Cumartesi 22.03.2014 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 22.03.2014 17:00

Başbakan Hatay'da konuştu

Başbakan Erdoğan, 30 Mart yerel seçimleri kapsamında AK Parti'nin Hatay mitinginde halka hitap etti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Reyhanlı saldırısında bizi derinden yaralayan bir başka boyut var. Maalesef Türkiye içinden Hatay içinden birilerinin de bu haince, bu alçakça saldırıya katıldıklarını, destek sağladıklarını tespit ettik. İşte bu ihanet bizi derinden yaraladı" dedi.
Erdoğan, partisince itfaiye önünde düzenlenen mitingdeki konuşmasına, Hatay ve ilçeleriyle kardeş şehirleri olarak tanımladığı Lazkiye, Tartus, Beyrut, Gazze, Ramallah, İdlip, Halep, Hama, Humus ve Şam'ı selamlayarak başladı.
"Hatay, sen öyle mübarek şehirsin ki her gün dilimizde, her an kalbimizde olan Yasin-i Şerif'teki Habib-i Neccar'ın şehrisin Hatay. Sen Beyazid-ı Bestami hazretlerinin şehrisin. Sen Cemil Meriç gibi bir münevveri yetiştirmiş şehirsin" ifadesini kullanan Erdoğan, Hatay'ın kardeşlik iklimiyle, hoşgörü iklimiyle iftihar ettiklerini söyledi.
Hatay'ın Suriyeli kardeşlerine sahip çıktığını belirten Erdoğan, kentin misafirperverliğiyle, ensar olmasıyla iftihar ettiklerini bildirdi. Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin, ülke, millet, Hatay ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Hatay'ın medeniyetiyle, çalışkan insanlarıyla büyük bir şehir olduğuna işaret eden Erdoğan, "Asi Nehri'nin bereketli topraklarını işleyen çiftçileriyle, İskenderun'da demire çeliğe şekil veren emekçileriyle büyük bir şehir. Hatay, dünyaya örnek olan kardeşliğiyle, Medeniyetler İttifakı'na ilham vermesiyle büyük bir şehir. Şimdi de artık şehir olarak, belediye olarak büyükşehir. Hatay'ı büyüklüğüne yaraşır şekilde büyükşehir statüsüne biz kavuşturduk, biz. 30 Mart'ta inşallah Hatay, Büyükşehir Belediye Başkanını seçecek. Hatay'ın artık en ücra mahalleleri dahi hem ilçelerden hem büyükşehirden hizmet alacak. En ücra köyleri hizmet alacak. Çünkü onlar da artık mahalle oldu" diye konuştu.
Bir işin nasıl başlarsa öyle gideceğini, Hatay'da büyükşehir hizmetlerinin iyi başlayıp iyi gitmesini, iyi bir başlangıç yapmasını, kendi eserlerinin üzerine daha büyük eserler koyarak kentin geleceğe ilerlemesini istediklerini dile getiren Erdoğan, Hatay'ın bin yıllarca kardeşlik şehri olduğunu, bundan sonra da kardeşlik şehri olarak istikbali kucaklamasını istediklerini vurguladı.
"Ben sizinle bir sohbette bulunacağım. Nedir o? CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, gönül veren kardeşlerime diyorum tepedekilere değil, onlardan bir şey olmaz. Ama aşağıda saf, temiz, benim halkım var, vatandaşım var, onlara sesleniyorum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Diğer partilere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Hatay'ın büyükşehir belediyesi olmasına CHP'nin karşı çıktığını biliyor musunuz? Hatay'ın büyükşehir olmasını istemediler. Dediler 'Merkezden Hatay'ın en ücra köşesine hizmet nasıl gider?' Çünkü bu CHP belediyeciliği bilmez, bunlar şehir yönetmeyi bilmez. Kılıçdaroğlu, geçen seçimlerde İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuştu. İkametini İstanbul Kağıthane'ye aldı. Sordular 'Sayın Kılıçdaroğlu nerede oturuyorsunuz' diye. 'Kağıttepe'de oturuyorum' dedi. Kılıçdaroğlu bu. Seçim günü geldi kendine bile oy veremedi. İnanın bunlara üç tane koyun teslim edin kaybedip gelirler. Bunun tek özelliği var, iyi takiye yapar, iyi yalan söyler, iyi iftira atar. Ama tek doğrusu var, ne diyor, 'Yalancıdan başbakan olmaz' diyor. Tek dorusu bu. Doğru, niye? 5 senedir CHP'nin başında. Üç seçim geçirdik, şimdi dördüncüye giriyoruz. Üç seçimde de benim halkım bunları birinci parti yapmadı ve buna icazet vermedi. Şimdi dördüncüye giriyoruz, yine bunda da arkadan nal toplayacak nal."

"MİLLETİN İCAZET VERMEDİĞİ KİŞİLERDEN SİYASETÇİ OLMAZ"

Siyasetin başa oynamak, birinci, lider olmak için yapılacağını belirten Erdoğan, "Eğer inanıyorsan. Ben şimdi diyorum ki eğer AK Parti bu seçimden birinci çıkmazsa ben Genel Başkanlığı bırakıyorum, ayrılıyorum, partime hizmetkar olarak çalışacağım. Kılıçdaroğlu, sen birinci parti olmazsan çekilmeye var mısın? Çekil ki CHP de senden kurtulsun. Bahçeli, 15 yıldır partinin başındasın. Birinci parti olmazsan çekilmeye var mısın? Çekil de MHP de senden kurtulsun. Çünkü millet size icazet vermiyor. Milletin icazet vermediği kişilerden siyasetçi olmaz" dedi.
Batıda dürüst siyasetçilerin, seçimi kaybederse partisinin başında durmadığını, çekildiğini anlatan Erdoğan, "Niye? 'Demek ki millet beni başarısız gördü.' Hemen bir başkasına görevi devrediyor. Ama bunlarda böyle bir şey yok" ifadesini kullandı.
"Hatay'ın büyükşehir olmasına karşı çıkan bu zat Hatay'dan hangi yüzle oy istiyor, hangi yüzle? Hem Hatay'ın büyükşehir olmasını istemiyorsun ondan sonra da geliyor diyorsun ki Hatay'ı en iyi biz yönetiriz" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, seçimlere bir hafta kaldığını hatırlattı.
Vatandaşlara "Bir hafta kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Sandıkları AK Parti'nin ampulüyle aydınlatalım" diye seslenen Erdoğan, Hatay'da olduğu gibi Türkiye genelinde huzuru, istikrarı, güven ortamını bozmak için çok tehlikeli girişimde bulunanlar, kardeşi kardeşe düşman etmek için adeta çırpınanlar, 77 milyonun arasına nifak sokmak için gayret gösterenler, sokakları ateşe verip, camı çerçeveyi kırıp, huzuru, istikrarı bozup Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmaya çalışanlar olduğunu söyledi.

"İÇERİDEN VE DIŞARIDAN ÇOK AHLAKSIZCA SALDIRILAR BAŞLATTILAR"

Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını, kardeşlik içinde ilerlemesini hazmedemeyenlerin, içeriden ve dışarıdan çok ahlaksızca saldırılar başlattıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu saldırıların ilkini biliyorsunuz Reyhanlı'da yaptılar. 10 ay önce, 11 Mayıs'ta Reyhanlı'da yapılan alçakça saldırıda 53 kardeşimizi şehit verdik. Saldırının ardından geldim, Reyhanlı'da incelemelerde bulundum, gerekli talimatları verdim. Bugün bir kez daha o saldırıda vefat eden şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, yakınlarına, ailelerine tekrar sabır ve başsağlığı diliyorum.
Güvenlik güçlerimiz, istihbarat birimlerimiz çok sıkı çalıştılar ve olayı büyük ölçüde aydınlattılar. Türkiye içindeki sorumluları yakaladılar. Türkiye dışındaki sorumlular da tespit edildi. Onlar da çok iyi biliniyor, onlardan da hesap soruldu ve soruluyor. Fakat Reyhanlı saldırısında bizi derinden yaralayan bir başka boyut var. Maalesef Türkiye içinden, Hatay içinden birilerinin de bu haince, bu alçakça saldırıya katıldıklarını, destek sağladıklarını tespit ettik. İşte bu ihanet bizi derinden yaraladı. Kendi ülkesine, kendi ülkesinin halkına, kendi şehrinin sakinlerine karşı böyle bir alçaklığın içine girenler bizi derinden sarstı."

"SON DERECE ÇİRKİN EYLEMLERİN İÇİNDE YER ALIYOR"

CHP'ye bir çağrıda bulunduklarını anlatan Erdoğan, "CHP ile irtibatlı, CHP milletvekilleriyle irtibatlı bazı şahısların, bu elim olaya karıştığını söyledik. CHP'ye hem bu olayın failleriyle hem de Esed rejimiyle arasına mesafe koymasını söyledik. Maalesef CHP bunu hiç umursamadı. Reyhanlı saldırısını yapanların, Türkiye içinde başka planları olanların CHP heyetini Esed'e götüren rehberler olduğunu belgeleriyle ortaya koyduk. CHP bunu da umursamadı" dedi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP'nin genel müdürü, bu zalim Esed ve rejimine, onun şebbialarına, azılı katillerine neden sempati duyduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Esed'e maalesef destek veren, bu güzel Hatayımızı karıştırmak için elinden gelen çabayı gösteren CHP, aynı tahrik ve provokasyonları başka şehirlerde de yapıyor. İstanbul sokaklarını karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Malatya'yı, Adıyaman'ı karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Hem CHP genel müdürü hem onun milletvekilleri özellikle de Hatay milletvekilleri, Tunceli milletvekilleri, son derece çirkin eylemlerin içinde yer alıyor, polise taş atıyor, polise hakaret ediyorlar."

"BUNLAR MONTAJCI, BUNLAR DUBLAJCI, BUNLAR SAHTEKAR, BUNLAR HAŞHAŞİ, ÇETE ÇETE, ÖRGÜT"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, para yapıyı eleştirirken, "Şu anda Cumhurbaşkanıyla ilgili açıklama yapmıyorlar. Niye, 'şimdi zaten Başbakan ile uğraşıyorum bir de onunla niye uğraşayım' diye düşünüyorlar. Ama şu anda verileri depolamışlar. Vakti saati gelirse onu da açıklayacaklar" dedi.
Erdoğan, partisinin Hatay mitinginde yaptığı konuşmada, CHP'nin yanına başka müttefikler de bulduğunu belirterek, "Kim bunlar? MHP, BDP, her zamanki gibi malum medya, her zamanki gibi bazı işverenler, bazı işveren örgütleri. Şimdi bir de ne çıktı, Pensilvenya. Hepsi bir araya geldiler. 'Türkiye'yi karıştıralım, huzuru bozalım, istikrarı bozalım, güven ortamını zedeleyelim, hükümeti yıpratalım' istediler. 'Gerekirse Türkiye kaybetsinler ama biz kazanalım' dediler. 'Biz rant edelim de Türkiye'ye ne olursa olsun' dediler. Bu millet bunların bu kirli oyunlarına asla pirim vermeyecek. Bu millet bunların bu ayrıştırıcı, çatıştırıcı üsluplarına asla itibar etmeyecek'' diye konuştu.
''Hatay'ın yetiştirdiği büyük münevver, büyük mütefekkir Cemil Meriç ne diyor biliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Bakın burası çok enteresan, 'Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlar, karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi.' Evet, bunlar karanlığa alışmışlar. Bunlar aydınlıktan korkar hale gelmişler. Bunlar yıldızlardan dahi ürker hale gelmişler. Onlar partileri için, örgütleri için kendi şahsi rantları için, kendi şahsi hırsları için çalışmaya devam edecek'' dedi.
Kendilerinin ise Türkiye için, millet için, Hatay için, 81 vilayet için çalışmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, ''Biz yoksullar için varız, biz mazlumlar için varız, biz mağdurlar için varız. Bunun için yüreğimizi ortaya koyduk. Biz Türkiye'yi daha da aydınlatmaya, Türkiye'nin ufkunu açmaya, Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz'' ifadesini kullandı.

''KENDİ NEFSİNİ BİLMEDEN KİŞİ ALİM OLMAZ''

Hataylı Bayezid-i Bestami hazretlerinin ''Bir kimse havada uçacak kadar keramet gösterse dahi ona aldanmayın. Asıl onun, Allah'ın emir ve yasaklarını nasıl koruduğuna dikkat edin'' buyurduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kendi kendisine keramet izafe etmekle veli olunmaz, kendi kendisini övmekle, kendisini uçurmakla ermiş olunmaz. Kendi nefsini bilmeden kişi alim olmaz. İşte görüyorsunuz en yakın arkadaşının bu Pensilvanya'daki zat hakkında söylediklerini dinlediniz değil mi? 'Yanına gittiğimizde bizimle ilgili şeyler konuşuyordu. Çok enteresan, bunu keramet zannediyorduk. Meğer telefonlarımızı dinliyormuş.' İnsanların özel hayatlarını dinleyenlerden alim olur mu, arif olur mu? İnsanların mahrem görüşmelerini dinleyenden alim olmaz. İnsanların yatak odalarına kadar girenden, oraları izleyenden, kaydedenden alim olmaz.''
Bir başbakanın, bir cumhurbaşkanının, genelkurmay başkanının, bakanların mahkeme kararı dahi olsa dinlenemeyeceğini, bunun yasak olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
''Bu adamlar Cumhurbaşkanı'nı dinliyor. Şuanda Cumhurbaşkanı ile ilgili açıklama yapmıyorlar. Niye, 'şimdi zaten Başbakan ile uğraşıyoruz, bir de onunla niye uğraşalım' diye düşünüyorlar. Ama şu anda verileri depolamışlar. Vakti, saati gelirse onu da açıklayacaklar. Başbakan ile ilgili de şuanda açıklayabildikleri kadar açıklıyorlar. Ama benim abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Bunlar montajcı, bunlar dublajcı, bunlar sahtekar, bunlar haşhaşi, çete çete, örgüt. Bunların terör ögütünden hiçbir farkı yok.
Bunların aslında CHP'lilerin de mahremlerini izledi, kaydettiler, yayınladılar. Ne yaptı? Hiç. Baykal'ı öyle devirdiler. Ardından MHP'lilerin de mahremlerini izledi. Kaydettiler, yayınladılar. Daha sonra milletvekili aday olamadılar. O CHP, o MHP şimdi çıkmışlar bu Pensilvanya'nın dizinin dibinde, kuyruğunda siyaset yapıyorlar.''

''O DA DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNDÜ''

CHP'nin on yıllardır Pensilvanya'daki zatı eleştirdiğini, çok ağır hakaretler yaptığını belirten Erdoğan, ''CHP milletvekilleri bu Pensilvanya için çok ağır hakaretler ettiler. Ama şimdi kol kola ittifak halindeler. Ben aslında CHP içindeki bu milletvekillerini merak ediyorum. Hiç sesleri çıkmıyor, hiç konuşmuyorlar. MHP, okyanus ötesine verip veriştiriyordu. O da dut yemiş bülbüle döndü.'' diye konuştu.
MHP ve CHP'ye gönül verenleri bu oyunu birlikte bozmaya çağıran Erdoğan, ''Onlar birbirlerine yol arkadaşı olsunlar, onlar birlikte yürüsünler. Biz sizinle beraber yürüyelim. Biz bu yola milletle çıktık, milletle yürüdük. Bundan sonra da milletle, sadece sizle yürümeye devam edeceğiz'' dedi.
Erdoğan, ''Hatay, 30 Mart'ta bu kirli oyunu bozacak mısın Hatay? 30 Mart'ta bu Pensilvanya partilerine gereken cevabı verecek misin Hatay? 30 Mart'ta demokrasiye, sandığa, milli iradeye, kardeşliğe sahip çıkacak mısın Hatay? Maşallah, barekallah. Kardeşlerim unutmayın, CHP demek, baskı demektir, zulüm demektir. CHP demek, başörtüsünü yasaklamak, imam hatipleri, meslek liselerinin orta kısımlarını kapatmak, Kuran-ı Kerim'in öğretilmesine, öğrenilmesine engel çıkarmak demektir, CHP demek, darbelere destek vermek demektir. CHP demek, katil Esed'in yanında Mısır'daki darbeci Sisi'nin yanında durmak demektir. CHP demek, çöp demektir, çamur demektir, hava kirliliği demektir, din istismarı demektir, karmaşa ve kaos demektir.''

''SEN NEYİN BELEDİYE BAŞKANISIN?''

Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'ye gidip solcu olduğunu, Hakkari'ye gidip bayrağından utandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Bir tane Türk bayrağı koyamıyor. Elazığ Kovancılar ilçesine gidiyor, önceki seçimlerde aday dahi çıkartamadığı bu ilçede başörtülü aday gösteriyor. Çorum'a gidiyor sağcıdan, Ankara'ya gidiyor ülkücüden aday yapıyor. İşte Hatay'da da geldiler, bizim aday yapmadığımız bir zatı aday yaptılar. Hatay'da teşkilatları yok mu, bunların Hatay'da gösterebilecekleri bir tane aday yok mu? Hatay'dan aday yapacak bir tane adam bulamadılar. Bizim aday yapmadığımızı bunlar aday yapıyor, demek ki bir sebebi, bir gerekçesi var, demek ki biz memnun kalmadık aday yapmadık. İlçeyi yönetemeyen büyükşehiri yönetebilir mi? Bakınız, Hatay'da düzenlenen yasa dışı eylemlerde polis araçlarına itfaiyeden su vermiyor. Sen kimsin ya, sen neyin belediye başkanısın? Sen nasıl olur da polis araçlarına su vermezsin? Polis araçları suyu nereden aldı? Narlıca'dan, Altınözü'nden alıyor. Şuna bak, bunlar ihanet içinde ihanet.''
Devletin kurumları arasında dayanışma olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ''Sen CHP'nin belediye başkan adayı olabilirsin. Ama şu anda bu devletin bir belediyesinin belediye başkan adayısın. Gereken neyse onu yapmak durumundasın. Hatay'da bu kirli oyunu, bu kirli ittifakı benim Hataylı kardeşlerim bozacak'' dedi.

''AK PARTİ'DEN YÜZ BULAMAYANA OY VERMEYECEĞİNİZİ BİLİYORUM''

İstanbul'u CHP belediyesinden aldığını, kendisinden önce 1994'te CHP'nin yolsuzlukların belediyesi olduğunu dile getiren Erdoğan, İSKİ yolsuzluğunun tescilli olduğunu söyledi ve göreve geldiğinde İstanbul'da susuzluk, hava kirliliği ve çöp dağlarının bulunduğunu anımsattı.
Görevi devraldıktan sonra 2 yılda İstanbul'u çöp dağlarından temizlediklerini, hava kirliliğini giderdiklerini belirten Erdoğan, ''İstanbul halkı artık su istasyonları kurulmuştu, oradan gidip su alıyordu. Evlerdeki küvetler onlarla dolduruluyordu. Banyo yapmak artık zor hale gelmişti. Biz 180 kilometreden, dağları deldik ve İstanbul'a su getirdik'' dedi.
Erdoğan, ''Hatay'da kendisi aday çıkaramayan CHP'ye de, AK Parti'den yüz bulamayan adaya da ben oy vermeyeceğinizi biliyorum. Hatay inşallah belediyeciliği çok iyi bilen, 30 Mart'ta hizmete yani Sadullah Ergin kardeşime oyunu verecektir. Hatay lafa değil, icraata bakacak'' diye konuştu.
Havalimanını, yolları, alt geçitleri kendilerinin yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''Bu büyük düşünenlerin işidir. Büyük düşünemeyenler bu hizmetleri yapamaz. Biz Hatay'ı, bu serhat şehrimizi çok daha farklı bir yere taşımak istiyoruz. Onun için 30 Mart'ta Hatay gür bir sesle, 'Millet eğilmez, Türkiye yenilmez' diyecektir'' dedi.
Partisinin bayrak reklamını hatırlatan Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirinden bir bölüm okudu.

"BUNLAR, PARALARIMIZI ALDILAR, BİZİ BÖYLE SÖĞÜŞLEDİLER"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar, paralarımızı aldılar, bizi böyle söğüşlediler. 'Himmet, zekat, sadaka' dediler, koyunlarımızı, kurbanlarımızı aldılar. Bunlara bundan sonra 'artık yeter' deyin. Bundan sonra bizden bunlara su yok" dedi.
Erdoğan, partisinin Hatay'da düzenlediği mitingte, IMF'ye borcu sıfırladıklarını, şimdi IMF'nin kendilerinden borç istediğini, 5 milyar dolar borç vereceklerini söyledi.
Veren elin, alan elden üstün olduğunu ifade eden Erdoğan, "Verelim. Türkiye'nin gücü bu, görünsün. Hani milliyetçiyim diyorlar ya bunlar, ne milliyetçisi be. Bunlar kafatası milliyetçisi" dedi.
Erdoğan, milli banka Merkez Bankası'nın göreve geldiklerindeki döviz rezervinin 27,5 milyar dolarken, şimdi 128 milyar dolar olduğuna işaret etti. Erdoğan, "Yolsuzluğun olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Bu kadar güçlü bir kasaya sahip olabilir mi?" diye sordu.
Ziraat ve Halk bankalarının batırıldığını ifade eden Erdoğan, "Biz geldik, Ziraat Bankası, Halk Bankası'nı Avrupa'nın sayılı bankası yaptık, ona bile iftira attılar. Vakıfbank'ı sayılı banka haline getirdik, ona da iftira attılar. Şu anda bu banklar güçlü olarak sadece Türkiye'de değil, Balkanlar'da, Avrupa'da, dünyada şubeleriyle temayüz ediyorlar. Bütün bu adımlarla Hatay, bir büyük şehir olarak en ücra köşedeki köyüne, artık mahalle oluyor, buradan kendi su ve kanalizasyon idaresiyle hizmet götürecek" diye konuştu.

"ANAMIZ AĞLADI"

Belediyecilikten geldiğini dile getiren Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SKK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde hastanelerde çile çekildiğini söyledi. Erdoğan, sözlerini, "İlacımızı alamıyorduk. Şimdi istediğin hastaneye gidiyor musun, istediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Bu CHP'ye gönül verenler kardeşlerime söyleyin, biz sizin Genel Başkanı'nız zamanında bizim anamız ağladı. Ben prim ödüyorum ilacımı vermiyorsun, 'paranla git al' diyorsun. Bu para ve primi boşuna mı ödedik? İşte bunu biz bunu kaldırdık, önünü açtık, bu hale getirdik. Onun için Reyhanlı unutulmamalı, buradaki atılan bazı yanlış adımlara biz 30 Mart'ta dur demeliyiz" diye sürdürdü.
Erdoğan, Pensilvanya'ya 30 Mart'ta farklı cevap vermeleri gerektiğini belirterek, "Bunların dershanelerinde yavrularınız varsa alın. Cumartesi ve pazar, milli eğitim olakak, ücretsiz takviye derslerini vereceğiz. Okullarında okuyanlar varsa alın, devletin okulları bize yeter" diye seslendi.

"PARAMIZI ALDILAR, BİZİ BÖYLE SÖĞÜŞLEDİLER"

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunlar, hem paralarımızı aldılar, bizi böyle söğüşlediler. 'Himmet, zekat, sadaka' dediler, koyunlarımızı, kurbanlarımızı aldılar. Bunlara bundan sonra 'artık yeter' deyin. Artık olimpiyat molimpiyat hak getire. Bundan sonra bizden bunlara su yok. Bunların yayın organlarını sakın ha satın almayın, yandaşlarının, yandaş medyalarının yayın organlarını asla satın almayın. Bunlara dersi böyle vermek lazım. Nasıl olsa bunlar ananasçı. Ananaslar bunlara bir yerden geliyor. Rafineri bunlarda geliyor. Nasıl hoca efendiyse, bir ceketi varmış. Ceketin cebine CHP de MHP de, şirketler, rafineriler, milyarca dolar sığıyor. Bu nasıl ceket? Bu nasıl bir hoca efendilik. Sen hocalığını yap, bırak da tüccarlığı başkaları yapsın. Ondan sonra dürüst, samimi ol. Yavrularımızı alıp, evlerde beddua seanslarıyla Başbakan'a beddua... İşte geçenlerde yine çıktı, gerçek yüzleri çıkıyor ortaya. 'O uzun, çok hainlik yaptı' diyor. Ben bu milletime ihanet içinde olmadım, hamdolsun, sadece hizmetinde bulundum. Ama sen dürüstsen, eğer samimiysen niçin bu ülkeden 99'da madem herhangi suçun yoktu, buradan kaçıp Pensilvanya'ya gittin, niye kaçtın, neden? Demek ki su kaçağı var. Emekli diye yutturdular, emekli filan değil, istifayla ayrıldı ve paralel yapı, ona da yeşil pasaport uydurdu, çünkü ilkokul mezunu, pasaport alamaz. O pasaportla kaçıp gitti. Sordular, verilen cevap, inzivaya çekilmiş. İnzivaya çekilecek bizim yerlerimiz yok mu? Hatay, Konya, Erzurum, İstanbul'da inzivaya çekilseydin, Ankara'da Hacıbayram-ı Veli gibi orada inzivaya çekilseydin. Bunlar da yetmiyorsa Mekke, Medine'de çekilseydin.
Ah kardeşlerim ah. Hep böyle aldattılar, genç nesillerimizi aldattılar, yavrularımızın beynini yıkattılar. Adeta kendilerini öyle bir noktaya taşıdılar ki 'O söylediyse onda bir hikmet, keramet vardır'. Hayır, böyle birşey yok. Bu oyunu inşallah bozuyoruz."

"SANDIKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ, KUŞ UÇURTMAYACAĞIZ"

Erdoğan, Hatay'da, devleti iyi tanıyan, Hatay'ın gerçek bir evladıyla hizmetleri devlet, yerelle bütünleşerek yürütmek istediklerini dile getirdi.
Hatay'ın, Türkiye ve kendileri için önemine işaret eden Erdoğan, kentin medeniyet ışığı olduğunu söyledi.
Erdoğan, Hatay Belediye Başkan adayları Sadullah Ergin'i yanına alarak, Ergin ile büyükşehirde yeni bir anlayışa egemen kılıp, belediyelere, ak belediyeciliği getirmek istediklerini anlattı. Erdoğan, önemli projeleri olan Ergin'in, turizm potansiyelini daha da iyi değerlendirmek için şehire, kruveziyer ve yat limanı kazandırmayı hedeflediğini anlattı.
Erdoğan, "Onların ablaları varmış, sizin kapınıza da geldiler mi? Ama Hatay'da bir teyze bunlara çok güzel ders verdi, bu teyzelerin sayısı artsın. Bunlara dersi orada vereceksiniz, 'partinizi kurun gelin' deyin. İnşallah 30 Mart bunlara ders verme günü, Hatayımız için bir milat olacak. Bizim ablalarımız ve abilerimiz burada. Sandık müşahidi olmak için ilçe belediyelerine, il teşkilatımıza başvurun. Sandıklara sahip çıkacağız, kuş uçurtmayacağız" diye konuştu.

"ESMA KIZIMIZIN RUHUNUN ŞAD OLACAĞI GÜN"

Rabia işareti yapan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yola çıkarken birşey söyledim; tek millet. Bu Rabia çok önemli. Tek millet. Ben Türk'ü Türk; Arap'ı Arap; Kürt'ü Kürt; Roman'ı Roman olduğu için sevmiyorum, Boşnak'ı, Arnavut'u ırkından dolayı sevmiyorum. Beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim ilkemiz bu. BDP siyasi Kürtçülük, MHP siyasi Türkçülük yapıyor. CHP, 'Ben kumsalların partisiyim' diyor. Biz 77 milyonun partisiyiz. Tek millet. Biz 780 bin kilometrekarenin partisiyiz. Batıda ne varsa, doğuda o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Onun için tek millet. İki: Tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Üç: Tek vatan. 780 bin kilometrekareyle vatanımız üzerinde operasyon yaptırmayız. Bu vatan, bu milletin 77 milyonuyla. Dört: Tek devlet. Devlet içinde devlet asla, devlet içinde paralel yapı asla. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bir yapı tanımıyoruz. Bedelini ağır öderler.
30 Mart, Kahire'de şehit olan Esma kızımızın da ruhunun şad olacağı gündür. Ülkemizdeki şehitlerimizin ruhlarının da şad olacağı gündür. Onun için 'kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Mesele bu."

"EY KILIÇDAROĞLU, EY BAHÇELİ DURMADAN 'YOLSUZLUK, MOLSUZLUK' DİYE İFTİRA ATTIĞIN BU İKTİDAR BUNLARI YAPTI"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin milli geliri 230 milyar dolardan, 820 milyar dolara çıkardığını, 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmasına karşın partilerinin 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptığını belirterek, "Farkımız bu. Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli durmadan 'yolsuzluk, molsuzluk' diye iftira attığın bu iktidar bunları yaptı" dedi.
Erdoğan, partisince düzenlenen mitingte, hükümetleri dönemlerinde Hatay'da yaptıkları yatırımları anlattı. Hatay'ın çılgın projesinin Amanos Tüneli olacağını ifade eden Erdoğan, Hatay'ı ikiye bölen Amanos Dağları'na açılacak tünelle şehrin iki yakası arasında hızlı ve güvenli bir yol oluşturacaklarını söyledi.
Bunun için 14 bin 680 metre uzunluğunda 4 tünel, 910 metre uzunluğunda 5 viyadük ve 6 köprü yapacaklarını belirten Erdoğan, projeyle Gaziantep-İskenderun arasının 221 kilometreden 136 kilometreye, Kahramanmaraş-İskenderun arasının 186 kilometreden 151 kilometreye, Kilis-İskenderun arasının 153 kilometreden 113 kilometreye ineceğini bildirdi.
Böylece hem Hatay'ın doğusunun yatırıma açılacağını hem de komşu illerden gelen ihraç mallarının çok kolay şekilde limana ulaşacağını vurgulayan Erdoğan, Amanos Tüneli'nin şu anda proje çalışmalarının devam ettiğini, yakında temelini atarak inşaatına başlayacaklarını bildirdi.
Hatay'a dört dörtlük 4 baraj kazandıracaklarını belirten Erdoğan, "Kardeşlerim ben size hizmet anlatıyorum. Buraya Bahçeli, Kılıçdardoğlu gelecek anlatacakları böyle bir şey var mı? Onlar sadece Başbakan'a hakaret etsinler. Başka dertleri yok. Ya bir de proje anlatın, bir planınız olsun, bir hizmetiniz olsun. Yok bunlarda böyle bir şey" diye konuştu.
Erdoğan, Reyhanlı Barajı'nı 15 Mayıs 2015'te açacaklarını, Büyük Karaçay Barajı'nı da bu yıl tamamlayacaklarını Arsuz Gönençay Barajı'nın bu yıl ihalesini yapacaklarını, Tahtaköprü Barajı'nı da büyüteceklerini söyledi. Erdoğan, "Bakın ben proje anlatıyorum laf değil, icraat icraat" dedi.

"LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ"

Sağlık ve eğitim alanında yapacakları diğer yatırımlara da değinen Başbakan Erdoğan, Hatay'ın bir kültür, kardeşlik şehri olduğu kadar sanayi potansiyeli yüksek bir kent olduğuna işaret etti. Bu potansiyeli daha iyi değerlendirebilmesine yardımcı olabilmek için Antakya Organize Sanayi Bölgesi'ni kurduklarını, Kırıkhan Organize Sanayi Bölgesi'nin kuruluşuyla ilgili çalışmaları tamamladıklarını, Hatay Altınözü'ne zeytincilik organize sanayi bölgesi kuracaklarını ifade etti.
"Hatay'daki zeytin üreticilerine mazot, gübre, toprak analizi, sertifikalı fidan ve zeytinyağı priminden oluşan yaptığımız yardım ne biliyor musunuz" diye soran Erdoğan, 126 milyon destek sağladıklarına dikkati çekti.
Altınözü'ne 30 milyon lira maliyetle süt sığırcılığı organize sanayi bölgesini kuracaklarını ve yapımına bu yıl başlanacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ey Kılıçdaroğlu, bu iş lafla olmaz, lafla peynir gemisi yürümez. İcraat, icraat. Nerede bir dikili ağacınız var? Gösterin bakalım ya. Doğalgaz yeni mi icat oldu? Ey CHP sizin iktidarlarınız döneminde gelmedi. Ey MHP senin döneminde niye gelmedi ? Zaten 3.5 sene iktidarda durdu kaçıp gitti. Halbuki 5 seneliğine millet yetki vermişti. Niye 5 sene idare edemedin? CHP'nin yavrusu DSP ile beraber iktidar oldular güya bırakıp gitti. Onun için diyorum ey MHP'ye gönül veren kardeşim gel bu oyunu beraber bozalım, CHP'ye gönül veren kardeşim bak size bu hizmeti getiren AK Parti'ye güç verin. "
Hatay'a 12 senede 9,5 milyar liralık yatırım yaptıklarına işaret eden Erdoğan, Hatay'ın Adana ve Osmaniye'ye olan karayolu bağlantılarını bölünmüş yollarla sağladıklarını anımsattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu CHP'ye sorun, bu MHP'ye sorun 79 senede, AK Parti gelene kadar bu ülkenin milli geliri 230 milyar dolardı. Biz 12 senede bunun üzerine 590 milyar dolar ilave ettik. Şimdi hamdolsun 820 milyar dolar milli gelirimiz var. 79 senede ne kadar bölünmüş yol yapıldı? 6 bin 100 kilometre. Biz 12 senede 17 bin kilometre yaptık. Farkımız bu. Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli durmadan 'yolsuzluk, molsuzluk' diye iftira attığın bu iktidar bunları yaptı. Bitmedi işçinin, memurun maaşından kestiniz ve devleti işçisine memuruna borçlu hale getirdiniz. Adı zorunlu tasarruf. Ne kadardı biliyor musunuz? 13.5 katrilyon. Kim ödedi bunu. Biz ödedik. 'Konut Edindirme Yardımı' dediler işçiden, memurdan kestiler. CHP'si, MHP'si, Doğru Yol'u hepsi. 3,5 katrilyon. Ya devlet işçisine, memuruna borçlu olur mu? Onu da biz ödedik."

"MİLLİ İRADE HIRSIZLARINA PRİM VERMEYECEĞİZ"

Konuşmasının son bölümünde Hatay büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarını yanına alan Erdoğan, "Şimdi akitleşiyoruz. Tüm belediye başkanlarımız burada, 15 ilçe, bir de büyükşehir, 16'da 16 yapmaya var mıyız" diye sordu. Erdoğan, başkan adaylarına da aynı soruyu yöneltti ve vatandaşlara dönerek, "Şahit olun" diye seslendi.
Hatay'dan Ankara mitingine katılmak üzere hareket edeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bugün milli irade orada da olacak. Milli irade hırsızlarına prim vermeyeceğiz, onlara fırsat vermeyeceğiz. Bu hafta çok çalışacağız, gece gündüz, gece gündüz. İnşallah 30 Mart bir demokrasi zaferi olsun" dedi.

MİTİNGDEN NOTLAR

Mitingin düzenleneceği meydana otobüsle gelen Başbakan Erdoğan, konuşmayı gerçekleştireceği platforma eşi Emine Erdoğan ile çıkarak vatandaşları selamladı.
Miting alanında kurulan dev ekranlarda Erdoğan'ın konuşması öncesinde AK Parti hükümetleri döneminde yapılan yatırımlar hakkında bilgi verilirken, Hatay Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları tek tek vatandaşlara tanıtıldı.
Vatandaşların sıcak havaya rağmen yoğun ilgi gösterdiği mitingde bazı vatandaşların çevre binaların balkonlarından mitingi takip ettikleri görüldü. Miting alanı çevresindeki binalara bağlanan parti bayraklarının bir kısmı gerilerde bulunan vatandaşların konuşma yapılacak platformu görebilmeleri için indirildi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları selamlayarak karanfil ve atkı dağıttı.
Miting alanında, "Milli İradeye Saldıranların Farkındayız, Milletin Hür İradesini İpotek Altına Almak İsteyenler, 'Zulüm 1453'te Başladı' diye Ecdadımıza Saldıranlar, Türkçe Ezan ve yasaklı Kur'an-ı Kerim Devrini Özleyenler, Darağacında Yeni Bir Başbakan Daha Görmek İsteyenler, Pijamayla Başbakan Karşılama Hevesinde Olanlar, Başörtülülere 'Bu Kadına Haddini Bildiri'' tamtamını Özleyenler, One Minute ve Mavi Marmara'nın Rövanşını Gezide Almak İsteyenler, Hepinizin Farkındayız", "Rabbimiz, Dinimiz, Kıblemiz, Peygamberimiz, Kitabımız Bir, Neden Ayrı Düşelim", "Bu Yolda Yalnız Değilsin Yalnız Kalmayacaksın Büyük Usta", "Dik Dur Eğilme Dualarımız Seninle, Hatay Lafa Değil İcraatlara Bakıyor Yakmadık Yıkmadık Millete Hizmet Ettik", "Bizdeki Recep Tayyip Erdoğan Sevgisi Anayasanın İlk Üç Maddesi Gibidir, 1. Değişmez 2. Değiştirilemez 3. Değiştirilmesi Teklif Dahi Edilemez" şeklinde pankartlar dikkati çekti.
Mitinge, bölge milletvekilleri de katıldı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.