Paralel tuzak hayatını kararttı

Paralel yapı, hedef seçtiği Polis Başmüfettişi İlhan Gündoğan'ı, cemaate makbuzsuz bağış yapmadığı gerekçesiyle yargılanan Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün davasına hukuksuz gerekçelerle dahil etti. Gündoğan'ın 7.5 aylık hamile eşi o süreçte yaşadığı stresten erken doğum yapıp çocuğunu kaybetti. Bolu Emniyet Müdür Yardımcısı olan ve il müdürlüğü bekleyen Gündoğan da Metro Turizm davası yüzünden Teftiş Kurulu Başkanlığı'na atandı.

EŞİNE HABER BİLE VEREMEDİ
Paralel yapının, Metro Turizm davasına adı hukuksuz biçimde dahil edilen Polis Başmüfettişi İlhan Gündoğan'ın da hayatını kararttığı ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na zehir zemberek bir şikâyet dilekçesi veren İlhan Gündoğan'ın 4 sayfalık dilekçesine göre her şey, 2 Nisan 2012 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aldığı bir çağrı kâğıdı ile başladı. Bir gün sonra yani 3 Nisan 2012 günü saat 10.00'da avukatı ile şubede bulunması isteniyordu. İlhan Gündoğan, olayın ardından devresi olan dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu'nu arayıp "Ciddi bir şey varsa eşim 7.5 aylık hamile kendi ihtiyaçlarını göremiyor, onu birisine emanet edeyim" dedi. Mutlu Ekizoğlu ise önemsiz bir konu olduğunu, hemen geri dönebileceğini söyledi. Fakat Gündoğan, Organize Şube'ye girer girmez gözaltına alındı. Eşini aramasına bile müsaade edilmedi. Yılların polis müdürü nezarete atılıp saatlerce bekletildi. Sabaha karşı 03.00'te ifadeye ancak alındı. Metro Turizm soruşturması kapsamında örgüte yardım ve yataklıkla suçlandığını öğrenince ise şoke oldu. Asla böyle bir şeyi kabul edemeyeceğini belirtti. Önüne konan tapelerin rüşvet görüşmeleri olmadığını belirtti ama yine de adliyeye sevk edildi. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne götürülen İlhan Gündoğan, karşısında daha sonra 25 Aralık Operasyonu'nun savcılığını yapan Muammer Akkaş'ı buldu. Kendisinden oldukça genç ve devlet tecrübesi az olan savcıya, 1981'den bu yana polis teşkilatı içinde bulunduğunu, telefon dinlemelerinin tek başına delil olamayacağını, Metro Turizm yetkilileri ile asla rüşvet ilişkisine girmediğini, il emniyet müdürlerine bilet ayırttığını kaydetti.

TEK SUÇU BİLET AYIRTMAK
Gündoğan, sorgusu ardından serbest bırakıldı fakat hakkındaki iddialar gazetelere servis edilerek kamuoyu nezdinde linç edildi. İlhan Gündoğan, eşinin normal giden hamilelik sürecinin geçirdiği şok yüzünden sekteye uğradığını ve çocuklarının 7.5 aylık dünyaya geldiğini anlattı. Talihsiz bebek ise yaşama 30 gün tutunabildi. Kendisi hakkında Metro Turizm'den il Emniyet müdürüne bilet ayırttırması sebebiyle işlem yapıldığını kaydeden Gündoğan, ailesine aldığı 2 bilet sebebiyle de suçlandığını, fakat bu biletleri parasını ödeyerek rezerve ettiğini dile getirdi. Polis müdürü, Metro Turizm'den dönemin Bolu Valisi İbrahim Özçimen'in çocukları için de bilet ayırttığını, fakat aynı döneme denk gelen bu biletlere ilişkin tapelerin dosyaya girmediğini de söyledi. Gündoğan, Bolu eski Valisi İbrahim Özçimen'in paralel yapının emniyet imamı olduğu gizlenen Osman Hilmi Özdil'in kayınbiraderi olduğunu SABAH'ın ortaya çıkardığını da dilekçesinde ifade etti. Mahkemede yapılan yargılama sonucu beraat eden İlhan Gündoğan, Metro davasında basit gerekçelerle sanık yapıldığını, itibarsızlaştırıldığını, terfisine mani olunduğunu ve ailesine zor günler yaşatıldığını ifade edip, dönemin organize şube müdürlüğü yetkilileri ve savcı Muammer Akkaş hakkında işlem yapılmasını talep etti. 1. Sınıf Emniyet Müdürü Gündoğan'ın şikâyeti üzerine savcılıkça soruşturma başlatıldı. Gündoğan ise Bolu Emniyet Müdür Yardımcılığı'ndan alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'na atandı.
EMNİYET MÜDÜRÜNE TELEFON KUMPASI
Bir dönem İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı yapan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ömer Yanık'ın yaşadıkları da İlhan Gündoğan'dan farklı değil. Yanık, eski futbolcu Rıdvan Dilmen'in de dahil olduğu 31 kişiye açılan telekulak davasında şok bir şekilde sanık yapıldı. Kartal Cumhuriyet Savcısı Cengiz Cem Karakaşlı tarafından hazırlanan iddianamede, Ömer Yanık hakkında "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan dava açıldı. 3 yıl süren davada Müdür Yanık ve tüm sanıklar beraat etti. Ömer Yanık söz konusu dosyaya kendisinin olmayan bir telefonun dinlenmesi sonucu dahil edildiğini belirterek İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet dilekçesi verdi. Kendisine ait olmayan tapelerin kendi görüşmeleriymiş gibi gösterildiğini belirten Yanık, bu duruma İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şubesi'nde çeteleşmiş bir grubun neden olduğunu savundu ve hakkındaki bu dava sebebiyle hak ettiği terfiyi alamadığını ifade etti.