İÇİN YAPMIYORLAR: Diğeri de çıkmış, MHP'nin Genel Başkanı, 'Nereye oy verirseniz verin, ama AK Parti'ye oy vermeyin' diyor. Ya bunlar nasıl siyasetçi? Siyaseti millet için yapmayı, siyaseti hizmet için yapmayı öğrenemediler.
* ŞİMDİ ÜÇ KAFADAR OLDULAR: CHP ve MHP ruh ikiziydi. Bunlara bir de Pensilvanya eklendi. Üç kafadar oldular. Bu üç kafadara, üç koyun verin kaybedip gelirler. Bu üç kafadarın zaten işleri güçleri yoktur. Şimdi kendilerini kaset, montaj işine verdiler. Hukuksuz dinlemeler üzerinden montajlar üzerinden siyaset üretiyorlar. TBMM'de, meydanlarda, kürsülerde kaset siyaseti yapıyorlar. Sizlere ibretlik bir hadiseyi anlatacağım.
* AKŞENER İLE MHP'YE GÖNDERME: 1998, yine bir 17 Aralık günü. Şu anda MHP milletvekili olan, Meclis Başkanvekili olan bir hanımefendi, DYP milletvekiliydi, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Bir gazete yöneticisinin bazı bakan ve bürokratlarla yaptığı telefon konuşmalarını yayınladı. O gazete ayağa kalktı, dinlenen yazarı küplere bindi. O yazar konuşmaları yayınlayan milletvekiline tazminat davası açtı. 15 milyar lira tazminat kazandı. Faiziyle birlikte 26 milyar tazminatı Yargıtay onayladı. Şu anda işte bu dinlenen yazar, o günleri unutmuş, kasetler üzerinden bu defa bize iftira siyaseti yapıyor.
* YAZIKLAR OLSUN: CHP'de varlığını kasetlere borçlu bir yönetim var. Diyor ki 'Başbakanın haberi var.' Sana yazıklar olsun ya. Benim haberim olsa, bunu yarım saat değil, bir saat iki saat üç saat kalmasını arzu ederdim. Ben bakanıma talimat verdim, yarım saat sürmeden sosyal medyadan biz indirdik. Aynı konuda MHP'lilerle ilgili de indirdik. CHP'nin, yine bir genel başkan yardımcısına yaptılar, indirdik. Neden? Çünkü bizim kutsallarımızda böyle bir şey yok.
* DAVALARI AÇACAK İNLERİNE GİRECEĞİZ: Sabah akşam bunların gündeminde kaset var. Ağızlarında dillerinde iftira var. Montaj var yalan var. Biz bu davaları tek tek açacağız. Dedim ya inlerine gireceğiz inlerine. Kaçmak yok. İnşallah bu illegal kasetleri bu montajları grup salonlarından dinletenlerden tazminatları toplayacağız.
* O'NUN VATANI ABD Mİ?: Deyin ki yüreğiniz varsa, CHP'nin değil MHP'nin gölgesinde değil, partinizi kurun öyle gelin deyin. Partinize genel başkan arıyorsanız, Pensilvanya'da zaten. Çağırın gelsin Türkiye'ye. Vatanıysa çıksın gelsin. Niye gelemiyor? Gelsin. Onun vatanı Amerika mı? Çıksın Türkiye'ye gelsin. Türkiye'yi Pensilvanya'dan karıştıranlara hesabımız var. Bu da sorulacak.
* CEBRAİL PARTİ KURSA: Bu zat Savaş Ay ile röportaj yapıyor. Savaş Ay soruyor 'Nereyi destekleyeceksiniz?' diye. Ben diyor hayatımda bir defa oy kullandım. Benim siyasetle ilgi alakam yok. Hazreti Cebrail gelse parti kursa oraya dahi oy vermem diyor. Ey bu örgüte destek veren saf temiz kardeşlerim, daha ne kadar bunların yanında olacaksınız? Yahu Hazreti Cebrail parti kursa oyumu vermem diyen kişiyle daha ne kadar beraber olacaksınız? Hazreti Cebrail parti kursa oy vermem, ama CHP'ye veririm, MHP'ye veririm.
* DOĞRULARI YAZAMAZ: Bir kısım medyayı da ayıracağız artık. Otururuz konuşuruz, 'Sizin döneminizde gücümü 5 kat artırdım' der. Tamam artırdın ne olacak? Yaz hadi, şununla ilgili doğruları yaz. Yazmaz, yazamaz. Onların inadı başka. Bunlar ideoloji siyaseti yapıyorlar.
* SÜLÜK BUNLARDAN FAZİLETLİ: Milletimizi adeta sülük gibi emdiler. Sülük bunlardan faziletlidir. Bunlar büyük Türkiye'den rahatsızlar. Mavi Marmara'dan rahatsızlar. Filistin davasından rahatsızlar. İşte onun için 30 Mart yeniden bir istiklal mücadelesidir. Lütfen bu ihaneti görün. Mensubu olduğunuz yapının neye hizmetini görün.
* MAKBUZSUZ PARA: Bunların illerde ablaları var, imamları var. Cami imamı değil ha, meydan imamı. Bunlarla para toplarlar. Bunlarla kapı kapı dolaşırlar. Paraları makbuz karşılığı değil makbuzsuz toplarlar. Akıbeti belli değil. Hesabını da soracağız.
* BUNLAR TAM HAŞHAŞİ: Bunların televizyonlarının birinde Peygamberimizi Miraç'tan indiriyorlar, ondan sonra kamyonete bindiriyorlar. Aman Yarabbim, ne biçim iştir? Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığın içindeler. Bu ne denli bir edepsizliktir ki Peygamberimizi Miraç'tan indir sonra kamyona bindir. Bunlar tam Haşhaşi.
* KAİNAT İMAMI: Biz cami imamlarını bilirdik de şimdi bir de bunların kendilerine göre imamları var. Kainatın imamı var, Pensilvanya'da. Bakıyorsunuz, kıtaların imamları var, Afrika, Avrupa vesaire. Bir de Türkiye'nin imamı var. Türkiye'deki kurumların imamı var. Ben de şaşırdım. İllerin, ilçelerin imamları var.
* BAHÇELİ NEDEN SUSUYORSUN: MHP Genel Başkanı bizim şu andaki durumumuza daha önce düşmüş okyanus ötesine verip veriştiriyordu. Ama şimdi araları kıyak. Osmaniye'den MHP'nin Genel Başkanı'na çok basit bir soru soruyorum; Sayın Genel Başkan neden susuyorsun? Milletvekillerinin görüntülerini yayınlayan bu alçaklar karşısında neden susuyorsun? 450 MHP'li yol arkadaşını dinleyen bunlar karşısında neden sus pus oluyorsun?
"ABLALARA 'BAŞKA KAPIYA' DEYİN"
"Ablalar kapınıza gelebilir. Hanımefendi be sen hangi yüzle buraya geldin ya. Benim başörtümü füruat olarak nitelendiren o malum zattan dolayı mı buraya geldin? Yahu biz başörtülerimizden dolayı okullarımıza gidemedik. AK Parti iktidarı okullarımızı bize açtı. Biz üniversitelere giremiyorduk, öyle mi? Üniversite yollarımız açıldı. Bu yüzden mi buraya geldiniz be."